'Koronavirüs mektupları' tarihe not düşecek
İki akademisyen tarafından maddi gelir beklenmeden hayata geçirilen "coronaletters.com" internet sitesi sayesinde kullanıcılar Kovid-19 günlerinde yaşadıklarını ve hissettiklerini mektuba dökebilecek.
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını yavaşlatmak ve etkilerini azaltmak için her ülkede farklı önlemler alınırken, Türkiye'de Sağlık Bakanlığınca "Hayat eve sığar" sloganıyla başlatılan "Evde Kal" çağrısı da devam ediyor.
Tüm dikkatini salgın istatistiklerine veren dünyada bir yandan uzman isimler koronavirüsten korunma yollarını anlatıyor, bir yandan salgının fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik yansımaları tartışılıyor.
Güncel durum insanların gündelik yaşam alışkanlıklarını değiştirirken, internet ve sosyal medya üzerine çalışmalar yapan iki akademisyen, insanların koronavirüs sürecindeki hislerini yazabileceği bir platform geliştirdi.
Bir mektupla tarihe not düşme imkanı
Girişimciler, kullanıcılara bir mektupla tarihe not düşme imkanı veren ve maddi gelir beklenmeden hazırlanan "coronaletters.com" sitesini hizmete sundu.
Mektup içerikleri ve mektup sahiplerinin demografik bilgilerini ilişkilendirerek bir duygu haritası çıkarması hedeflenen sitenin detaylarını AA muhabiriyle paylaşan Dr. Selçuk Demirbaş, siteyi kısa bir zamanda hayata geçirdiklerini söyledi.
Doğa bilimci ve yazılımcı Demirbaş, inovasyon alanında doktorası bulunan Ahmet Faruk Tuna ile birlikte hareket ederek, içinde bulunulan sürecin değerlendirilmesine katkıda bulunmak için yola çıktıklarını dile getirdi.
Etki yönünden büyük bir proje
Demirbaş, sürecin ciddiyetine dikkati çekerek, "İleride geriye dönüp baktığımızda sürecin ne kadar ciddi olduğunu daha iyi anlayacağız ve bu süreç birçok açıdan irdelenecek. Ekonomik, toplum reaksiyonu, sağlık sektörü gibi açılardan incelenecek. Ama bunun bir de duygudurum açısından değerlendirilmesi lazım diye düşündük. Yani insanların duygudurumuna etkisi ne oluyor? Bu süreçte insanlar ne yaşayıp ne hissediyor? Bu durumun daha iyi anlaşılabilmesi için böyle bir içerik sistemi oluşturduk." ifadelerini kullandı.
Bilimsel çalışmada elde edilecek verilerin önemine vurgu yapan Demirbaş, "Yapacağımız şey, süreç bittikten sonra alınan veriler ve yazılan mektupların içindeki birtakım anahtar kelimeler ile kullanıcıların yaş aralıkları, bulundukları bölgeler gibi bazı durumlarıyla birleştirerek nitelikli bir veri halinde analize dönüştürmek ve bu şekilde yayınlamak." dedi.
Selçuk Demirbaş, sitenin çalışma prensibinin çok basit olduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Sitede üyelik sistemi yok. Herkesin içerik girebileceği bir sistem. Oraya yazılan mektuplar herkese açık, girdiğinizde tamamını görebiliyorsunuz. Siz herhangi bir kullanıcı olarak hislerinizi döküp mektup yazabiliyorsunuz. Bizim kullanıcılarımızdan beklediğimiz, özellikle pandemi ve kısmi karantina sürecinde yaşadıklarını, hissettiklerini, anlatmak istediklerini sitemizde belirtmeleri. Sevgilisine mektup yazanlar bile oldu şu ana kadar. Tabii bunlar da bir duygudurum. Dolayısıyla onlara da açığız."
Hazırlanış açısından küçük olsa da oluşturacağı etki yönünden büyük bir proje sunduklarını ifade den Demirbaş, ekipte ayrıca grafiker Baler Tuna ve bilgisayar mühendisi Ömer Faruk Demirbaş'ın da yer aldığını sözlerine ekledi.