'Genç hastaların nefes alamadıklarını görmek travma yaratıyor'
Manisa Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Karabağ: Genç hastalarımızın nefes alamadıklarını görmek, her türlü tedaviye rağmen bir çözüm bulamamak bizim için fiziki yorgunluğun ötesine geçip çok ciddi travma yaratıyor
Manisa Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Sevil Sapmaz Karabağ, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede kendilerini en çok zorlayan durumun genç ve sağlıklı hastaların yaşadığı sıkıntılar olduğunu belirterek, "Genç hastalarımızın nefes alamadıklarını görmek, her türlü tedaviye rağmen bir çözüm bulamamak bizim için fiziki yorgunluğun ötesine geçip çok ciddi travma yaratıyor." dedi.
Manisa'da, Kovid-19 hastalarını tedavi eden doktorlar, hastalıkla ilgili mücadelelerini ve tanık olduğu acı tabloları anlattı.
Manisa Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Sevil Sapmaz Karabağ, AA muhabirine, serviste çalışan hekimleri en çok genç ve risk faktörü taşımayan hastaların zorladığını söyledi.
Bu salgın sürecinde "Sağlıklıyım ve gencim" diyen hiç kimsenin kendisine güvenmemesi gerektiğini vurgulayan Karabağ, yoğun bakım sürecinin genç hastalar için daha dramatik geçtiğine işaret etti.
Hastayı kaybetmenin kendilerini de ciddi şekilde etkilediğini anlatan Karabağ, şöyle konuştu:
"Kovid-19 ile mücadelede bizi en çok zorlayan durum genç ve sağlıklı hastaların yaşadığı sıkıntılar oldu. Yaşlı hastalarımız da bizim için kıymetli ama genç hastalarımızın nefes alamadıklarını görmek, her türlü tedaviye rağmen bir çözüm bulamamak bizim için fiziki yorgunluğun ötesine geçip çok ciddi travma yaratıyor. Elimizden gelen her şeyi yapmamıza rağmen kurtaramadığımız hastalar gerçekten tüm yoğun bakım ekibini ve bizleri üzüyor. Kimi zaman gündüz yoğun bakımda değerlendirme yaptığımız hastamızın ertesi gün olmadığını görüyoruz. Bu biz sağlık çalışanları için duygusal travma yaratan bir durum."
Merkezefendi Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Mürüvvet Sungur ise hiç bilmedikleri bir hastalıkla mücadele etmeye başladıklarını ancak buna rağmen iyi bir planlamayla süreci yönettiklerini dile getirdi.
Zor bir dönem geçirdiklerini anlatan Sungur, "Salgın başladığından bu yana çok sayıda hasta geldi. Günlük 128 konsültasyon yaptığımız zamanları biliyorum. Çok sıkıldığımız zamanlar oldu 'Bitmeyecek mi?' dediğim zamanlar oldu ama bir şekilde de alıştık." dedi.
Merkezefendi Devlet Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Yılmaz Ertörer de çoğunlukla ağır hastaları ilk karşılayan ekipte bulunduğuna dikkati çekerek, "Nöbetlerimin birinde sağlık durumu çok ciddi 3 hasta peş peşe geldi. Bu süreçte böyle ağır vakaları gördükçe cidden yorulduk ve çok üzüldük. Bir yandan hastaları takip ettik diğer yandan da kendimizi korumaya çalıştık. Nöbetin ardından sabah eve gidemedim. Ayaklarının bağı çözülmüştü." ifadelerini kullandı.