İletişim kurmak için öğrendikleri 'işaret dili' meslekleri oldu
Anne ve babaları işitmeyen Lütfiye Beyza Çelik ile Feryal Çanga, çocukken öğrendikleri işaret dili ile haber bültenlerini işitme engelliler için tercüme ediyor.
Lütfiye Beyza Çelik ile Feryal Çanga, işitmeyen ebeveynleriyle iletişim kurabilmek için çocukken öğrendikleri işaret dili ile haber bültenlerini işitme engelliler için tercüme ediyor.
Anadolu Ajansında (AA) Türk işaret dili tercümanı olan Çelik ve Çanga, işaret dilini öğrenme süreçlerini ve bu mesleği seçme nedenlerini AA muhabirine anlattı.
Lütfiye Beyza Çelik ile Feryal Çanga, işitmeyen ebeveynleriyle iletişim kurabilmek için çocukken öğrendikleri işaret dili ile haber bültenlerini işitme engelliler için tercüme ediyor.
Çelik, işitmeyen anne ve babanın çocuğu olduğu için Türk işaret dilinin ana dili gibi olduğunu belirterek, "Türkçeden önce Türk işaret dilini öğreniyoruz çünkü sessiz bir dünyanın içinde doğuyoruz. Bu durum hayatımızı da çok etkiliyor." dedi.
Çocukken ebeveyni ile iletişim kurarken birçok problem yaşadığını anlatan Çelik, "Bizler normal çocuk ve bebeklere göre biraz daha zor bir hayata başlıyoruz. Çocukken anne ve babanız size söyleyeceği kelimeyi işaret dili ile gösterecek ama o kelimeleri anlayabilmeniz için önce belirli bir yaşa ulaşmanız gerekiyor. Onun için bizim gibi anne ve babası sağır olan bireylerin yanında muhakkak işiten, konuşan bir büyüğün olması gerekiyor. Bu kişi anneanne, babaanne, dede olabilir. Konuşan kişinin, çocuğa anne ve babanın sağır olduğunu anlatması gerekiyor. Çocuk daha sonra o büyüğün verdiği destekle bu hayata alışmaya başlıyor." diye konuştu.
Çelik, bu sürecin çocuk için oluşturduğu zorluğa dikkati çekerek, "Bu süreçte çocukta kafa karışıklığı oluyor. Çünkü bir tarafta anneanne, dede konuşabiliyor ama diğer tarafta anne ve baba konuşamıyor. Ben kendimden biliyorum, ya konuşmuyorsunuz ya hep işaret dili konuşuyorsunuz ya da konuşup işaret dilini kullanmıyorsunuz." ifadesini kullandı.
Bu süreçte eğitimin önemine işaret eden Çelik, "Türk işaret dilinin çocuklara öğretilmesine yönelik bir kurum olmadığı için genelde aile içinde zamanla öğreniliyor. Bir çocuğun kendini ifade etmeye başladığı yaşlarda bizler de en azından temel ihtiyaçlarımızı işaretlerle anne ve babamıza anlatmaya çalışıyoruz." dedi.
"İşaret dilinin önemi son yıllarda daha çok anlaşıldı"
Çelik, işaret dilinin son zamanlarda yaygınlaşmaya başladığını belirterek şöyle devam etti:
"İnsanlar gerek çevrim içi gerek örgün eğitimlerle işaret dili öğrenebiliyor. Türk işaret dili tıpkı bir yabancı dil gibi, öğrenmesi meşakkatli, emek isteyen ve uzun bir süreç. Bizler tabii ki biraz daha avantajlıyız, bu dili öğrenmek isteyen diğer bireylere göre. Çünkü hayatımızda olduğu için biz onlara göre çok fazla pratik yapıyoruz. Son zamanlarda Türk işaret dili çok revaçta. Artık hayatımızın her yerinde, kurumlarda, televizyonlarda, ajansta işaret diline rastlayabiliyoruz. Her süreçte işaret diline ihtiyaç oluyor. Bu konudaki farkındalık son zamanlarda arttığı için işaret dilinin her alanda olması gerektiği son yıllarda daha çok anlaşıldı."
Çelik, Türk işaret dili eğitimlerinin anaokulundan itibaren verilmesinin faydalı olacağını düşündüğü söyleyerek, "Bazı anaokullarında eğitim veriliyor ama tam anlamıyla bir müfredat oluşturulmuş değil. Anaokulundan, ilkokuldan itibaren çocuklara en azından seçmeli ders olarak verilirse farkındalık ya da bir dil öğrenme açısından faydalı olabilir. Kurumlarda da işaret dili eğitimleri yaygınlaştırılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
"Anne ve babamın hayatına dokunmak için bu mesleği seçtim"
Feryal Çanga da annesi ve babası işitmediği için işaret dili tercümanı olmayı seçtiğini belirterek, "Anne ve babamın hayatına dokunmak için bu mesleği seçtim. Çünkü onların yanında olacak, onlara yol gösterecek birilerinin olması gerekiyordu. Ben kendimi annemin ve babamın yerine koyduğumda onların birçok konuda eksik kaldığını gördüm ve birçok adım atmaya başladım." diye konuştu.
Haber bültenlerinin ve diğer programların işaret diliyle tercüme edilmesinin işitmeyenler için önemini vurgulayan Çanga, "Haberlerde ekranın alt tarafında tercüman arkadaşlarımız bulunuyor. Onların çevirilerinden çok memnunlar. Çünkü haberleri her gün takip edebiliyorlar. Biz sağırların hayatına dokunmak için buradayız ve her zaman onların yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.
Çanga, sağırların gittikleri yerlerde kendilerini anlatmada güçlük yaşadığına dikkati çekerek kurumlarda işaret dili tercümanı bulunmasının öneminin altını çizdi.