En kötüsü kızımın 'Anne lütfen ölme' dediği zamandı

Yalova'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede ön safta görev alan hemşireler, salgınla mücadelede herkesi duyarlı olmaya ve kurallara uymaya çağırdı.

Yalova Devlet Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Servisinde görevli hemşire Neslihan Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgınla mücadele ederken virüse yakalandığını söyledi.

13 yaşında kızı, 3 yaşındaki oğlu ve eşiyle çok zor bir süreç yaşadıklarını belirten Erdem, hala salgının kendilerinde bıraktığı etkinin izlerini taşıdıklarını dile getirdi.

Salgın sürecinde aylarca eve gidemediklerini, çocuklarıyla görüşemediklerini anlatan Erdem, "Tabii ki bu süreçte tükendiğimiz yerler oldu. Eşimle birlikte hastalandık ama hiç inancımızı yitirmedik. En kötüsü eşimin de hastalanması oldu." diye konuştu.

- "En kötüsü kızım kapının ardından 'Anne lütfen ölme' dediği zamandı"

Virüse yakalandıktan sonra eşiyle tedavi gördüklerini ifade eden Erdem, kendisinin süreci çok sıkıntılı atlattığını ifade etti.

40 derece ateş, şiddetli eklem ağrıları ve solunum sıkıntısıyla süreci geçirdiğini anlatan Erdem, şöyle konuştu:

"En kötüsü kızım kapının ardından 'Anne lütfen ölme' dediği zamandı. O küçücüktü ve sarılacak bir omuzu dahi yoktu çünkü babası da hastaydı. Maalesef Kovid yalnız bir hastalık. Kimse ölmeyi, mesafeli ölmeyi hak etmiyor. İnancımızı yitirmedik. İyileşip tekrar aynı şekilde görevimizin başına döndük. Bir daha yakalanmaktan korkuyorum çünkü nasıl geçireceğimi bilmiyorum."

Erdem, bu süreçte oğluna kızının baktığını söyledi.

-"Bizler onlara nefes olabiliyorsak, onlar da bize umut olsunlar"

İnsanlardan sağlık çalışanlarının üzerlerindeki yükü kaldırmalarına yardımcı olmalarını isteyen Erdem, bu anlamda maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmasını istedi.

Herkesten kurallara uymalarını isteyen Erdem, şunları kaydetti:

"Kurallara uysunlar ve biraz da bizi düşünsünler. Biraz biz olsunlar. Bizler onlara nefes olabiliyorsak, onlar da bize umut olsunlar. Kanatsız değil, kanatlı melek olalım. Kanatlarımız onlar olsun. Tek ricamız bu onlardan. Cephede askerler savaşırken Nene Hatunlar da vatanı korumuşlar. Biz boşuna canlar vermeyelim. Hiçbir şey boşa olmasın.

Dönüp arkamıza baktığımızda bir güç, kuvvet hissedelim istiyoruz. Bunun için biraz bizi düşünürlerse mutlu olacağız. Yoğun bakımda yatan hastalarımız bazen taleplerde bulunuyorlar. Karantinada oldukları için temin edemediklerimiz oluyor. Ekip olarak evlerimizde kek, çorba, börek gibi isteklerini yapıp getirmeye çalışıyoruz. Bunu canı gönülden yapıyoruz. Umarım bir daha aynı şeylerle karşılaşmayız. Biz umutlarımızı yitirmedik. Sadece destek bekliyoruz. "

Merkez Toplum Sağlığı Merkezinde görevli hemşire Hanife Yakar ise 11 Mart'tan itibaren salgınla mücadele kapsamında görev yaptığını söyledi.

Filyasyon ekibinde görevli olduğunu ve temaslı kişilerle sürekli irtibat halinde olduğunu anlatan Yakar, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Sağlık çalışanları olarak hepimiz gerçekten çok yorulduk, çok üzüldük. Birçoğumuz yakınlarını kaybetti. Anne, babasını kaybedenler oldu. Ben de Kovid nedeniyle kuzenimi kaybettim. Maalesef tedbirsizlik bizi hala çok yoruyor. Her gün sahadayız. Sıkıntılı bir süreç ve bu süreçte bizi dinlendirecek tek şey, herkesin tedbirlere uyması. Aslında pozitif vakalara şunu sormak istiyorum, 'Cebinizde bir silah olsaydı sokağa çıkar, herkese ateş eder miydiniz?' Çünkü pozitif vakalar sokağa çıkıp dolaşmaya devam ettiği sürece tanıdık, tanımadık herkese adeta silahla ateş ediyorlar. Bazı insanlar bu yüzden ölüyor, bazıları da yaralanıyor. Ya da 'sokakta ateş eden kişiler olduğunu bilseydiniz yine de sokağa çıkmaya devam eder miydiniz? Sizi koruyan maske ve mesafe gibi bir çelik yeleği takmamakta ısrar eder miydiniz? Bunu bir düşünmelerini istiyorum. Biz sağlık çalışanları artık çok yorulduk. Bizim için değil, kendiniz ve sevdikleriniz için maske takın."

Salgın sonuna kadar sahada çalışmalara devam edeceklerini belirten Yakar, salgının ancak kurallara uyarak yenilebileceğini sözlerine ekledi.