Kadına uçan tekme attığı iddia edilen zabıta: Beni bir kareyle yargılamayın
Gezi Parkı'nda seyyar satıcılarla zabıta arasında çıkan kavgada bir kadına uçan tekme attığı iddia edilen 36 yaşındaki zabıta görevlisi Gökhan Yıldırım, o anları anlattı.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri Gezi Parkı'nda bulunan seyyar satıcıları kaldırmak isteyince satıcılarla zabıta arasında taş, sopa ve bıçaklı kavga çıkmıştı. Olaya ilişkin ortaya çıkan görüntülerle birlikte zabıtanın bir kadına uçan tekme attığı iddia edilirken, görüntülerin ardından İBB tarafından zabıtanın görevine son verildiği açıklanmıştı.
Olaya karışan 36 yaşındaki 7 yıllık zabıta görevlisi olduğu öğrenilen Gökhan Yıldırım, darp raporu aldığını belirterek o anları anlattı. Yıldırım, kendilerine taş, sopa ve bıçakla saldırıldığını ve olayda arkadaşlarının yaralandığını ifade etti. Yıldırım, olayın görüntülerin bir bölümü üzerinden değerlendirildiğini, işine geri dönmek istediğini söyledi. Yıldırım, yaşanan bu olay üzerinden İBB yönetimi ve Başkan Ekrem İmamoğlu'nun hedef alındığını belirtti.
"Hastane raporum var, tamamen öldüresiye bir saldırıya uğradık"
Olay günü yaşananları anlatan 36 yaşındaki Gökhan Yıldırım, "Taksim'in her yerinde kameralar var bu şahıslar öncelikle seyyar değiller. Bizim kavga ettiğimiz grup Talimhane'de yatan Taksim'de yankesicilik yapan gruplardı. Oraya gittiğiniz zaman bunların hepsini tespit edebilirsiniz. Arkadaşlar turistleri ve insanları rahatsız ettikleri için bunları da oradan uyararak göndermek istedik. Bize önce hakaret küfür, daha sonra sopalı taşlı olarak saldırıda bulundular. Ekip sayımız da azdı kendileri de kalabalıktı. Kızların, çocukların ellerinde bıçaklar vardı, arkadaşımızın kolu kesildi. Attıkları taşlardan benim böreğimde kanama oldu. Hastane raporum var, tamamen öldüresiye bir saldırıya uğradık. Fakat olayın ortasında denk gelen veya olayı tamamen başından bilmeyen duyarsız kişiler tarafından bir yıpranma durumumuz oldu. Videonun sonu yok sadece belirli bir kısmı lanse ediliyor. Bu da ne hikmetse olaydan 17 gün sonra medyaya veriliyor. Ekranlarda da görülüyor midye dökülmüştü yerlere" dedi.
"Herhangi bir darp yok, şikayet yok "
Daha öncede bölgede birçok sorun yaşadıklarını anlatan Yıldırım, "Biz önceden çok çok sorunlar yaşadık kayıtlara baktığınız zaman böyle şahıslar geliyorlar arkadan bıçağı takıp kaçıyorlar. Kaybedecek şeyleri yok bunların orada da bir arkadaşımız bıçaklı bir şahsı tuttu kamerada görünüyor. Ben seri bir şekilde geldim ama o yerdeki dökülen midyelerin kayganlık sebebiyle bodoslama kıza çarptım. Orada kamerada çok dikkatli baktığınız zaman dizimin yan tarafta olduğu görülüyor vücudum benim kıza çarptı ki kız yerden kalktı, diğer şahsın yanına gitti. Hastaneye de geldi bunlar, herhangi bir darp yok, şikayet yok ama bunu tamamen mağdur bir seyyar kadına zabıta geldi ekmeğinde olan seyyar şahsa uçan tekme attı diye bir şekilde kirli bilgiler ortaya yaydılar" diye konuştu.
"Çok acı bir şey, beni bir kareyle yargılamayın"
Olayın yaşandığı alanda birçok kamera olduğunu söyleyen Yıldırım, " Gerek kurumumuza da yönetime de söyledim oralar kamerayla dolu beni bir kareyle yargılamayın. Gerçekten mağdurum 3 tane çocuk bakıyorum, iş mahkemesinde hakkımı arayacağım tabi ki karşımda 13-14 yaşında kız çocuğu var. Ona bu şekilde karnına diz attığın zaman midesi patlar ya da bir şeyler olur. O şekil bir şiddet darbesinde yara alır burada öyle bir şey yok tamamen oradaki algı operasyonu. Çok acı bir şey, elimizde hepsinin görüntüleri kayıtları var. Haliç'ten çamurlu pisliklerin içerisinden midyeleri topluyorlar, bunları getiriyorlar insanlara yedirmeye çalışıyorlar. Halkın gözünde seyyar gariban, Taksim'e gittiğiniz zaman bakın oradaki seyyarlara sabit kişiler, bir çeteleşme var" şeklinde konuştu.
"Benim üzerimden mevcut yönetimimizin itibarını zedelemeye çalıştılar"
Yaşanan olay sonrası mesai arkadaşlarının da üzüntü yaşadığını ifade eden Yıldırım "Arkadaşlarım, herkes bu konuda çok üzülüyor. Kimse böyle bir şey beklemiyordu açıkçası yetkililerin sahip çıkmaları bekleniyordu. Ben orada da söyledim 'efendim bu videonun başını seyrettiniz mi ' biz orada bir saat boyunca saldırıya uğradık. Benim şirketimden beni hiçbir şekilde çağırmadılar, müdürlerim tarafından işten çıkartıldığım bilgisi geldi. Başından sonuna kadar bize orada yapılan saldırıların hepsi ortaya çıksın ona göre karar verin. Bütün arkadaşlarımız diyor 'peki biz şimdi nasıl çalışacağız', biz her yerde taşlanıyoruz. Senin karşındaki insan sana bıçakla saldırıyorsa arkadaşına bıçakla yara veriyorsa, taşla saldırıyorsa karşındaki bayan veya erkek diye öylece duralım mı yara mı alalım.
Günlerdir uyuyamıyorum bu konu gerçekten psikolojimi etkiledi. Olay bitmesine noktasına geldiğinde polis ekipleri geldi, kaçmaya başladı şahıslar bizde elimizden geldiğince yakalayabildiklerimizi teslim ettik. Hepsinin üzerinden bıçaklar, kesici aletler çıktı. Haklı olduğum davada haksız bir linç girişimine uğradım. Siyasi rant uğruna maşa olarak öne sürüldüm. Tamamen kesilmiş provokatif amaçlı benim üzerimden gerek belediye başkanımıza, mevcut yönetimimize karşı bir algı operasyonu oluşturmaya, itibarını zedelemeye çalıştılar. Bunu beni kullanarak yapmaya çalıştılar. İşime geri dönmek yine liyakatli bir şekilde devam etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.