Sağlıkçılar, 'Babalar Günü'nde de mesai başında
Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında görev alan sağlık çalışanı babalar, çocuklarından uzakta geçirdikleri Babalar Günü'nde hastalara şifa olabilmek için büyük özveriyle çalışıyor.
Doğu Akdeniz'in sağlık üssü Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede görev alan sağlık çalışanı babalar, hastalarını iyileştirebilmek için canları pahasına işlerini yapmayı sürdürüyor.
Olası bulaş riskini aile bireylerine taşımamak için her türlü fedakarlığı sergileyen sağlık çalışanları, "babalık" duygularını en özel hissettikleri günde de Kovid-19'la savaşan hastaları için mesai yapıyor.
Babalar Günü'nü ailesinden uzak geçiren sağlık çalışanları, hastalarına şifa olabilmek için büyük bir özveriyle mücadele ediyor.
"Baba olmak güzel bir duygu ama görev kutsaldır"
PCR laboratuvarı sorumlusu, 6 yaşında bir kız çocuğu babası Mehmet Muku (51), AA muhabirine yaptığı açıklamada, geç yaşta tanıştığı babalık duygusunun kendisine hissettirdiklerini kelimelere dökmekte zorlandığını söyledi.
Eşinin de sağlık çalışanı olduğunu ifade eden Muku, Kovid-19 salgını nedeniyle uzun süredir kızı Asel ile yakın temas kurmaktan kaçındığını kaydetti.
Görevinin kutsal olduğunu ve her şeyden önce geldiğini dile getiren Muku, şöyle devam etti:
"Evin kapısından girdiğimde kızım 'baba' diye bağırıp koşuyor. Annesi tutuyor o sırada ben gizli giriyorum. Sarılmak istiyor, üzmeden kırmadan uzak tutmaya çalışıyoruz. Çok zor bir süreçti ve devam ediyor. Baba olmak güzel bir duygu ama görev kutsaldır. Biz görevin kutsallığına inananlardanız. Her şeyden önce görevimiz gelir. Birkaç hastaya şifa olup teşhis ve tedavilerinde yardımcı olabiliyorsak, çok mutlu oluyoruz. Evimize huzurlu bir şekilde gidiyoruz. Bu da bizim için çok büyük bir mutluluk. Hastaneyi bir cephe olarak düşünürsek, biz bu cephedeki askerleriz. Burayı terk edemeyiz."
"Babalık ve mesleğim eş değer gibi geliyor"
Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesi sorumlu hemşiresi, bir kız çocuğu babası Ali Rıza Göçen (30) de Kovid-19 nedeniyle yoğun ve zor günlerden geçtiklerini aktardı.
Bu süreçte salgının yayılmasını önlemek için tüm tedbirleri alarak çalıştıklarını belirten Göçen, şöyle devam etti:
"Hastaneden çıktığımda ailemizin yanına gidiyoruz. Eve gittiğimde çocuğuma kavuşmadan önce kendimi dezenfekte ediyorum. O sürede bana ulaşmak için biraz çırpınıyor. 15 dakikalık süreç zorlu geçiyor. En çok bu zamanda Kovid-19'un ne kadar zorlu bir süreç olduğunu daha iyi anlıyorum. Hatay'da çalıştığım dönemde nöbetteyken baba oldum. Sürekli mesleğimle iç içe olduğum için babalık ve mesleğim eş değer gibi geliyor. Çocuğunuz size 'baba' diye seslenerek geldiğinde, bu duyguyu tatmak çok güzel. Tarifi mümkün değil."
Göçen, 1,5 yaşındaki kızı Zeynep Asel ve eşinden uzak kalmanın moral bozukluğunun, salgınla mücadele eden hastaların iyileşmesiyle düzeldiğini söyledi.
Anestezi teknikeri, bir çocuk babası Erkan Yanık (31) da Babalar Günü'nü buruk geçirdiklerini dile getirdi.
Kısa süre önce tattığı babalık duygusunu tarif etmenin imkansız olduğunu belirten Yanık, Kovid-19 sürecinde 1 yaşındaki kızı Ülkü Eliz'e çocuğuna sarılamamanın çok kötü bir duygu olduğunu kaydetti.