MEB, Mahkeme Kararları Uygulamada Hata Yapmaktadır
Millî Eğitim Bakanlığı mevzuatlarına zaman zaman dava açılmakta ve bu davalar hakkında yürütmeyi durdurma veya iptal kararları verilmektedir. Bakanlık kendisine tebliğ edilen mahkeme kararı sonucuna göre, Milli Eğitim Müdürlüklerine yazı göndererek mahkeme kararının bakanlığa tebliğ tarihinden sonra işlem tesis edilmesini istemektedir. Fakat bu uygulama Danıştay kararlarına aykırı olup, mahkeme kararına göre ile iptal edilen mevzuatın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar'ın 12'inci maddesinin birinci fıkrasındaki "öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla" ibaresi Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 19/6/2007 tarihli ve Esas No; 2007/341 sayılı Kararla yürütülmesi durdurulmuştur.
Bu karar sonucunda; yapılacak işlemleri Millî Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü 27/072007 tarih ve 49720 sayılı yazı ile Milli Eğitim Müdürlüklerine duyurmuştur. İlgili yazı ve yazı hakkındaki yorumumuzu http://www.memurlar.net/haber/83646 adresli haberimizde yayınlamıştık. Bu yazıya göre;
Ek dersle ilgili Karar'ın 12'nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ilgili mevzuatı gereğince yapılan bekleme, sorumluluk, dışarıdan bitirme, final, ortalama yükseltme, seviye tespiti, meslekî formasyon, adaylık eğitimi, beceri sınavı ve beceri/proje yarışması sınavlarında görevlendirilen öğretmenlere, öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla, her bir sınav komisyon üyeliği ve her bir sınav gözcülüğü için 5 saat ek ders ücreti ödenir." hükmü çerçevesinde yapılmakta olan uygulamada, Ek dersle ilgili Karar'ın bazı maddelerinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 19/6/2007 tarihli ve Esas No; 2007/341 sayılı Kararla; ilgi Karar'ın 12'nci maddesinin birinci fıkrasında geçen "öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla" ibaresinin yürütülmesi durdurulmuştur. Bu yargı kararının Bakanlığa tebliğ edildiği 19/7/2007 tarihinden itibaren "öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla" şartı aranmayacaktır. Dolayısıyla bu tarihten sonra yapılacak sınavlarda görev alacak sınav komisyonu üyeleri ile sınav gözcüleri, sınava hiçbir öğrenci girmese dahi bu kapsamdaki görevleri karşılığında ek ders ücretinden yararlandırılacaklardır.
Bir idari işlemin yargısal bir kararla iptali halinde, bu iptal kararlarının işlemin yapılması sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini sağladığı İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir. Yargı mercileri tarafından idari bir işlemle ilgili olarak verilen iptal kararının doğurduğu bu sonucun, verilen iptal kararı ister usul yönünden, isterse esas noktasından verilmiş olsun, hiçbir şekilde değişmeyeceği açıktır. Zira anılan İdare Hukuku ilkesinden dolayı idare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak, işlemin hiç yapılmamış sayılmasının bir gereği olarak önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla yükümlü bulunmaktadır.
Kısaca; iptal kararları iptali istenilen idari işlemi ve ona bağlı işlemleri, tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırarak, işlemin tesisinden önceki hukuki durumu tekrar ortaya koyarlar. İptal edilmiş işlemi hukuk ortamında hiç doğmamış hale getirirler. İptal davalarında verilen yürütmenin durdurulması kararlarının hukuki nitelikleri de aynıdır. Yani; yürütmenin durdurulması kararı verilince ortada henüz bir iptal kararı bulunmamasına rağmen, iptali istenilen idari işlemin yürürlüğü ?işlem iptal edilmiş gibi? durur ve de söz konusu işlemin tesis ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğü sağlanır.
Bu kural, yargısal içtihatlarla geliştirilmiştir. İdare mahkemelerince verilen iptal kararlarının geriye yürüdüğü, iptal edilen karar hiç alınmamış gibi eski durumun kendiliğinden geri geldiği genel bir hukuk kuralıdır.
9.7.1966 gün ve E: 1965/21, K: 1966/7 sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme kararı, 4.2.1966 gün ve E: 1965/473 sayılı Danıştay Dava Daireleri Kurulunun kararı ve E:1966/337, K:1966/327 sayılı Danıştay 3. Dairesinin Kararında da ?İptal davasına konu olan bir işlem ve karar Danıştay'ca iptal edildiği tarihten değil, idarece tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kalkmış sayılır.? ifadesine yer verilmiştir.
Bu itibarla, yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde, Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar'ın 12'inci maddesinin birinci fıkrasındaki "öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla" ibaresi yürütmesinin durdurulmasıyla, sınav komisyon üyelerine ödenmeyen ek ders ücretlerinin ödenmeme sebebi bu nedenden dolayı hukuki dayanaktan yoksun kalmıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı'da bu sonuçtan sonra mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edildiği 19/7/2007 tarihinden itibaren "öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla" şartı aranmayacaktır. Sonucuna varmıştır.
Fakat yukarıda örnek verilen Danıştay kararları neticesinde; iptal kararlarının geriye yürüdüğü, iptal edilen karar hiç alınmamış gibi eski durumun kendiliğinden geri geldiği aşikârdır. Buradan hareketle Millî Eğitim Bakanlığı kararın Bakanlığa tebliğ edildiği 19.7.2007 tarihini değil, Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın resmi gazetede yayınladığı 16.12.2006 tarihini baz alarak "öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla" ibaresi nedeniyle; 16.12.2006 tarihinden 19.7.2007 tarihine kadar ek ders ödenemeyen sınav komisyon üyelerine ek dersleri tahakkuk ettirmelidir.
Yukarıdaki durum örnek olması açısından incelenmiştir. Durum bütün mahkeme kararlarının uygulanması açısından aynıdır.
Son bir açıklama olarak okul müdür atamalarında idari yargı mahkemelerinin verdiği kararlarında bu yönde olduğunu belirtmek istiyoruz. Isparta İdare Mahkemesinin kararı için tıklayınız.