Dokuz Eylül'de 33/a maddesine göre çalışan araştırma görevlileri 50/d kadrosuna atanıyor
Sayın site yöneticileri
Bizler dokuz eylül üniversitesinde görev yapan araştırma görevlileri olarak sesimizi duyurmak için sizden yardım istiyoruz. Bizler 2547 sayılı akademik personel kanununun 33/b maddesi uyarınca atanmış kadroları üniversitenin fakültelerine bağlı olan araştırma görevlileriyiz. İşe alınırken birçok sınavdan geçirilerek seçildik ve bize kadromuzun daimi olduğu ve üç senede bir yapılacak sözleşmenin bir formalite olduğu belirtildi. Bugüne kadar gerek işimizde gerekse disiplin yönetmeliğimizde 657 sayılı devlet memurları kanununa göre muamele gördük. Bunun dışında devam etmekle yükümlü olduğumuz yüksek lisans ve doktoralarımıza devam ettik ve yasada görev tanımımızın olmaması nedeniyle bize verilen her türlü işi yaptık. İnanın içimizden hocasının çocuğuna bakmakla yükümlü olanlar bile var. Bütün bunları yaşarken tüm düşündüğümüz birgün eğitimimizi tamamladığımızda öğretim görevlisi ve öğretim üyesi olabileceğimizdi. Fakat şunuda belirtmek istiyoruz ki bir sürü arkadaşımız eğitimlerini bitirmelerine rağmen senelerce öğretim görevlisi yada yardımcı doçent kadrolarına atanmayarak bekletilmekte bunun yanında henüz doktorasını yada yüksek lisansını yapmamış kişiler üniversitelere öğretim görevlisi olarak alınmakta.
Bütün bunları yaşarken iki haftadır aldığımız haberler bizi yıkmış durumda. Öncelikle rektörümüzün bizi ani bir kararla sadece yüksek lisans ve doktora süresince kalınabilen enstitü kadrolarına sorgusuz sualsiz geçirileceğimiz ve doktora sonunda işsiz kalcağımız açıklandı. (Üniversitelerde enstitülerin bünyesinde sadece yüksek lisans ve doktora eğitimi süresinde kalınan tahsisli kadrolar bulunur. Bu kadrolara girenlerin doktora sonunda işine son verilir) Hemen girdiğimiz kadrodan dolayı kazanılmış haklarımızın olduğunu üniversiteye bu şartlarla girmediğimizi belirttik, rektörümüzün bize cevabı haklarımızın olmadığı, istersek gidebileceğimiz oldu. Bütün bu yaptıklarının nedeni olarak doğuda bir üniversitede hükümet tarafından denetleme yapıldığını ve araştırma görevlilerinin kadroları boşuna işgal ettiklerinin tespit edildiğini ve buna dayanarak yasada ucu açık bırakılan 3 yıllığına atanır maddesine dayandırılarak araştırma görevlilerinin görev sürelerine son verilmesinin istendiğini ve ilgili araştırma görevlilerinin sürelerini uzatan bölüm başkanı, dekan ve rektöre tazminat ödetildiğini ve kendisinin bu duruma düşmemek ve bizlerin işsiz kalmasını önlemek için böyle bir çare seçtiğini, yakında bütün üniversitelerde böyle bir uygulamaya gidileceğini ve böyle bir uygulama sonunda işsiz kalanlar için yapılacak birşey olamadığını belirtti.
Bizi asıl üzen hocalarımızın bu konuda yanımızda olmak yerine yapılacak birşey yok, sesinizi çıkarmayın, çalışmanıza bakın, ileride performansa göre içinizde seçim yaparız demeleri, üniversite ortamını bilenler bu performansın ne demek olduğunu iyi bilirler.
Bizlerin hakları elimizden alınıyor. Yapabileceğimiz tek şey birlikte hareket etmek ve el altından yapılan bu olayı medyaya duyurarak duyarlı kişilerden destek almak Çünkü bizlere göre bu hükümetin kadrolaşma zincirinin bir parçası ve bizim rektörümüzde buna çok iyi alet oluyor. Şimdiden doktorasını bitirmiş öğretim görevlisi kadrosu bekleyen birkaç arkadaşımız işsiz kaldı bile. Bizlerin bu üniversiteye verdiği emekler bir kalemde silinerek en altta olduğumuz için ses çıkarmadan haklarımız elimizden alınmaya çalışılıyor.
Eğer senelerini okumaya ve kendini geliştirmeye veren araştırma görevlileri zaman verilmeksizin üniversitelerden atılırsa bu ülke nasıl gelişecek. bunca boşa işgal edilen kadro varken niçin araştırma görevlileri bunun altında yatan nedir hep birlikte göreceğiz.
Haber Gönderen: Dokuz eylül Üniversitesi
Görevi: Araş. gör.