TSK, G3'leri neden tercih ediyor?

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 17 Kasım 2007 10:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Terörle mücadelede G3'ler, uzun menzilli olduğu için tercih ediliyor

Terör örgütü tarafından kaçırılan askerlerin 'silahlarımız tutukluk yaptı' savunmasının ardından gözler Mehmetçiğin kullandığı G3 marka piyade tüfeklerine çevrildi. TSK'nın Kalaşnikof yerine G3'leri tercih etmesinin en önemli nedeni daha güçlü ve öldürücü olması.

Dağlıca baskınının ardından terör örgütünün kaçırıp 14 gün sonra teslim ettiği askerler kendilerini, 'silahlarımız tutukluk yaptı' şeklinde savundu. Askerlerin açıklamalarından sonra kamuoyunda TSK'nın, Kalaşnikof (AK-47) yerine, hantallığı ve namlusunun çabuk şişmesiyle bilinen G3'leri neden tercih ettiği konusu tartışılmaya başlandı.

İç güvenlik birliklerinde kullanılan silahların büyük kısmı Alman yapımı G3 piyade tüfeğinden oluşuyor. Dünyanın en çok tutukluk yapan silahı olarak da bilinen G3'lerin ağır ve Kalaşnikof'a göre daha hantal olmasının yanı sıra önemli avantajları da bulunuyor. Öncelikle uzun, setli ve yivli namlusu sayesinde G3'ler, Kalaşnikof'lardan çok daha güçlü. Namludaki set ve yivler, merminin ekseni etrafında dönmesini ve hedefe tek bir noktadan girdiği halde çıkışında bu dönme etkisi sayesinde bölgesel bir tahribat yapabilmesini sağlıyor. Öyleki, 100?150 metre mesafeden kola veya bacağa isabet eden bir mermi uzvun kopmasına bile neden olabiliyor.

Namlu uzunluğu 45 cm olan G3'lerin etkili menzili de Kalaşnikof'lara göre daha uzun. Dakikada 600 mermi atabilen silah, hedefi 400 metreden etkisiz hale getirebiliyor. Kalaşnikof'larda ise söz konusu mesafe 300 metreye kadar düşüyor. G3'lerin en önemli ve tercih sebebi özelliklerinden biri de isabet oranının daha yüksek olması. Kalaşnikof'larda özellikle seri atışlarda büyük sapmalar yaşanırken, G3'lerde bu sorun minimize ediliyor. İsabet oranının yüksek olması da silahın daha öldürücü olması sonucunu doğuruyor. G3'lerin önemli avantajlarının yanı sıra bazı dezavantajları da var. Bunların en önemlisi Kalaşnikof'a göre daha ağır olması. Şarjörsüz ağırlğı 4,4 kg olan silah, mermilerle birlikte 5 kiloya yaklaşıyor. Kalaşnikof'un ağırlığı ise 4 kiloyu bulmuyor. İkinci olarak G3'lerin namluları 50-60 mermiden sonra şişiyor. Kalaşnikof'larda ise namlunun şişmesi gibi bir sorun yok. Ayrıca G3'ler en ufak tozlardan bile etkilenirken, AK-47'ler toz, toprak, çamur gibi doğa şartlarından etkilenmiyor. AK-47'lerin şarjörünün 30 mermi alması da diğer bir avantajı. G3'lerde bu rakam 20'ye düşüyor.

G3'lerin temizlik ve bakımı da Kalaşnikof'lara göre daha zahmetli. Kalaşnikof'lar, 2 dakikada sökülüp bakımı yapılıp tekrar monte edilebilirken, pimli olan G3'lerde bu işlem 4 dakikayı buluyor.

