Hem korona ile mücadele ediyor hem de akordiyon çalıp şiir yazıyor
Dünyayı etkisi alan Kovid-19 salgınında ön saflarda mücadele eden hemşire Zekiye Yılmaz, hayatını akordiyon çalarak, öykü ve şiir yazarak zenginleştiriyor
Portekiz'de geçen yıl düzenlenen 69. Dünya Akordiyon Yarışması'nda 36 yaş ve üzeri amatör virtüözler kategorisinde 3. olarak Türkiye'ye bu alandaki en büyük ödülü kazandıran 27 yıllık hemşire Zekiye Yılmaz, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) cansiparane mücadele ettiği bu zorlu dönemi müzik ve edebiyatla güzelleştiriyor.
Bulgaristan'da doğan ve bu ülkede hemşirelik eğitimi alan Zekiye Yılmaz, 1993 yılında çalışmak için Türkiye'ye geldi.
İstanbul'da özel bir hastanesinde çalışmaya başlayan ve 27 yıldır hastalarına şifa dağıtan Yılmaz, sağlık sektöründeki zorlu atmosferi nota ve dizelerle süslüyor.
Sanatçı bir aileden gelen Yılmaz, 2 yaşında ağabeyinin çaldığı akordiyon sayesinde bu müzik aletiyle tanıştı.
Ünlü Bulgar akordiyon virtüözü Angel Marinov'dan eğitim alan Yılmaz, yayınlanmış öykü kitabı ve şiirleriyle müzik yaşamını edebiyatla birleştirdi.
Hemşire Zekiye Yılmaz, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsle mücadele sürecinde de sanatla yaşamına renk katıyor.
- "Türkiye'yi temsil etmek benim için bir gururdu"
Hayat hikayesini AA muhabirine anlatan Yılmaz, Bulgaristan'dan kendi isteğiyle İstanbul'a geldiğini ve mesleğini de severek yaptığını söyledi.
"Sanatın her türlü dalına ilgim var. Şiir, öykü ve müzik başlıca ilgilendiğim alanlar." diyen Yılmaz, sanat dolu bir ailede büyüme şansına sahip olduğunu, ağabeyinin çaldığı akordiyon sayesinde 2 yaşında müzikle tanıştığını ve çok sevdiğini ancak yoğun çalışma temposunun profesyonel olarak akordiyon çalmasına izin vermediğini anlattı.
Zekiye Yılmaz, hayatı boyunca şiir ve öykü yazmaya devam ettiğini, yayınlanmış bir öykü kitabı ve çok sayıda şiiri bulunduğunu belirterek, 2 yıl önce nota bilgisi, armoni ve solfej eğitimleriyle akordiyona profesyonel bir adım attığını aktardı.
Bulgar akordiyon virtüözü Angel Marinov'dan online eğitimler aldığını ifade eden Yılmaz, geçen sene Portekiz'de düzenlenen bir yarışmada ödül alarak başarısını taçlandırdı.
Yılmaz, "Geçen yılki yarışmada 27 kişilik bir dünya jürisinin önüne çıktım. Daha önce bir sahne performansım olmadı. 36 yaş ve üzeri amatör kategorisinde dünya 3'üncüsü oldum. Türkiye'yi temsil etmek benim için bir gururdu." diye konuştu.
- "Pandemi sürecini kaleme almak istiyorum"
Sağlık çalışanı olarak koranavirüs salgını nedeniyle stresli bir çalışma ortamında bulunduklarını vurgulayan Yılmaz, duygularını şöyle dile getirdi:
"Koronavirüs süreci bizim için ciddi bir stresti. Sağlık çalışanı olarak çok ciddi bir stres altındayız. Gerçekten çok yoğun çalışıyoruz. Tedavisine hakim olamadığımız, alışık olmadığımız bu virüs bütün dünyayı etkilediği gibi bizi özellikle etkiledi. Ama her şeye rağmen ülke ve çalıştığım hastane olarak çok başarılıyız. Bir diğer taraftan sosyal hayatımız tamamen değişti. Diğer insanlar için evde kalış süresi arttı ama bizim öyle değil. Pandemi sürecinde sanata fazla yer ayıramadım. Bunları da pandemi sonrasında anılarım olarak kaleme almak istiyorum."
- "Akordiyonun notaları kalpleri ısıtır ve müzik, sanat hayatı güzelleştirir"
Akordiyonu "Stres attığım, kendimle baş başa kaldığım ve hobiden ziyade terapi aletim." diye tanımlayan Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
"Akordiyonun notaları kalpleri ısıtır ve müzik, sanat hayatı güzelleştirir. Yoğun çalışmanın sonunda akordiyonu elime alıp tek bir eser bile çalmak benim için bir terapi oluyor. Müzik hayatımı güzelleştirip, hayatıma anlam katıyor. Müzik bir terapi. Gençlere ve her yaştaki insanlara hobileriyle uğraşmalarını tavsiye ediyorum. Sanat dünyayı güzelleştirdiği gibi insan sağlığı için de harika bir araç."