Aylıksız izindeki memurların çalışmasına izin verilmeli!
Memur, gelecekte serbest çalışma, mesleğini özel sektörde yapma amacıyla da aylıksız izin kullanmak isteyebilir. Piyasa koşullarında başarılı olması halinde memuriyetle bağını koparmayı, aksi durumda izin bittiğinde geri dönmeyi düşünebilir. Bu süreçte yeni bir iş kurup piyasa koşullarında başarı kazanıp işveren olarak ekonomiye daha fazla katkı sunabilir veya özel sektör koşullarında çok daya iyi şartlarda istihdam imkanı bulabilir. Bu açıdan bakıldığında, belirli bir mazerete bağlı olmaksızın verilen aylıksız izinlerde, memurun çalışabilmesine imkan tanınmalıdır, bu halde kamu GSS yüküne de katlanmak zorunda olmayacaktır.
Aylıksız izin memurlara tanınmış izin haklarından biri. Memurun kadrosu ile ilişkisi izin süresince askıya alınmakta, kadro dolu kabul edilmektedir. İzin bitiminde aynı kadrosunda görevine devam etmektedir. 657 sayılı Kanunda bu izin türü için hem aylıksız izin hem de ücretsiz izin ifadesi kullanılmıştır. Kanunun 72. maddesinde ücretsiz izin tabiri kullanılmışken diğer maddelerde aylıksız izin ifadesi kullanılmıştır.
KAZANÇ ELDE ETMENİN YASAK OLDUĞU AYLIKSIZ İZİNLER
Aylıksız izin türlerini iki ana grup altında ele alabiliriz. Birinci grup
aylıksız izinler, izin süresince kazanç elde edilmesinin yasak olarak
değerlendirildiği izinlerdir. Bunlar genel olarak;
- Doğum yapan memura 24 aya kadar verilen aylıksız izin,
- Eşi doğum yapan memura 24 aya kadar verilen aylıksız izin,
- Evlat edinme sebebiyle 24 aya kadar verilen aylıksız izin,
- Yakınları sağlık sorunları yaşayan memurlara verilen aylıksız izin,
- Eş durumu tayini yapılamaması sebebiyle verilen aylıksız izin,
- Sürekli görevle yurt içi veya yurtdışına atanan kamu görevlileri ile devlet
tarafından yurtdışında okutulan öğrencilerin memur olan eşlerine verilen aylıksız
izin,
- Beş hizmet yılını dolduran memura bir yıla kadar verilen aylıksız izindir.
BAŞKA BİR GÖREVİ YERİNE GETİRDİĞİ İÇİN KADRO HAKLI SAKLI TUTULAN AYLIKSIZ İZİNLER
İkinci grup aylıksız izinler, izinli sayılan dönemde başka bir görev
yerine getirilmesi ve bu dönemde memurun kadrosunun saklı tutulması amacıyla
memurun aylıksız izinli sayılmasıdır. Bu gruptaki aylıksız izinlerde memur başka
bir iş veya hizmet yerine getirmektedir. Bunlar genel olarak;
- Yabancı bir ülke veya uluslar arası kuruluşlarda görev alan memurlara verilen
aylıksız izin,
- Askere gidenler,
- Kamu görevlileri sendikalarında profesyonel sendikacılık yapanlar,
- Kurumlar arası geçici görevlendirme kapsamında kurumların kadro ve pozisyonlarına
geçici görevlendirilenler,
- TBMM'de sözleşmeli personel olarak olarak görev yapmak amacıyla kurumlarından
ayrılan memurlardır.
Aylıksız izin türlerini başka bir açıdan kategorize edersek mazerete bağlı aylıksız izinler ve bir mazerete bağlı olmayan aylıksız izin olarak ikiye ayırabiliriz. Yukarıda belirttiğimiz aylıksız izin türlerinden beş yılını dolduran memurlara verilen aylıksız izin için bir mazeret ileri sürmek gerekli değildir. Bu izni alabilmek için beş hizmet yılınızın bulunması yeterlidir.
Aylıksız izinlerin bir kısmı idarenin takdirine bıkarılmışken diğer kısmında idarenin takdir hakkı bulunmamakta, bu tür izin taleBi halinde izin verme konusunda idare bağlı yetki içinde bulunmaktadır. Aylıksız izin konusunda idarenin takdir hakkı bulunup bulunmadığı anlamak için izne ilişkin mevzuatta yer alan "verilir" veya "verilebilir" ifadelerinden hangisinin kullanıldığına bakılması gerekir.
Aylıksız iznin kamu görevlilerinin sosyal güvenlik haklarına da etkisi bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 41. maddesine göre Kanunun 4/c maddesi kapsamında sigortalı sayılan kamu görevlilerinin aylıksız izin sürelerini borçlanmaları suretiyle bu sürelerin sigortalılık süresinden sayılması mümkündür.
Ayrıca aylıksız izinli kamu görevlileri için kurumlarınca genel sağlık sigortası primi ödenmektedir. İlk defa 1 Ekim 2008 tarihinden sonra sigortalı olan kamu görevlilerinden bir yıla kadar aylıksız izin alanlar için bu süre boyunca, askerlik sebebiyle aylıksız izinli sayılanlar için ise askerlik süresi boyunca GSS primleri kurumlarınca ödenmektedir. 1 Ekim 2008 tarihinden önce iştirakçi olan kamu görevlileri için farklı bir uygulama mevcut olup, bunlar için süre sınırı bulunmamakta, aylıksız izin süresi boyunca GSS primi kurumlarınca ödenmektedir.
Yerleşik yorum ve uygulamalara göre aylıksız izinli oldukları süre boyunca memurlar başka iş yapamamakta ve kazanç elde edememektedir. Bu duruma gerekçe olarak, memurların ödev, hak ve yükümlülüklerinin aylıksız izin süresince de devam etmesi, bu dönemde memurun izinli kabul edilmesi, diğer izinlerden farklı olarak aylık ödenmemesi gösterilmektedir. Ayrıca aylıksız izin süresince GSS primlerinin kamu tarafından ödeniyor olması da bir başka gerekçedir.
Geçici görevlendirme veya başka kurumlarda hizmet görme amacıyla verilenler dışındaki aylıksız izin türlerinde memuriyet statüsünün devam ettiği, dolayısıyla bu izin süresince ilgilinin memurlar için yasaklanmış faaliyetlerde bulunamayacağı yorumuna katılmadığımızı belirtmek isteriz. Kişi memur da olsa idare ile arasındaki ilişki bir çalışma ilişkisidir. Çalışma ilişkisinin en bariz vasfı ise hizmet görme edimi ve karşılığında aylık veya ücret ödenmesidir. Aylıksız izinde karşılıklı edimler ifa edilmediğinden memuriyet statüsü ancak askıda kabul edilebilir. Ayrıca gelirinden mahrum kalmış bir kişinin kazanç elde etmesinin yasaklanmasının mantığı da bulunmamaktadır.
Ayrıca memur gelecekte serbest çalışma, mesleğini özel sektörde yapma amacıyla da aylıksız izin kullanmak isteyebilir. Piyasa koşullarında başarılı olması halinde memuriyetle bağını koparmayı, aksi durumda izin bittiğinde geri dönmeyi düşünebilir. Bu süreçte yeni bir iş kurup piyasa koşullarında başarı kazanıp işveren olarak ekonomiye daha fazla katkı sunabilir veya özel sektör koşullarında çok daya iyi şartlarda istihdam imkanı bulabilir.
Belirtilen yorum ve uygulamalar özellikle belirli bir mazerete bağlı olmaksızın verilen aylıksız izinden etkin ve verimli bir şekilde yararlanılmasını kısıtlamakta, memurların girişimcilik ruhunun gelişmesine engel olmakta, kişiyi belki sevmediği ve yıllar boyu verimli olamayacağı bir görevde kalmaya zorlamaktadır. Bu yönüyle ele aldığımızda azami bir yıla kadar verilen aylıksız iznin süresinin uzatılması, birden fazla kez bu izinden faydanma imkanı getirilmesinde kamunun daha fazla yarar sağlama ihtimali bulunmaktadır. Bu süreçte kişi çalışacağı için kamunun GSS primi ödeme yükümlülüğü de kalmayacaktır.
Sonuç olarak aylıksız izin süresince memurun kazanç elde edemeyeceği, başka bir işte çalışamayacağına ilişkin yorum ve anlayışın kamu yararı temelinde yeniden ele alınması gerektiğini, izin süresince iş kurmak veya özel sektörde mesleğini icra etmek isteyen memurların teşvik edilmesiyle kamunun daha fazla yarar sağlayacağını değerlendirmekteyiz.