Daire başkanlığından gerekçesiz görevden alınıp müşavir kadrosuna atanmaya iptal kararı
Danıştay gerekçe somut gerekçe göstermeksizin görevden alma işlemini yine iptal etti
Davalı idare bünyesinde, 13/09/1986 tarihinde memur olarak göreve başlayan davacının, 07/12/1988-27/10/1989 tarihleri arasında şube müdürü; 27/10/1989-13/07/1992 tarihleri arasında daire başkanı; 13/07/1992-15/03/2013 tarihleri arasında da şube müdürü olarak görev yaptığı; 15/03/2013 tarihinden itibaren atandığı Satınalma Dairesi Başkanı olarak görev yapmakta iken, dava konusu 13/01/2017 günlü, 4/1 sayılı yönetim kurulu kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi gereğince müşavir kadrosuna atanması üzerine dava açılmıştır.
İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir. Bölge idare mahkemesi de bu kararı onamıştır.
Danıştay ise bu kararı aşağıdaki gerekçelerle bozmuştur:
- Davacı hakkında, açılmış bir disiplin soruşturması ve akabinde verilmiş disiplin cezasının bulunmadığı,
Davacının daire başkanlığı görevini yerine getiremediğine veya başarısız olduğuna ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgenin sunulamadığı
Hizmetlerinden verim alınamadığı hususunun da davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığı,
İdareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde kurulan işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE
Esas : 2019/380
Karar : 2020/1068
Tarih : 20.02.2020
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; ... A.Ş. Genel Müdürlüğünde Satınalma Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından; Genel Müdürlük Müşavirliği görevine atanmasına ilişkin 13/01/2017 günlü, ... sayılı yönetim kurulu kararının iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:.., K:... sayılı kararla; uyuşmazlık konusu olayda, davacının kadro derecesi de gözetilerek daire başkanı kadrosundan alınarak müşavir olarak atandığı, yasalarla kendisine verilen görevleri etkin, süratli, verimli bir biçimde yürütme ve bu amaçla gereken önlemleri almakla yükümlü olan idarenin, personelini boş bulunan eşdeğer bir kadroya hizmet gereği atama noktasında takdir yetkisine sahip olduğu, ilgili mevzuat hükümleri uyarınca idareye tanınan takdir yetkisinin geniş tutulduğu, davalı idarenin, gördüğü hizmet ve çalıştırdığı personeli hakkında ayrıntılı bilgiye ve değerlendirme yapma olanağına sahip olduğu ve personeli başka bir kadroya veya göreve bir hukuk kuralına aykırı olmamak ve maksat yönünden kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında başka bir amaç gözetmemek şartıyla atayabileceği, dava konusu işlem tesis edilirken idareye tanınan geniş takdir yetkisinin kötüye kullanıldığı yönünde davacı tarafından somut bir bilgi ve belgenin sunulamadığı, bunun yanı sıra idari yargı yetkisinin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olduğu, bu yetkinin hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı ve idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği, daire başkanlığı gibi idari yönü ağır basan bir görevden alınarak öğrenim durumu ve kazanılmış hak aylık derecesine uygun olarak müşavir kadrosuna atanma işlemlerinde kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkesinin gözetildiği; müşavir kadrosunun kurumda Anayasa ve kanunlarla verilen görevlerin etkin, süratli ve istenilen düzeyde yerine getirilmesinde, eğitim gördüğü alanda ihtisas sahibi olan veya kurumda çeşitli birimlerde yönetici olarak görev yapmış personelin tecrübelerinden yararlanmak amacıyla oluşturulan kadrolardan olduğu, hizmet gereği oluşturulan bu kadroda, 30 yılın üzerinde tecrübesi olan davacıdan yararlanmak üzere ve kamu hizmetinin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla kazanılmış hak aylığı korunarak atama işleminin gerçekleştirildiği, işlemde davacıyı cezalandırma veya kişisel bir amacın da güdülmediği görüldüğünden mevzuatta idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı vekili tarafından; müvekkilinin, uzun süredir devam eden memuriyet hayatında hiçbir soruşturma geçirmediği, ceza almadığı; işlemin haklı bir gerekçesinin olmadığı, cezalandırma mahiyetinde olduğu; daire başkanlığı görevini hakkıyla yerine getirdiği; kazanılmış haklarının ihlal edildiği; maaş kaybının bulunduğu; 375 sayılı KHK'nın Ek 18. maddesi gereğince müfettiş kadrosuna atanması gerektiği; atama kararının usule ve hukuk kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ:...
DÜŞÜNCESİ: Davacının temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davalı idare bünyesinde, 13/09/1986 tarihinde memur olarak göreve başlayan davacının, 07/12/1988-27/10/1989 tarihleri arasında şube müdürü; 27/10/1989-13/07/1992 tarihleri arasında daire başkanı; 13/07/1992-15/03/2013 tarihleri arasında da şube müdürü olarak görev yaptığı; 15/03/2013 tarihinden itibaren atandığı Satınalma Dairesi Başkanı olarak görev yapmakta iken, dava konusu 13/01/2017 günlü, 4/1 sayılı yönetim kurulu kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi gereğince müşavir kadrosuna atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde; kurumların, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurlarını bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
657 sayılı Kanun'un 76. maddesi ile memurların görev ve görev yerinin değiştirilmesi hususunda, idarenin takdir yetkisi bulunduğu açık ise de, Danıştayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu yetki mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. Takdir yetkisine istinaden tesis edilen idari işlemlerin de, muhakkak surette gerçek ve hukuken geçerli sebeplere dayanması gerekmektedir. Takdir yetkisine dayalı idari işlemlerin dava konusu edilmesi durumunda, idarece işlemin tesisi için somut bir sebep gösterilememesi, sebep olarak gösterilen olay ve nedenlerin gerçeği yansıtmaması veya işlemin tesisi için yeterli bulunmaması veyahut takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının tespit edilmesi halinde, dava konusu idari işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalinin gerekeceği, yerleşik yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı hakkında, açılmış bir disiplin soruşturması ve akabinde verilmiş disiplin cezasının bulunmadığı, davacının daire başkanlığı görevini yerine getiremediğine veya başarısız olduğuna ilişkin herhangi bir somut bilgi ve belgenin sunulamadığı gibi, hizmetlerinden verim alınamadığı hususunun da davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde kurulan işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka uyarlık, istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:.., K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 6545 sayılı Kanun'la değişik 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.