Korona savaşçıları anlattı: Size bakan gözler, 'beni hayatta tut' diyor
AFSÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kliniği Dr. Öğretim Üyesi Erhan Bozkurt: Koranavirüs, çok zor bir hastalık. Yoğun bakımda çalışmak ve içeride olmak çok daha zor. Burada size bakan gözler, 'beni hayatta tut' diyor. Biz de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz ama bazı hastalarımızda maalesef istediğimiz sonuçları da alamadık
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadele eden sağlık çalışanları, zorlu geçen tedavi süreçlerini anlattı.
AFSÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kliniği Dr. Öğretim Üyesi Erhan Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de mart ayında başlayan pandemiden itibaren gönüllü olarak hastanenin yoğun bakım servisinde görev yaptığını söyledi.
Kovid-19 yoğun bakımdaki görev yapan doktorların dönüşümlü olarak çalıştığını dile getiren Bozkurt, şöyle konuştu:
"İlk zamanlarda aslında, hastalığı bilmediğim için çok tedirgindim çünkü insan kendinden önce ailesini, çocuklarını ve yakınlarını düşünüyor. Mart ayında Kovid-19 servisine başladığım 3 ay boyunca evime gidemedim. Hastane yönetimimiz bu süreçte burada bir oda tahsis etti ve 90 gün buradaydım. Koronavirüs, çok zor bir hastalık. Yoğun bakımda çalışmak ve içeride olmak çok daha zor. Burada size bakan gözler, 'beni hayatta tut' diyor. Biz de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Ama bazı hastalarımızda maalesef istediğimiz sonuçları da alamadık."
Bozkurt, yoğun bakımda farklı yaş aralıklarında hastalarla unutamadığı anılar yaşadığını ancak koronavirüse yakalanmamak için maske takmaya ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
- "Bu süreçte en çok annemi, babamı ve kardeşlerimi çok özledim"
Hastanenin Kovid-19 Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Gülsüm Emirik de ekibiyle salgınla mücadelede çalıştıklarını anlattı.
Burada çalışmaktan çok gururlu olduklarını ifade eden Emirik, "Pandemide çalışmak herkese nasip olmaz ama burada çok zorlu bir süreç yaşıyoruz. Özelikle de kişisel koruyucu ekipmanlarla çalışmak çok daha zor. Yoğun bakımdaki hastalarımızın bütün ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Onlarla en güzel şekilde ilgileniyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Bu süreçte en çok annemi, babamı ve kardeşlerimi çok özledim. Onlara sarılmayı ve kucaklamayı çok özledim. Hala daha pandemi devam ettiği için sevdiklerimizi öpüp kucaklayamıyoruz." diye konuştu.
Emirik, yoğun bakımda görev yaptığı esnada kendilerini güvende hissettiklerini ancak buradan çıktıktan sonra koronavirüse yakalanmada riske girdiklerini belirterek, bu süreçte maske takmanın ve sosyal mesafeye dikkat etmenin önemine değindi.
- "Bu hastalık öyle hafife alınacak bir olay değil"
Radyoloji Teknikeri Fatih Korkmaz da Kovid-19 salgını süresince tomografisini çektikleri hasta sayısının arttığını belirterek, "Hastaların çekimlerinden 5 dakika sonra görüntüsü sonuçlanıyor. Bu şekilde de koronavirüs hastalarına daha hızlı tanı konulmasını sağlıyor." dedi.
Unutamadığın bir anısını paylaşan Korkmaz, "Koronavirüs şüphesi dolayısıyla buraya 1 yaşında bir bebek geldi. İnsanlar, tomografi çekerken onun o halini görseler, maskelerini ağızlarına en az iki kat takarlardı. Herkes, kendini en üst seviyede korumalı. Bu hastalık öyle hafife alınacak bir olay değil." ifadesini kullandı.