Akademisyenlere de, usulsüz müracaattan dolayı ceza verilebilir mi?
Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim elemanlarına usulsüz müracaat ve şikayetten dolayı disiplin cezası verilebilmesi için düzenleme şart!
Hatırlanacağı gibi, Anayasa Mahkemesine geçtiğimiz yıl yapılan iptal başvurusu sonucunda; "2547 sayılı Kanunda yapılan düzenleme ile devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanı, memur ve diğer personeline uygulanacak disiplin cezalarını gerektiren fiillere 657 sayılı Kanundaki disiplin cezası gerektiren fiil ve hallerin ilave edildiği, üniversite öğretim elemanlarının memur statüsünde olmadığı halde bu statüye ilişkin disiplin hükümlerine tabi tutulmalarının amacı aşan bir düzenleme olduğu, 2547 sayılı Kanun kapsamındaki personelin her iki kanunu dikkate almak zorunda bırakıldığı" ifade edilerek 53 üncü maddesinde yer alan "657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak" ibareleri iptal edilmiş; kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı 17 Temmuz 2019 tarihinden itibaren başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. (AYM Kararına ulaşmak için TIKLAYINIZ.)
Bu doğrultuda; 17 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7243 sayılı Kanunla birlikte öğretim elemanları, memurlar ve işçiler hakkında disiplin cezaları yeniden düzenlenmiştir. (Kanuna ve yapılan değişikliklere ulaşmak için TIKLAYINIZ.)
Söz konusu disiplin cezalarını incelediğimizde; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53 üncü maddesinin b-1-d maddesine göre; "Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak." eylemi UYARMA cezasına karşılık gelmiştir.
Bilindiği üzere, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda veya bu kanuna bağlı olarak çıkartılan ikincil düzenlemelerde öğretim elemanlarının müracaat ve şikayet usullerine dair herhangi bir hüküm yer almamaktadır.
Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Müracaat, Şikayet ve Dava Açma Hakkı" başlıklı 21 inci maddesinde ise; "Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler. Müracaat ve şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır. Müracaat ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilir. Müracaat ve şikayetlerle ilgili esas ve usuller Cumhurbaşkanınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir." ifadesi yer almıştır.
Bu hükme dayanılarak 12 Ocak 1983 tarihinde yürürlüğe konan "Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik"in 2 nci maddesinde; "Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlarda çalışan memurlar hakkında uygulanır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli subay, astsubay, sivil memur, sözleşmeli ve yevmiyeli personel; Anayasa ve Uyuşmazlık Mahkemesi Üye ve Yedek Üyeleri ile raportörleri; 2656 sayılı Hakimler Kanununun 2661 sayılı Kanunla değiştirilen 18 ve 19 uncu maddeleri uyarınca bu Kanuna eklenen (1) ve (2) sayılı cetvellerde gösterilen Adli ve İdari Yargı mensupları; Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay Savcı ve Savcı Yardımcıları; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi kurumlarda çalışan öğretim elemanları hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz." düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere, yenilenen disiplin hükümleriyle eklenen "Usulsüz Müracaat ve Şikayette Bulunmak" eyleminin alt mevzuatta dayanağı bulunmamaktadır. Devlet memurları hakkında çıkartılan genel yönetmelikte akademik personel kapsam dışı tutulmuştur.
Örneğin, fakültede görevli bir Profesörün herhangi bir konu hakkındaki ilk şikayet ya da müracaat adresi neresidir? Anabilim Dalı Başkanı, Bölüm Başkanı, Dekan... Ya da doğrudan Rektörlüğe müracaatta bulunan bir akademisyen hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yer alan "Usulsüz Müracaat ve Şikayette Bulunmak" eyleminden dolayı UYARI cezası verilebilecek midir?
Bu bağlamda değerlendirildiğinde, disiplin hükümlerinin sağlam temellere oturtulması ve yükseköğretim kurumları arasında uygulamada birlikteliği sağlamak amacıyla, öğretim elemanları için ya ayrı bir müracaat ve şikayet düzenlemesi yapılması ya da yürürlükteki genel yönetmelikten öğretim elemanlarının kapsam dışı olduğuna dair hükmün çıkartılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz...
Yavuz Selim KAPLAN