Koronavirüs, apartman görevlilerinin iş yükünü arttırdı
Koronavirüs yüzünden milyonlarca kişi evlerine kapanırken, apartman görevlileri, çalıştıkları apartman ve sitelerde bina yöneticisi ve sakinlerinin sürekli sipariş ve temizlik taleplerinden dolayı iş yüklerinin arttığından şikayetçi
Koronavirüs salgınının Türkiye'de de görülmesinin ardından yayılmasını önlemek için yapılan "Evde kal" çağrısına uyan milyonlarca vatandaş kendini evine kapattı. Bu durum ise kapıcı olarak da adlandırılan apartman görevlisi yaramadı. Mecidiyeköy'de görevli olan Recep Kahraman (48), "Normalde öğlen servisini beş daireye yaparken şimdi daire sayısı 10'a çıktı. Günde tek sefer çöp toplarken bu üç sefere çıktı. Bu yüzden servis saatleri de değişti. Herkes evde olduğu için iş yoğunluğu arttı. Daha fazla dezenfekte yapmam söyleniyor. Dairenin biri, 'Sen herkesle muhatap oluyorsun. Herkes kendi servisini kendi yapsın. Sana hastalık bulaşsa tüm dairelere bulaşır' dedi. Diğer daireler, 'Herkes çıkmasın, bir teksen çık. Sen de kendine dikkat edersen bir problem olmaz' dedi. Çalışırken eldiven, maske kullanıyorum. Eşim şeker hastası. Hastalık bana bulaşır ben de onlara bulaştırırım diye korkuyorum" dedi.
'Mecbursun yapmaya'
Milliyet'ten Gökhan Kam'ın haberine göre: Bağcılar'da dört bloklu bir sitede görevli olan Fahriye Yüksel ise kronik rahatsızlığına rağmen çalışmaya devam etmek zorunda kaldığını belirterek, "Ben üç bloğa bakıyorum. Benim kronik hastalığım var. Binanın merdivenlerini siliyorum, çöpleri topluyorum. Normalde dışarı çıkmamam lazım. Ama mecbur çıkıyorum. Binadakilere kronik rahatsızlığım olduğunu dile getirdim fakat kabul edilmedi. Bana, 'Mecbursun yapmaya' dediler. Eşim başka bir işte çalışıyor. Ben de mecbur kaldım, çalışıyorum. Burada kapıcıyım fakat sigortam yok. Sağlık güvencem yok. Aldığım maaş asgari ücretin altında. Tedavi gördüğüm hastanedeki doktorum arayarak mümkün olmadıkça dışarı çıkmamamı söyledi. Fakat çalışmaya devam etmek zorunda kalıyorum" ifadelerini kullandı. Beylikdüzü'nde bir sitede görevli olan R.M. (32) de, "Virüs salgınından sonra sözleşmemdeki iş yükü artırılarak yeniden imzalattılar" diyerek şunları söyledi:
"Binada işler arttı. İki bloğa bakıyorum. Şu anki ortamı fırsat bilen yöneticim beni mecbur kılarak yeni bir iş sözleşmesi imzalamamı istedi. Örneğin, yönetici 15 günde bir silinmesi gereken camları 'Haftada bir sil' diyor. Temizlik haftada iki güne çıktı. Yani iş yükü iki katına çıktı. Yeni sözleşmeyi de 'İşine gelirse imzala yoksa çıkarırız'a getirdiler. Baskı arttı. Yan blokta koronavirüs çıktı. Benim için herhangi bir önlem de almadılar. Kendi önlemimi kendi imkanlarımla alıyorum. Eşim şeker ve tansiyon hastası. Üç çocuğum var. Bana bulaşırsa onlara da bulaştırırım diye tedirginim."
'Bizimkisi can değil mi?'
Konut-İş Sendikası Başkanı Alican Kayhan yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Kendileri evden çıkmayan bu vatandaşlar gün içerisindeki rutin servislerimiz dışında sürekli sipariş talep ediyorlar. Gün içerisinde sürekli bina içerisinde temizlik yapılmasını, her yerin neredeyse bir iki saatte bir silinmesini isteyenler oluyor. Bizimkisi can değil mi? Bazı binalar maske, eldiven tedarik ederken bunu etmeyenler de var. Bazı yerlerde apartman görevlisi arkadaşlara yeni görevler yükleyerek yeni sözleşmeler imzalatılmaya çalışılıyor. İmzalamasa da iş akdini sonra erdirmekle tehdit ediliyor. Herkes evde ama kapıcı sürekli sokakta, bakkalda, markette."