Koronavirüs, sağlık çalışanlarına aile özlemi de yaşatıyor
Canları pahasına yeni tip koronavirüsle mücadeleyi sürdüren sağlık çalışanları, hastalığın zorunlu olarak ayırdığı ailelerinin özlemini de çekiyor.
Dünyada etkisini sürdüren yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı canları pahasına görevlerini fedakarca yürüten sağlık çalışanları, bir taraftan hayat kurtarmanın savaşını verirken, diğer taraftan da aile özlemi yaşıyor.
Salgınla mücadelede büyük bir riski göze alıp kaygı ve korkularını geride bırakarak sorumluluklarının bilinciyle hareket eden sağlık çalışanlarından bazıları olası bulaş riskini evlerine taşımamak için ailelerinden ayrı bir yaşam sürdürüyor.
Bazı sağlık çalışanları ise imkanları elvermediği, çocukları küçük olduğu ya da onları emanet edebilecek kimseleri olmadığı için izolasyon kurallarına uyarak evlerinde kalıyor.
Aldıkları bütün koruyucu tedbirlere rağmen Kovid-19'a yakalanan bazı sağlık çalışanları bu hastalığı aile bireylerine de taşıyabiliyor.
Hastalığa yakalanan kimi sağlık çalışanı ve ailesi evde izolasyonlarını devam ettirirken kimi de klinik durumlarının ağırlığı nedeniyle hastanede tedavi ediliyor.
Ailelerini bulaş riskinden korumak isteyen birçok sağlık personeli, bu süreçte hem mücadelenin ana aktörleri olarak büyük bir savaş veriyor hem de sevdiklerinin özlemini hissediyor.
Sağlık çalışanları ve aileleri, salgını en az kayıpla atlatabilmek ve hastanelerdeki iş yükünü hafifletebilmek için vatandaşlara "Evde kal" çağrısını yineliyor.
Öte yandan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 29 Nisan'daki Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, sağlık çalışanları arasından koronavirüs saptanan vaka sayısının 7 bin 428 olduğunu bildirmişti.
- Bulaş riskine karşı hekim arkadaşının evinde kalmaya başladı
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Atila Durmuş, görevini icra ederken Kovid-19 hastalığına yakalanması nedeniyle 10 gündür yatarak tedavi gören sağlık neferlerinden biri.
Belirtiler üzerine hastaneye yatışı yapılan Durmuş'a Sağlık Bakanlığının Kovid-19 tanısı konan hastalar için belirlediği tedavi protokolü uygulandı.
Takip ve tedavisi devam eden Durmuş, Türkiye'de ilk vakanın görülmesinin ardından bulaş riskini ortadan kaldırmak için hekim arkadaşının evinde kalarak ailesini güvence altına aldı.
Durmuş, bu süreçte yaşadıklarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Çocuklarımla her gün telefonda görüntülü görüştüğümüz için çok büyük sorun oluşmadı. Yapmamız gereken bir işimiz vardı ve onu yapıyorduk. Çok büyük bir duygusallığa düşmedik bu konuda." diye konuştu.
Kovid-19 şüphesiyle hastaneye yattığı günden bu yana sağlık durumunda iyileşmeler yaşandığını aktaran Durmuş, "CRP seviyem çok yüksekti ancak düştü. Ağrılarım geçti. İyileştiğimi hissediyorum. Değerlerim de iyi. İnşallah birkaç gün içerisinde taburcu olacağım." ifadesini kullandı.
Atila Durmuş, "Bakanlığımızın belirlediği 'sosyal mesafe kuralı' ve 'evde kalmak" gibi tedbirler var. Bunları herkesin önemsemesini ve yerine getirmesini istiyoruz ki bizler hastanede daha az vakayla uğraşalım ve kişilere hizmet edelim." dedi.
- Hastalık önce sağlık çalışanı eşini, sonra da kendisini buldu
Kovid-19 şüphesiyle hastaneye yatırıldıktan sonra test sonucu pozitif çıkan 42 yaşındaki Dilek Selimoğlu'na da hastalık özel bir hastanenin yoğun bakımında çalışan eşinden bulaştı.
Hastalığın ilk olarak eklem ağrılarıyla seyrettiği Selimoğlu'nun, daha sonra sırtında ve ensesinde çok şiddetli ağrılar oluştu.
Selimoğlu, bacaklarda titreme, ateş, iştahsızlık, ağız kuruluğu gibi birçok Kovid-19 belirtisini yaşarken, eşinden 3 gün sonra hasta olduğunu öğrendi.
Üç gün arayla Kovid-19 pozitif olduklarını öğrenen Selimoğlu çifti aynı hastanede, hastalığa karşı mücadele etti.
Dilek Selimoğlu, "Hastane çalışanları bizlerle çok ilgilendi. Şu an çok iyiyim. Sağ olsunlar hepsinin sayesinde ayaktayım." dedi.
5 günlük tedavisinin ardından test sonucunun negatife döndüğünü aktaran Selimoğlu, sözlerini, "6 ve 14 yaşlarında 2 çocuğum var. Onlar iyiler Allah'a şükür. Şu anda evde beni bekliyorlar. Henüz eşimle taburcu olacağımız tarih belli değil. Vatandaşlarımız kendilerini korusunlar. Hijyene ve temizliğe çok dikkat etsinler. Evde onları bekleyen çocukları var. Onları düşünsünler." diye tamamladı.