Yeni YÖK Başkanının önündeki en büyük sorun: 50-d araştırma görevlisi istihdamı!
Doktoraları bittiğinde işsiz kalan genç akademisyenler Yeni YÖK Başkanından bu sorunu çözecek adımlar atılmasını bekliyor!
Bilindiği üzere, yükseköğretim mevzuatımızda iki çeşit araştırma görevlisi istihdamı (33/a: daimi araştırma görevlisi kadrosu, 50/d: doktora eğitimi bitince ilişik kesilen kadro) uzunca bir süredir devam etmekte iken, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda düzenlemeye gidilerek 1 Ocak 2018'den itibaren devlet yükseköğretim kurumlarına araştırma görevlisi atamaları 50/d statüsünde yapılmaktadır.
Bununla birlikte, yüksek lisans eğitimlerine devam etmekte iken atanan kişilerle ilgili de düzenlemeye gidilerek, şayet yüksek lisans eğitimlerini tamamladıkları tarihten itibaren altı ay içerisinde doktora eğitimine başlamazlarsa kadrolarıyla ilişikleri kesilmektedir.
Yukarıda yer verdiğimiz mevzuat hükümlerinden görülebileceği üzere, yükseköğretim sisteminin ilk basamağı ve öğretim üyesi kadrolarının kaynağı olarak adlandırdığımız araştırma görevlilerinin halihazırda kadro güvencesi bulunmamaktadır. Anılan kadrolara atanan kişiler doktora eğitimi bittiğinde herhangi bir geçiş süresi dahi öngörülmeksizin kadrolarıyla ilişikleri kesilerek işsiz kalmaktadır.
Nitelikli insanların 30-35 yaş aralığında ailelerini yeni kurup belki de çocuk sahibi olduğu dönemlerde işsiz kalmaları maddi ve manevi birçok sorunu beraberinde getirdiği gibi iç dünyalarında büyük bir yıkıma sebebiyet vermektedir.
Bu nedenle, yükseköğretim sisteminin mevcut durumda en büyük sorunlarından birisi araştırma görevlilerinin sonunu kestiremediği bir yolda ümitsiz olarak çalışmalarıdır. Kadro güvencesi olmadan çalışan genç araştırma görevlileri akademide sıklıkla yaşanan kayırmacılıkları gördükçe hayalleri tamamen yıkılmaktadır.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından öğretim üyesi ihtiyacı bulunan üniversitelerle doktoralı mezun adayları bir araya getirerek öğretim üyesi olarak istihdam edilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulan YÖK Kariyer Liyakat Platformu, bu konuda bir farkındalık yaratmış olsa bile kadro ilanlarının yetkisi bütünüyle Rektörlerde olduğu sürece 50/d sorununun çözümünün bu yolla olması mümkün değildir. İlanlardaki kişiye özel şartlar belirli adayları tanımladığı sürece akademik rekabet sağlanamayacağından başarılı araştırma görevlilerinin doktor öğretim üyesi kadrosu bulmaları için "güçlü özgeçmişleri" yerine "sağlam referansları" etkili olmaya devam edecektir.
Sonuç olarak, Yeni YÖK Başkanından akademide olan araştırma görevlileri ve akademiye girmek için emek veren lisansüstü öğrenciler kadro güvencesi olmayan 50/d araştırma görevlisi kadrosunun çözümü için çalışmalar beklemektedir.