Sanal hastane kuruldu, hekimler gönüllü hizmet veriyor
Koronavirüs salgını nedeniyle hem 'Evde Kal' kampanyasına destek veren hem de hastanelerdeki yoğunluğun azaltılmasını hedefleyen Prof. Dr. Nebahat Bulut ve çok sayıda doktor sosyal paylaşım sitesi üzerinden oluşturulan 'Sanal Hastane' ile vatandaşlara gönüllü hizmet veriyor.
'Sanal Hastane' projesi Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebahat Bulut'un, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yaptığı bir paylaşımla başladı. Hastanelerdeki yoğunluğun azaltılması ve 'evde kal' kampanyasına destek verilmesi adına Prof. Dr. Bulut'un oluşturduğu projeye pek çok hekim destek veriyor. Üç gün içinde 60'ın üzerinde doktor, sosyal medya üzerinden hastalara gönüllü olarak online destek vermeye başlarken, hekimlere danışan hastaların sayısı da her geçen gün artıyor. Sanal hastanenin amacı, koronavirüs salgınına karşı bulaşmayı azaltmak adına sorunu acil olmayan kişilerin evde tutulmasına katkıda bulunmak.
"PROJE ATTIĞIM BİR TWEETLE BAŞLADI"
Anestezist Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Nebahat Bulut, sanal hastane projesinin nasıl başladığını anlattı. "Proje benim 19 Mart günü attığım bir tweetle başladı" diyen Bulut, "Ben 'Evde Kal' kampanyasını desteklemek, meslektaşlarımın yükünü hafifletmek ve hastalarımızın sorularına cevap vermek üzere ellerinde yazılı, basılı rapor ve tahlil sonuçları varsa bunları sosyal medya üzerinden bana gönderebileceklerine dair paylaşım yaptım. Amacım burada hastaneye gitmemesi gereken, aklında da hastalığıyla ilgili soru işaretleri olan kişilere ulaşmaktı. Bu paylaşımım 200, 250 kadar bir karşılık buldu. İnsanların tetkik sonuçlarını anlayabilecekleri şekilde açıkladım" şeklinde konuştu.
"ÜNİVERSİTE YA DA ÖZEL HASTANE KADAR KADROYA ULAŞTIK"
Sanal hastane kısa sürede çok sayıda doktora ulaştı. O doktorlar da gönüllü olarak vatandaşlar için hizmete başladı. Kendilerine koronavirüs belirtileriyle ilgili ulaşan hastaların da olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nebahat Bulut, şunları söyledi:
"Gelen sorular arasında Kovid-19 enfeksiyonuyla alakalı olanlar da vardı. Bir kısmı da benim uzmanlık alanımın dışındaydı. Ben de 'acaba sosyal medyada benim gibi insanlara yardımcı olmak isteyen hekimler var mı' diye arayışa girdim. Bu arayışımın sonunda birkaç hekim arkadaşımın Twitter hesaplarına ulaştım. 'Sanal Hastane' adında bir tweet atarak onların adını bu paylaşımın altına ekledim. Sonrasında çok sayıda hekim arkadaşımdan mesajlar almaya başladım. Sanal hastane paylaşımının altına kendi isimlerinin de eklenmesini istediler. Bu da hastalardan çok büyük bir karşılık buldu. Proje 30 Mart günü başladı. İlk gün 500 kadar mesaj aldım. O gün telefonu elimden bırakamadım. Şu an bir üniversite ya da özel hastane kadar kadroya ulaştık. Hemen hemen bütün uzmanlık alanlarından hekim arkadaşlarım var. Onlarla birlikte sorulara cevap veriyoruz."
"ÇALIŞMAMIZ TWİTTER ÜZERİNDEN AKTİF ŞEKİLDE"
Hastalar sosyal medya üzerinden hekimlere ulaşabilmek için önce Prof. Dr. Nebahat Bulut'un Twitter hesabına ulaşıyor. Bulut ise o hastaları ilgili doktorlara yönlendiriyor. "Soruların yüzde 50'si 'ateş, öksürük, ağrı var, bu Kovid-19 belirtisi olabilir mi' şeklinde oluyor" diyen Nebahat Bulut, "Diğer geri kalan kişiler yani esas hedef kitlemiz, hastaneye şu an gitmesi gerekmeyen, daha önce yapılmış bir tetkik sonucunun anlamanı merak eden kişiler. Bu kişiler de ellerindeki sonuçların fotoğrafını çekerek ya da görüntü bağlantısını bizimle paylaşarak sonuçlarını öğrenebiliyor. Şu an için çalışmamız Twitter üzerinden aktif şekilde" diye konuştu.
"TEMEL KURAL KORUNMA TEDBİRLERİNE UYULMASI"
Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebahat Bulut, temel kuralın korunma tedbirlerine uyulması gerektiğini ifade ederek, şu mesajları verdi:
"İspanya ve İtalya'nın şu an yaşadığı en büyük problem hastaların birden hastanelere yığılması. Bu hastalık yüzde 80 kadarıyla çok fazla kendini belli etmeden evde takip edilebilecek belirtilerle geçiyor. Ancak bu yüzde 20'lik kısmın çok az bir bölümünün yoğun bakım tedavi ihtiyacı oluyor. Türkiye'deki yoğun bakımlar oldukça üst düzeyde ve dünya standartlarında. En üst tedaviler yapılıyor. Ancak buradaki sorun şu. 55 yataklı bir yoğun bakıma siz 56'ncı hastayı alamıyorsunuz. Çünkü solunum cihazlarının sayısı kadar hasta alabiliyorsunuz. Halbuki toplumun büyük bir kısmı, yoğun bakım ihtiyacı olmadan bu süreci geçirebilecek şekilde. Dolayısıyla bulaşmanın azaltılması için insanların mümkün olduğu kadar evden çıkmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Ama bir şekilde de hastanın tıbbi bir sorunu var. Bu soruna da bir cevap bulmak istiyor. Bizim amacımız zaten bulaşmayı azaltmak üzere sorunu acil olmayan kişilerin evde tutulmasına katkıda bulunmak. Bazen Kovid-19 enfeksiyonuyla ilgili çok şiddetli nefes darlığı olduğunu söyleyen hastalar oluyor. Onlara da yol gösterdiğimiz oluyor. Burada yapılması gereken temel kural korunma tedbirlerine uyulması. Mümkün olduğu kadar insanların, başka insanlarla temasının önüne geçilmesi."