Başsavcılık, Cumhuriyet Gazetesini yalanladı
Başsavcılık, "Gar Katliamı belgesini saklayana değil haberini yapana dava açıldı" şeklinde gerçeğe aykırı olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, gazetecilere, ihbarcının iş yeri adresi ve kimlik bilgilerini deşifre ettikleri için soruşturma başlatıldığına yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı basın yayın organlarında, "Gar Katliamı belgesini saklayana değil haberini yapana dava açıldı" şeklinde yayınlanan haberlerin, gerçeğe aykırı ve dezenformasyon amaçlı olduğunu belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, Cumhuriyet gazetesinde 20 Nisan'da "TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu Kurulu ve TGS'den Cumhuriyet'e Destek Çağrısı: Haber Hakkını Savunalım", aynı gazetede 16 Nisan'da "Uludağ ve Akça İçin Üç Yıl Hapis İstemi", 18 Nisan tarihli Birgün gazetesinde "Cumhuriyet Gazetesi'nin iki muhabirine dava açıldı", 16 Nisan'da Tele 1 isimli televizyon kanalının internet sitesinde "Katliam Dosyasını Kapattılar, Gazetecilere Dava açtılar" başlıkları altında, "Gar Katliamı belgesini saklayana değil haberini yapana dava açıldı" şeklinde yer alan gerçeğe aykırı ve dezenformasyon amaçlı yayınlar nedeniyle açıklamaya ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, 17 Mart tarihli 2019/212560 numaralı iddianameye konu soruşturmanın, "Ankara Gar Patlaması" olarak bilinen terör eylemiyle ilgili 22 Kasım 2019 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan "Emniyet 8 gün önceden Ankara'daki gar katliamı hazırlığını biliyormuş" başlıklı yazı içeriğinde ihbarcının iş yeri adresi ile kimlik bilgilerinin 3713 sayılı kanunun 14. maddesine aykırı olarak deşifre edildiği iddiasıyla müştekinin şikayeti üzerine başlatıldığı vurgulanarak, sorumlular hakkında kamu davasının açıldığı aktarıldı.
- İddianameden
Söz konusu açıklamada belirtilen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nca 17 Mart'ta hazırlanan iddianamede, Alican Uludağ ve Olcay Büyüktaş "şüpheli" sıfatıyla yer alıyor.
Şüphelilerin, "3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet" suçu kapsamında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, emniyete müracaatta bulunan mağdurun, 30 Eylül 2015 tarihinde Nizip ilçesinde bulunan iş yerine gelen tanımadığı şahsın 33 nitrat gübre satın almak istediğini ve işlem için gerekli resmi belgeyi ibraz edememesi nedeniyle satış yapmadığını, şahsın hareketlerinden şüphelenip emniyete durumu bildirdiği, bu tarihten 10 gün sonra "Ankara Gar Patlaması" adıyla bilinen 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı Kavşağı'nda sivil toplum örgütlerinin katılımıyla yapılan toplantı yürüyüşüne yönelik gerçekleştirilen 2 patlama neticesinde çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan olayın yaşandığı hatırlatıldı.
İddianamede, 22 Kasım 2019 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde mağdurun kimliğini ortaya çıkaracak şekilde Alican Uludağ tarafından kaleme alınan "Emniyet 8 gün önceden Ankara'daki Gar Katliamı Hazırlığı Biliyormuş" başlıklı haberin yayınladığının belirtilmesi üzerine soruşturmaya başlandığı anlatıldı.
Soruşturma konusu haberin içeriği dikkate alındığında, "Ankara Gar patlaması" olarak bilinen terör olayına ilişkin haberde mağdurun iş yerinin isminin ve adres bilgilerinin verilerek haber verme ve kamuoyunu bilgilendirme sınırının aşıldığı belirtilen iddianamede, suçun işlenişine iştirak etmeyen yayın sorumlusu Olcay Büyüktaş Akça'nın kanunen cezai sorumluluğunun bulunduğu, kendisine yapılan ön ödeme önerisinin tebliğ edildiği 4 Mart'tan itibaren geçen kanuni sürede teklife uyulmadığı, bu haliyle atılı suçların işlediğinin anlaşıldığı kaydedildi.