Göllerimiz yok oluyor
Küresel ısınma sebebiyle göller bir bir kuruyor. Tuz Gölü, Manyas Gölü, Akşehir, Beyşehir ve Meke'den sonra Ladik Gölü, İskenderun'da Bağlama Gölü, Kahramanmaraş'ta Gavur Gölü ile Çakırgöl'ün suları giderek azaldı
Küresel ısınmanın vurduğu göl ve dereler kurumaya bir bir kurumaya başladı. Tuz Gölü, Manyas Gölü, Akşehir, Beyşehir, Meke gibi önemli göllerin yanısıra dünyada yüzen adacıklara sahip 3 gölden biri olan Samsun'daki Ladik Gölü, aşırı sıcak ve sulama amaçlı kullanılması sebebiyle kurumaya başladı. 1300 hektar olan gölün büyüklüğü, su seviyesinin 6 metreden 1.5 metreye inmesi nedeniyle 700 hektara düşerken, doğa harikası göl yüzde 47 oranında küçüldü. Hatay'ın İskenderun ilçesine bağlı Aşkarbeyli köyünde bulunan ve vatandaşların kenarında piknik yaptığı Bağlama Gölü, bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle kurudu.
GAVUR GÖLÜ CAN ÇEKİŞİYOR
Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde bulunan Gavur Gölü, küresel ısınmaya bağlı aşırı sıcaklar sebebiyle tamamen kururken, milyonlarca balık tahliye kanallarında can çekişiyor. Bir zamanlar Türkiye'nin en önemli sulak alanlarından biri olan Gavur Gölü, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Gavur Gölü, Orta Afrika'dan Viktorya Gölü'nden başlayıp kuzeye doğru devam eden Nil Vadisi, Lut Gölü ile Kahramanmaraş'ın kuzeyindeki Ahir Dağı'nda son bulan dünyanın en büyük çöküntü alanlarından birisi olan Rift Vadisi'nin en kuzey ucunda bulunuyor.
ÇAKIRGÖL DE KURUYOR
Çakırgöl Dağı'nın kuzey eteklerinde, denizden 2 bin 504 metre yükseklikte yer alan Çakırgöl kuruyor. Gümüşhane ili sınırları içinde yer alan ve yayla turizmine büyük etkisi bulunan Çakırgöl, kuraklık dolayısıyla gün geçtikçe küçülüyor. Çakırgöl'e 8 su kaynağının küçük çağlayanlar biçiminde döküldüğü, ancak yaşanan kuraklık dolayısıyla çağlayanların gölü artık besleyemediği kaydedildi. Mersin'in Mut ilçesindeki Göksu Irmağı da kuraklık nedeniyle kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.
ÇUKUROVA'YI KORUYALIM
Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Girmen, son dönemlerde küresel ısınmanın da etkisiyle su kaynaklarında önemli düzeyde azalma meydana geldiğinin gözlendiğini, bazı kesimlerde yeraltı su kaynaklarının alt seviyeye düştüğü yönünde bilgi aldıklarını söyledi.
BİLİNÇLİ SU KULLANILMALI
Girmen, Çukurova yöresindeki tarım arazilerinin henüz önemli boyutlarda su sorunu yaşamadığını, mevcut rezervlerin ihtiyacı karşılayacak konumda bulunduğunu, ancak, gelecek açısından kaynakların kullanımında duyarlı olunması gerektiğini ifade etti. Aşırı sıcakların yanı sıra özellikle zamansız ve uzun süreli esen poyrazın tarımsal üretimde rekolte ve kalite kaybına neden olduğunu da anlatan Girmen, çiftçilere suları bilinçli kullanmaları konusunda uyarıda bulundu. Adana'da, sulanabilir durumdaki tarım arazisinin 527 bin hektar olduğunu belirten Girmen, şöyle devam etti: ''Ancak, bunun 220 bin hektarı sulanmayı bekliyor. Bunun sağlanması için de kaynakların iyi değerlendirilmesi ve yatırım yapılması lazım. Daha da önemlisi, tarımsal alandaki su probleminin giderilmesi için çiftçilerimizin son derece duyarlı olması gerekir. Sağlanan cazip kredi olanakları ve teşvikleri değerlendirerek özellikle bağ ve bahçelerde bu sisteme mutlaka geçmelidir.''