Naklen atamaya ilişkin 3 husus, 3 karar
Danıştay İkinci Dairesi'nin, eşi özel sektörde çalışan, kendisi sendika temsilcisi olan ve memurun eşine göre daha kıdemli olduğu gibi 3 ayrı duruma dair kararlarını yayımlıyoruz.
1- Eşi özel sektörde çalışan memur
Danıştay 2. Dairesi, memurun eşinin "son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olmak" şartını taşıması halinde davacının, eş durumu mazereti nedeniyle zorunlu çalışma süresini tamamlamadan, başka bir ile atanabilmesinin olanaklı olduğunu belirterek davayı reddeden ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.
2- Sendika temsilcisi
Danıştay 2. Dairesi, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, sendika işyeri temsilcisi olan davacının görev yerinin, açık ve kesin bir sebep belirtilmedikçe değiştirilemeyeceği, davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, muhasebe müdürüne hakaret ettiği ve fiili saldırıda bulunduğu iddialarının sübuta ermediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla, davacının işyerinin değiştirilmesinin açık ve kesin sebebinin ortaya konulamadığı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.
3- Memurun eşine göre daha kıdemli olması
Danıştay 2. Dairesi, Davacının, eşinin görev yaptığı ... iline atanma talebinin, eşinden daha kıdemli olduğu gerekçesine dayalı olarak reddedilmesine karşın, davacı ile eşinin aynı kadro derecesinde bulundukları; eşinin, davacının görev yaptığı yerlere atanma taleplerinin, görev yaptığı yerdeki personel ihtiyacı nedeniyle reddedildiği, öte yandan, davalı idarece, davacının hizmetine ihtiyaç bulunduğu veya atanmak istediği yerde hizmetine ihtiyaç bulunmadığı yönünde herhangi bir gerekçenin de ileri sürülmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sebep unsuru olarak ileri sürülen iddiaların, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden kabulüne olanak bulunmadığı, bu sebeple, davacının atanma isteğinin reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptal eden ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.
T.C.
DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE
Esas : 2016/14728
Karar : 2020/913
Tarih : 18.02.2020
TEMYİZ EDEN (DAVALI): ...
VEKİLLERİ: ...
KARŞI TARAF (DAVACI): ...
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Dava; ... Sağlık Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, eş durumu nedeniyle ... iline naklen atanma talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 29/01/2016 günlü, 1298 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacının eşinin, ... ilinde faaliyet gösteren bir firmada sigortalı olarak çalıştığı ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik uyarınca, "son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olmak" şartını taşıdığı, bu durumda; davacının, eş durumu mazereti nedeniyle zorunlu çalışma süresini tamamlamadan, başka bir ile atanabilmesinin olanaklı olduğu, aile birliğinin ve bütünlüğünün temini amacıyla, davacının atanma talebinin kabul edilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının, 28/06/2015 tarihli görevde yükselme sınavı sonucunda Bursa iline şube müdürü olarak atandığı, sınav sonucunda 450 kişinin atamasının yapıldığı, sınav ilanında; mazereti bulunanlar haricindeki personelin, atanılan yerde en az iki yıl görev yapmadıkça, başka bir ile atamayacağı hususunun düzenlendiği, 31/12/2015 günlü, "Şube Müdürlerinin Mazeret Atamaları" konulu Genelgesi'nin 3. maddesinde, aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği hallerinin düzenlendiği ve anılan düzenlemede, eşi özel sektörde çalışanların yer almadığı, bu sebeple, davacının atanma tarihinden itibaren iki yıl içinde tayin talebinde bulunamayacağı, hukuka aykırılık taşımayan dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas : 2016/14062
Karar : 2020/912
Tarih : 18.02.2020
TEMYİZ EDEN (DAVALI): ...
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI): ...
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; ... Valiliği Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü emrinde defterdarlık uzmanı olarak görev yapan davacının, ... Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğüne naklen atanmasına ilişkin 19/11/2015 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, sendika işyeri temsilcisi olan davacının görev yerinin, açık ve kesin bir sebep belirtilmedikçe değiştirilemeyeceği, davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, muhasebe müdürüne hakaret ettiği ve fiili saldırıda bulunduğu iddialarının sübuta ermediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla, davacının işyerinin değiştirilmesinin açık ve kesin sebebinin ortaya konulamadığı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarenin, personelinin naklen atanması konusunda takdir yetkisine sahip olduğu, davacının, kazanılmış hakları korunmak suretiyle takdir yetkisi kapsamında başka göreve atandığı, muhasebe müdürüne hakaret ettiği ve fiili saldırıda bulunduğu iddiası ile ilgili olarak yapılan disiplin soruşturması sonucunda, görev yerinin değiştirilmesinin uygun olacağı yolunda görüş bildirildiği, davacının atandığı yerde hizmetine ihtiyaç duyulduğu, hukuka aykırılık taşımayan dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, 09/07/2018 tarihinde yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca (mülga) Maliye Bakanlığı yerine, hasım mevkiine alınarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE
Esas : 2016/11165
Karar : 2020/911
Tarih : 18.02.2020
TEMYİZ EDEN (DAVALI): Sağlık Bakanlığı
VEKİLLERİ: ...
KARŞI TARAF (DAVACI): ...
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Dava; ... Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacı tarafından, eşinin ... Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yaptığından bahisle, ... iline atanma talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 23/12/2014 günlü, 7564 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacının, eşinin görev yaptığı ... iline atanma talebinin, eşinden daha kıdemli olduğu gerekçesine dayalı olarak reddedilmesine karşın, davacı ile eşinin aynı kadro derecesinde bulundukları; eşinin, davacının görev yaptığı yerlere atanma taleplerinin, görev yaptığı yerdeki personel ihtiyacı nedeniyle reddedildiği, öte yandan, davalı idarece, davacının hizmetine ihtiyaç bulunduğu veya atanmak istediği yerde hizmetine ihtiyaç bulunmadığı yönünde herhangi bir gerekçenin de ileri sürülmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sebep unsuru olarak ileri sürülen iddiaların, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden kabulüne olanak bulunmadığı, bu sebeple, davacının atanma isteğinin reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 20. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, farklı kurumda çalışan eşin; unvan, kadro ve görev bakımından üst olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması halinde eş durumu atamasının yapılabileceği, davacı, 8. derecenin 3. kademesinde görev yapmakta iken, eşinin, 8. derecenin 1. kademesinde görev yaptığı, bu sebeple, hukuka aykırılık taşımayan dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 25/08/2017 günlü, 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici 15. madde uyarınca, ... nun dava ve icra takip işlerinin Sağlık Bakanlığına devredildiği görülmüş olup, davanın Sağlık Bakanlığı husumetiyle görülmesine karar verilerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.