Vekiller de bürokrasiden şikayetçi: Bir yazı istedim, iki müdür hasta oldu

Haber Giriş : 31 Ağustos 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Meclis'ten geçen düzenlemelere rağmen, ?bugün git, yarın gel' anlayışı değişime direniyor.

Enerji Bakanı Hilmi Güler, geçtiğimiz günlerde AK Parti Ankara İl Başkanlığı'nda esnafla bir araya geldi. Vatandaşlar, bürokrasiden şikayet edince Güler de başından geçen ilginç olayı anlattı: ?Yatırımla ilgili bir konuda bakanlıktaki bürokrat arkadaşlardan yazı istedim. İki yetkili kişi aynı anda hasta oldu, üçüncü kişinin de annesi hastalandı. İmza atmamak için izne çıktılar. Siz çalışıp didiniyorsunuz; ama neticede bir iş yapmak istediğinizde, durum böyle oluyor.?

Bir başka örnek de, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Atilla Maraş'tan geldi. Bir hemşehrisinin yaşadığı haksızlığı gidermek için ilgili kurumun genel mü-dürünü arayan AK Partili vekilin tüm uğraşları sonuçsuz kalır. Her seferinde ?genel müdür toplantıda? gerekçesiyle özel kalem tarafından atlatılır. Bunun üzerine sekreteri son kez arayıp, ?Madem telefonuma çıkmıyor, ben de durumu bakana ileteceğim.? der. Bu konuşmadan 10 saniye sonra milletvekilinin telefonu çalar: ?Sayın vekilim beni aramışsınız... Bir emriniz mi vardı?..?

Şikayetler vekil ve bakanla da sınırlı değil. Devletin en tepesindeki yöneticiler de dönem dönem bürokrasiye ilişkin yakınmaları dile getirdi. 1980'den sonra önemli reformlara imza atan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal, birçok konuşmasında ?değişimi engellemeye çalışanlar'dan şikayetçi olmuştu. Derdini anlatırken kullandığı ?statüko' kelimesini de Türk siyasetine kazandırmıştı. Altı kez hükümet koltuğuna oturan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bile, önceki gün ?bürokratik oligarşi'den yakındı. Dünya Göz Hastanesi'nin açılışına katılan Demirel, ?Bu hastane yapılırken ne zorluklar çekildi ben biliyorum.? diye söze başladı ve ekledi: ?Bu müessesenin sahibi 400 gün boyunca Ankara'da yatıp kalktı. Türk bürokrasisinin bütün ağırlığını burada görebilirsiniz. Bürokrasi bir an önce ıslah edilmeli.?

İşadamlarının şikayetleri ise bir noktada toplanıyor. ?Yatırım yapacağız ama bürokratik engeller önümüzü tıkıyor.' cümlesi artık klasik hale geldi. Bürokrasi anlayışını ortaya koyan örnekler bakan veya milletvekilinin başına her zaman gelmese de vatandaşlar bu durumla sık sık karşılaşıyor. Bir belge imzalatmak için kapı kapı dolaşan, günlerce aynı devlet dairesine gelip gitmek zorunda kalan insanlar, bürokrasinin azaltılmasına yönelik düzenlemelerden yeterince faydalanamıyor. Hayatı kolaylaştırmak amacıyla çıkarılan yasalar, kağıt üzerinde hayata geçse de, devletteki katı bürokrasi nedeniyle bir türlü uygulanmıyor. Son iki yılda Meclis'ten geçen 467 kanuna rağmen, ?bugün git, yarın gel' anlayışı değişime direniyor. Türkiye'nin, Avrupa Birliği standartlarına ulaşması amacıyla birçok yasal düzenlemeye imza atan milletvekilleri, kanunların bürokrasi nedeniyle günlük hayata yansımadığı görüşünde. Uygulamayla yükümlü memurların bazı yasaları benimsemediği vurgulanırken, kurum içi eğitimin yetersizliğine dikkat çekiliyor.

Zaman'ın sorularını cevaplayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, bürokrasi tarafını azaltmak için önemli kanunlar çıkarıldığını; ancak sorunun giderilemediğini söyledi. Bürokratların ?devletin hantal yapısına ilişkin alışkanlıklarını devam ettirdiğini' belirten Kuzu, ?zihniyet değişimi' üzerinde duruyor. Yasaların gerektiği gibi uygulanması için kurum içi eğitime ağırlık verilmesini istiyor: ?Zihniyet değişmeden bürokrasi değişmez. Bu sorunun önüne geçmek için kurum içi eğitimin tam olarak verilmesi gerekir. Bu da zaman işi. Meclis, vatandaşın hayatını kolaylaştırmak adına üzerine düşeni yaptı. Yasalar çıkıyor; ama bürokratların alışkanlıkları birden bitmiyor. Yasa kadar onu iyi niyetle uygulamak da önemlidir. Artık (bugün git, yarın gel) anlayışının kalkması gerekir. Son olarak Cumhurbaşkanı'nın 22 maddesini veto ettiği kamu reformu çıksaydı, bürokrasinin azaltılması adına önemli adımlar atılacaktı.?

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Atilla Maraş da, bürokrasinin ?çağa uygun hale getirilmesi' gerektiğinin altını çiziyor. Kanunların uygulanmamasını ?bürokratların eski alışkanlıklarını sürdürmesine' bağlayan Maraş, devlet memurlarının düzenlemeleri özümzemesi gerektiğini vurguluyor. Bu konuda bakanlıkların daha duyarlı olmasını isteyen Maraş, ?görevini yerine getirmeyenler için hukuki işlem yapılmasını istiyor. AK Partili Abdullah Torun (Adana) ise kanunların tam uygulanması için adapte süresine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

İktidar mensupları gibi muhalefet de bürokrasiden yakınıyor. Ancak, anamuhalefet temsilcileri AK Parti'yi eleştirmekten geri kalmıyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, hükümetin hem deneyimsiz insanlara görev verdiğini hem de bu kişilerden şikayet ettiğini savunuyor. Bürokrasinin ?korumacı bir yapıya sahip olduğunu' belirten Kart, şu görüşleri dile getiriyor: ?Bunu kırmak iktidarların beceri ve sorumluluğuna bağlı. Ancak kadrolaşma da Türkiye'nin bir gerçeği. Niteliksiz ve vasıfsız kadrolaşma var. Özelliştirmelerin yargıdan dönmesinde Başbakan ?oligarşik yapı'yı suçlayıp, yargıyı sorumlu tutuyor. Ancak açık hukuk ihlalleri yapılıyor. Eğer siyasi ilişkiler içinde kadrolaşırsanız, yapılacak işlerde teknik ve hukuki altyapı kurulamaz.?

Bürokrasinin zaman zaman kanunlara ayak uyduramadığını ifade eden CHP'li Halil Ünlütepe ise, ?Uygulamadaki farklı düşüncelerin en kısa sürede giderilmesi gerekir.? değerlendirmesini yapıyor

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber