Belediyede, SDS ödemesinde kadrolu - sözleşmeli ayrımı yapılabilir mi?
Kriterler dikkate alınmaksızın sadece personelin sözleşmeli veya kadrolu statüde olmasına göre sosyal denge tazminatı oranlarında yapılan farklılaştırmanın mevzuata uygun olmadığını düşünüyoruz.
Soru: Belediyede yetkili sendika ile yapılan sosyal denge tazminatı (SDS) sözleşmesinde kadrolu memur ile sözleşmeli sanatçılara SDS'nin %100 ünü, sözleşmeli (5393 sayılı kanunun 49 madde) personele ise %50 oranında sosyal denge tazminatı ödenmesi imza altına alınmıştır. Sözleşmeli personel ve kadrolu personel arasında bu şekilde bir ayrım yapılabilir mi?
Cevap: 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15. maddesine göre sosyal denge tazminatı, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine ilgili belediye ve il özel idaresi ile bu birimlerde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan bir ödemedir. Sosyal denge tazminatının tavan tutarı toplu sözleşme, toplu sözleşme imzalanamaması durumunda ise Kamu Görevlileri Hakem Kurulunca belirlenmektedir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 32. maddesinde ise; sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarının, ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde akdedilecek sözleşme ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Yerel Yönetim Hizmet Kolunda 2020 ve 2021 yıllarında uygulanacak olan mali ve sosyal haklara ilişkin Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının 1. maddesinde sosyal denge tazminatının tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının yüzde 100'ü olarak belirlenmiş, tavan tutarın aşılmaması kaydıyla ödenebilecek tazminatın aylık tutarının, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre farklı olarak belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Görüldüğü üzere ödenecek sosyal denge tazminatı tutarı çizilen yasal sınırlar dahilinde bütünüyle tarafların özgür iradeleriyle belirlenmektedir. Dayandığı yasal mevzuata aykırı olmamak kaydıyla sözleşme hükümleri kesin, yürütülebilir ve bağlayıcı bir metindir. Yapılan ödeme, kamu personelinin mevcut ödeme unsurları dikkate alındığında kişiselleştirmeye ve ücret adaletini sağlamaya en uygun ödeme unsurudur. Aynı unvanlı personele bile, görev yapılan birim ve iş hacmi, görev yerinin özelliği gerekçe gösterilerek farklı tutarda ödeme yapılması, bir sonraki sözleşme döneminde tutarlarda değişiklik yapılması mümkündür.
Ancak, yukarıda yer verilen kriterler dikkate alınmaksızın sadece personelin sözleşmeli veya kadrolu statüde olmasına göre sosyal denge tazminatı oranlarında yapılan farklılaştırmanın en başta bu ödemenin dayanağı olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararına aykırılık teşkil ettiğini değerlendirmekteyiz.