Mahalli idarelerde görev yapan tam zamanlı sözleşmeli personelin ücreti düşürülebilir mi?
5393 sayılı Kanunun 49. maddesine göre istihdam edilen belediye personelinin ücretleri için tavan belirlemesi yapılmasına rağmen taban belirlememesi yapılmamıştır. Bu konuda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu ve Hazine ve Maliye Bakanlığı karar alabilme haklarına sahip olmasına rağmen her iki kurum da bir karar almamıştır.
5393 Sayılı Belediye Kanununun 49. maddesine göre belediyelerde tam zamanlı sözleşmeli personel istihdam edilebilmektedir. Bu personele ödenecek ücretler belediye meclisi tarafından belirlenmektedir. Kanun ücretler için üst sınır getirmiş, alt sınır belirlememiştir. Ücretin üst sınırı aynı unvandaki kadrolu personele ödenecek tutarın yüzde yirmibeş fazlası olup, tavan rakamlar Hazine ve Maliye Bakanlığınca her yılın ocak ve temmuz ayında belirlenmektedir. Bu personel ayrıca 375 sayılı KHK nin ek 9. maddesinde düzenlenen ek ödemeden yararlanmakta, sosyal denge sözleşmesi imzalanmış olan belediyelerde bu ödemeyi de almaktadır.
Belediye meclisleri önceki yılda görev yapan sözleşmeli personelin yeni dönemde sözleşme ücretlerini azaltabilir mi?
Belediyelerde çalışma ilişkilerinde yeterli düzeyde kurumsallaşma sağlanamadığından, keyfi davranışlarla karşılaşılmakta, partizanca uygulamalar görülebilmektedir. Özellikle mahalli idare seçimleri sonrasında belediyelerin farklı siyasi partilere geçmesi durumunda siyasi hesaplaşmalardan personel zarar görmekte, en büyük mağdur da belediyelerdeki istihdamın en zayıf halkasını oluşturan sözleşmeli personel olmaktadır.
Diğer taraftan, personel aylık ve ücret ödemelerinde en fazla sorun belediyelerde yaşanmaktadır. Bırakın işçi ve sözleşmeliyi kadrolu memurların bile aylıklarını alamadığı örnekler bulunmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra sorunun cevabına gelecek olursak, mevzuat olarak belediye meclisleri sözleşmeli personel ücretlerini kanunla belirlenen üst sınırı aşmamak koşuluyla belirlemekte serbesttir. Ocak ayında belediye meclisleri yeni bir belirleme yaparak ücretleri yeniden ve daha düşük belirleyebilir. Çünki kanun ücreti belirleme yetkisini belediye meclisine vermiş, ücret tavanı belirlemiş, alt sınır öngörmemiştir.
Toplu sözleşme hükümlerinde de personeli koruyucu hüküm yer almamakta... Kamudaki tüm sözleşmeli personelin ücret artışı için genel bir artış oranı belirlenmiş olmasına rağmen biraz da kamu işvereninin kurnazlığı olarak yorumlanabilecek bir şekilde belediye sözleşmeli personeli kapsama alınmamıştır. Bilindiği üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı ocak ve temmuzda iki ayrı zam genelgesi yayımlamaktadır. Bu Genelgelerde gösterge ve katsayılar ile sözleşmeli personel ücret tavanı ve artış oranı enflasyon farkları da dikkate alınarak belirlenmektedir. Ancak belediye sözleşmeli personeli için ayrı bir Genelge yürürlüğe konularak unvan bazında tavan ücretler belirlenmektedir. Yürürlükteki Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararında ise tarih ve sayı belirtilerek genel artışları belirleyen Genelgeye atıf yapılmakta, bu şekilde belediye sözleşmeli personeli ücretleri ayrı bir genelgeyle düzenlendiği için bu personel genel artıştan yararlanamamaktadır. Hakem Kurulu Kararının 4. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, "Mevzuatı uyarınca istihdam edilen sözleşmeli personelin hizmet sözleşmesi esaslarında yer alan ve 4/7/2019 tarihli ve 205248 sayılı Hazine ve Maliye Bakanlığı Genelgesiyle yükseltilmiş bulunan taban ve tavan ücretleri yüzde 4 oranında artırılmıştır." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm 5393'e göre belediye sözleşmeli personelini kapsamamaktadır. Çünkü belediye sözleşmelileri için 8/7/2019 tarihli ve 210975 sayılı ayrı bir genelge yürürlüğe konulmuştur.
Sorunun kalıcı çözümü için 5349 sayılı Kanunun 49. maddesinde düzenleme yapılarak bir taban ücret belirlenmeli veya toplu sözleşme sürecinde bu türden uygulamaları engelleyecek hükümlere yer verilmelidir.
Ücreti düşürülen sözleşmeli personel bu durumda yargı yoluna başvurabilir. Belediye meclisi kararları da yargı denetimine tabidir. Mahkemeler uygulamanın hukuka uygunluğunu değerlendirecek, kamu yararı bulunup bulunmadığına göre bir karar verecektir. Yargının bu türden keyfi uygulamalara geçit vermeyeceğini düşünüyoruz. Ancak sizden alınan imzalı istifa dilekçelerinin işleme konulması ve sözleşmenin yenilenmemesi gibi risklerin de göz önünde bulundurulması gerekecektir.