Koronavirüs ile KKKA hastalığında benzer bulgu
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zafer Parlak, korona virüs (Kovid-19) ile Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının konun uzmanı olan kişiler tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını belirterek, "Ancak dışarıdan bakıldığında benzeyen bulgular, şikayetler mevcut. Özellikle yüksek ateş" dedi.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zafer Parlak, korona virüs (Kovid-19) ile Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının konun uzmanı olan kişiler tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını belirterek, "Ancak dışarıdan bakıldığında benzeyen buğular, şikayetler mevcut. Özellikle yüksek ateş" dedi.
Dünyayı etkisi altona alan korona virüs vakıalarının yanı sıra Türkiye'de yaz mevsimi ile birlikte kenelerden insanlara geçen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile mücadele ediliyor. Her iki hastalıkta da benzer yönlerin olması vatandaşların daha dikkatli olması ve doktora gittiğinde şikayetlerini eksiksiz olarak anlatması hayati önem taşıyor. Korona virüs solunumu etkilerken, KKKA hastalığı ise kanama, karaciğer, böbrek veya dolaşım bozukluğuna neden oluyor. Korona virüs hastalığı ile KKKA hastalığının konun uzmanı olan kişiler tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığına dikkat çeken Parlak, "Ancak dışarıdan bakıldığında benzeyen buğular, şikayetler mevcut. Özellikle yüksek ateş. Laboratuvar testlerinde de benzeşen bulgular var. Ama tabiki Kovid-19 solunum sistemini tutan, akciğer de bulgu yapan spesifik bir tutulumu olan bir hastalık. Bu noktada hastaları sorgularken çok ayrıntılı olarak bir şey atlamadan anamnez alınmalı. Temaslar, mevcut gelmiş olduğu bölge etrafında temaslı olduğu kimselerin arasında Kovid-19 olup olmadığı bütün bu vakalar sorgulanarak yorumlanmalı. O nedenle iki hastalık arasında benzeşen bulgular olmasına karşı ayrıntılı bir anamnez, iyi bir muayene gerekli tetkiklerin alınması ile karışma ihtimali kalmamaktadır" dedi.
Tokat'ta 56 pozitif vaka, 1 ölüm
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümüne 20 Mart 2020 tarihinden bugüne kadar başvuran hastalardan 10'a yakını çocuk olmak üzere 72 kişi KKKA şüphesi ile yataklı serviste tedaviye alındı. Bu hastalardan 56'sının test sonucu pozitif, 8'inin ise negatif çıktı. 8 hastanın ise test sonucu bekleniyor. Ramazan ayında Erbaa ilçesinden bir hastanın hayatını kaybettiği Tokat'ta, 9 kişinin tedavisi devam ediyor. yoğun bakım servisinde yatan hasta ise bulunmadığını beliren Dr. Öğretim Üyesi Zafer Parlak, Tokat'an il dışına KKKA hastası sevki yapılmadığının altını çizerek, "Bize başvuran hastalar, hastanemizde takip ve tedavisi yapılmaktadır. Herhangi bir il dışına sevkimiz olmadı. Hastalar 112 Sağlık ekipleri aracılığı ile de getirilebiliyor. Tokat ilçeleri ve köylerinden bize hasta getirilebiliyor. Bize başvuran hastalarımızdan herhangi bir merkeze sevkimiz olmuyor. Hastanemizde her türlü imkanımız mevcut. Gerekli optimal şartlar sağlanarak tedavileri hastanemizde yapılmaktadır" diye konuştu.
Keneyi hastanede aldırın önerisi
Kenenin tutunduğu kişinin acil servise başvurmasını öneren Parlak, "Hastaneye ulaşımı rahatsa herhangi bir saatte acil servise başvurulabilir. Kenenin acil serviste sağlık personeli tarafından çıkarılması uygundur. Bu nokta da kişiye yapması gerekenler, takibi ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Ancak hastaneye ulaşması gecikecek ise ve kenenin çıkarılması yönünde bilgili ve eğitimli ise kendisi de keneyi çıkartabilir. Kendisi keneyi çıkarsa dahi kontrolü amacıyla sağlık kurumuna başvurmalıdır. Kene temasından sonra genellikle 5-6 gün içerisinde klink bulgu yerleşmektedir. Ama bu 9-10 güne de uzayabilmektedir. Hastalarda halsizlik, kırgınlık, baş ağrısı, iştahsızlık şeklinde bulgular olabilmektedir. Bunlara ek olarak özellikle yüksek ateş, KKKA hastalığı için önemli" ifadelerini kullandı.