Ordu Donatım emekli Binbaşı Yakup Evirgen de Türk Silahlı Kuvvetleri'nde avcı erinin temel silahının G3 olduğunu söylüyor. Düzenli bakım ve temizliklerle tutukluk oranının en aza indirileceğine dikkat çeken Evirgen, Kalaşnikof ile mukayese edildiğinde G3'ün menzili ve etkisiyle öne çıktığını anlatıyor. Evirgen, "Birçoğunun namlusu tükenmeye yakın. Teröristlerin kullandığı Kalaşnikof'lara efsane tüfek ya da makineli tüfek de diyebiliriz. Her türlü hava koşulunda kullanılıyor. Dünyada çok yaygın. Silahın temel özelliği, kolay kullanımını ve gayri nizami harp için uygun olması. Ayrıca yedek parça için avantaj sağlıyor. Kalaşnikof ile mukayese edildiğinde G3'ün menzili ve etkisi öne çıkıyor." şeklinde konuşuyor. İsmini vermek istemeyen üst düzey bir askeri yetkili ise G3'lerin terörle mücadelede kullanılmasının hata olduğunu savunuyor; "Birliklerde her hafta bakımı yapılmasına rağmen birkaç atıştan sonra tutukluluk yapabiliyor. Kalaşnikof'ların AK-47 modeli ise daha çok nizamiyelerde kullanılıyor. Doğu'daki soğuk kış şartlarında G3 kullanılıyor olması bana göre büyük bir hata. Tüfeğe küçük bir su sızdı mı başlıyor teklemeye. Terörle mücadelede hafif makineli tüfekler ile Amerikan ordusunun kullandığı M-16 tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum."

Terörle mücadelede iç güvenlik birimlerinin en çok kullandığı ağır makineli silahların başında yine Alman malı MG-3, BKC (Bixi), LMGK (5 kg), HK-23 geliyor.

Komando birliklerine HK 33 dağıtılacak

Güneydoğu'daki tüm askeri birlikler G3 kullanırken, önemli operasyonlar icra eden komando birliklerinde timlerin bir kısmına G3 piyade tüfeğinin bir üst modeli olan ve Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tarafından üretilen HK 33 kullanılıyor. HK 33'ün otomatik atışlardaki isabet oranı G3'e göre önemli ölçüde artırılmış olsa da tutukluluk sorunu bunda da ortaya çıkıyor. Komando birliklerinde sınırlı sayıda bulunan tüfeğin 2008'de tüm komando birliklerine verilmesi amaçlanıyor.

G3 piyade tüfeği

Avantajları

Tesirli menzili 400 metre.

Yiv ve setlerinden dolayı daha güçlü ve öldürücü

İsabet oranı daha yüksek.

Dezavantajları

Namlusunun çabuk ısınıyor olması (tutukluluk nedenlerinden).

Pistonunun sabit olması nedeniyle tepme gücünün düşmesi.

Ağırlığının dolu şarjörle birlikte yaşlaşık 5 kiloya ulaşması.

Tozdan, nemden etkilenmesi.

Bakım ve temizliğinin zor olması.

Kalaşnikof (AK-47)

Avantajları

G3'e kıyasla tutukluk yapma oranının daha düşük olması.

Hafif ve seri atışlarda dayanıklı.

Kısa mesafe muharebede etkili.

Yağmur, çamur ve sudan etkilenmemesi, bakımının kolay olması.

Dezavantajları

PKK terör örgütü tarafından da kullanılması nedeniyle çatışmalarda karışıklığa yol açması.

İsabet oranının düşüklüğü.

Daha az öldürücü.

Tesirli menzili 300 metre.

Askerler, silahlarının tutukluk yaptığını söylemişti

Dağlıca'daki baskından sonra kaçırılıp serbest bırakılan askerler de ifadelerinde silahların tutukluluk yaptığını söylemişti. Uzman Çavuş Halis Çağan, ifadesinde, "Teröristler yaklaşmıştı. İçlerinden birisi çok düzgün Türkçe ile 'Teslim olun' çağrısı yapıyordu. Bu kişiyi gördüm, nişan aldım; ancak silah tutukluk yaptı." derken, er İrfan Beyaz ifadesinde, "MG-3 nişancısıyım. Çatışma süresince teröristlere karşılık verdim. Silahım birkaç kez tutukluk yaptı. Namlu şiştikten sonra ateş edemedim." demişti.

İsmail Avcı / Diyarba

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber