Altın fiyatı rekor kırdı, hurda satışı patladı
Yıldız Taşdelen Erli
İstanbul Altın
Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, piyasadan elde edilen bilgilere
göre, bu yılın Ocak-Şubat aylarında Türkiye'de hurda altın arzının geçen
yılların aylık ortalamalarının 2 katının üzerine çıktığını bildirdi.
Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2007'de yüzde 32 değer
kazanarak yılı 834 dolar/ons seviyesi civarında kapatan altının, bu yıl
da kısa süre içerisinde yüzde 15 yükseliş kaydettiğini, son günlerde ard
arda rekorlar kıran altın fiyatlarının, 27 Şubat 2008'de 964
dolar/ons'un üzerine yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaştığını
hatırlattı.
Altın fiyatlarının dolar bazında bu denli yükselmesinin, Türkiye'de
hurda altın arzında ciddi artışlara neden olduğunu belirten Saraç,
şunları kaydetti:
"Dünya Altın Konseyinin tahminlerine göre, son 2 yıldır Türkiye'de
hurda altın arzı 80 ton civarındadır ve aylık ortalama hurda altın arzı
yaklaşık 7 ton civarındadır. Piyasadan elde edilen bilgilere göre ise,
bu yılın Ocak-Şubat aylarında Türkiye'de hurda altın arzı, geçen yıllar
aylık ortalamalarının 2 katının üzerine çıktığı tahmin edilmektedir.
Bu gelişmeler, İAB rakamlarına olumlu yansımıştır. Bu yılın başından 27
Şubat 2008 akşamına kadar geçen süre verilerine göre, altın piyasasında
geçen yılın aynı döneminde 734 milyon dolar olan işlem hacmi yüzde 200
artarak 2,2 milyar dolara çıkmış ve işlem sayısı da geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 178 artarak 2 bin 604 adede yükselmiştir. Benzeri
yönde rakamlar, gümüş piyasasında da gerçekleşmiş olup gümüş piyasası
işlem hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71 artarak 25,4 milyon
dolara çıkmıştır."
Saraç, altın piyasasında yaşanan bu gelişmelerin ve özellikle hurda
altın arzı ile birlikte Türkiye'deki ABD doları cinsinden ons başına
altın fiyatlarının uluslararası piyasa fiyatlarının bir miktar altında
seyretmesinin, İAB üyelerince fırsat olarak değerlendirildiğini ve bunun
sonucunda külçe altın ihracatında yılın ilk 2 ayında önemli bir artış
olduğunu söyledi.
ALTINA DESTEK VEREN FAKTÖRLER
Osman Saraç, altına destek veren faktörler incelendiğinde, madenlerden
sağlanan arzın azalması, doların zayıflaması, ham petrol fiyatlarının
rekor seviyeye yükselmesi, enflasyon beklentilerinin ve jeopolitik
gerginliğin artması sonrasında kurumsal yatırımcıların altına
yönelmesinin ilk sıralarda yer aldığını, bu yılın başından itibaren
Güney Afrika'da madenlere elektrik enerji sağlayan şirketin üretimi
karşılamaya yetecek ölçüde elektrik sağlayamamasının, dünyanın önde
gelen altın üreticisi ülkesi Güney Afrika'nın altın arzının azalmasına
yol açtığını anlattı.
Bir taraftan ABD'de zayıf çıkan ekonomik veriler, konut ve kredi
piyasalarındaki sorunlar, diğer taraftan da FED'in zor durumda olan
ekonomiyi canlandırmak amacıyla sürekli faiz indirimine gitmesine bağlı
olarak ABD dolarının sürekli zayıfladığını ifade eden Saraç, 27 Şubat'ta
avronun 1,5143 ABD doları seviyesinin üzerine yükselerek rekor düzeye
ulaştığını bildirdi.
Saraç, "Zayıflayan ABD doları diğer para birimleri cinsinden altını
ucuzlatarak altına olan talebi artırmakta ve böylelikle metalin
yükselişine destek vermektedir. Diğer taraftan büyük petrol ihracatçısı
İran'ın arzına duyulan endişe ve diğer jeopolitik gerginliklerin
etkisiyle varil başına 100 doların üzerine yükselerek rekor düzeyde
seyreden ham petrol fiyatları, tüm dünyada enflasyonla ilgili
endişelerin artmasına yol açmış, altın da enflasyona karşı bir korunma
aracı olarak yatırımcılardan talep görmüştür" diye konuştu.
ABD Çalışma Bakanlığının geçtiğimiz günlerde "ABD üretici fiyatlarının
Ocak ayında sürpriz bir şekilde yüzde 1 oranında artarak 12 aylık artış
oranının 26 yılın en yüksek düzeyine ulaştığını" belirttiğini ifade
eden Saraç, enflasyondaki bu artışın yatırımcıları enflasyona karşı
korunma amacıyla portföylerine altın eklemeye teşvik ettiğini söyledi.
"JEOPOLİTİK GERGİNLİK ALTIN FİYATLARINI OLUMLU ETKİLEMEKTEDİR"
İAB Başkan Vekili Saraç, dünya genelinde artan jeopolitik gerginliğin,
güvenli bir yatırım aracı olarak görülen altın fiyatlarını olumlu
etkilediğini, finansal piyasalardaki karmaşa ve hisse senedi
piyasalarında kaydedilen düşüşlerin de alternatif bir yatırım aracı
olarak görülen altın üzerinde olumlu etki yarattığını kaydetti.
Saraç, son yıllarda altına dayalı yatırım araçlarında artış gözlendiği
ve altına dayalı borsa yatırım fonlarının yaygınlaştığını ifade ederek,
dünyanın en büyük altına dayalı yatırım fonu olan Street TRACKS Gold
Shares tarafından tutulan altın miktarının 27 Şubat 2008 itibarıyla
639,44 ton olduğunu bildirdi.
Piyasada IMF tarafından tutulan altınların, fonun büyüyen gelir açığını
kapatmak amacıyla satışa gidileceği ve bu satışın ABD Hazinesinden de
destek gördüğü haberinin son günlerde altın fiyatlarındaki yükselişin
hızını kesmiş olmasına karşın, fiyatların rekor seviyelere yükselmesini
engelleyemediğini belirten Saraç, şöyle devam etti:
"Piyasada yurt dışından uzmanlar altının güçlü seyrinin 2008 yılında
sürmesini beklemektedirler. Dubai'den Vision Commodities Başkan
Yardımcısı Pradeep Unni, altının bu yılın çoğunluğunda, en azından 2008
yılı ortasına değin güçlü seyretmesini beklemekte, doların kısa ve orta
vadede zayıf kalacağını tahmin etmektedir. Pradeep Unni, Çin, İran ve
bazı Avrupa ülkelerinin olumsuz IMF haberine karşın ABD dolarına
bağımlılıklarını azaltabilmek için daha fazla altın alabileceklerini
ifade etmektedir.
Morgan Stanley Commodities Bölümü'nün 15 Şubat'ta yayımladığı rapora
göre, altının yeniden riskten korunma ve saklama amaçlı tarihsel
değerini kazanması ve altına çok güçlü yatırım talebi bulunması
nedeniyle 2008 yılı ortalama altın fiyatı tahminini 900 dolar/ons'tan
950 dolar/ons'a yükseltmiş ve 2008 yılında altının ons fiyatının bin
doların üzerine çıkacağını tahmin ettiklerini belirtmiştir.
Bir diğer banka olan Barclays'in 21 Şubat'ta yayımladığı raporda da,
benzer ifadeler yer almakta ve altının ons fiyatının 2008 ikinci çeyrek
ortalamasının 970 dolar olacağı ve fiyatların 1000 dolar/ons'a
yaklaşacağı tahminleri yer almaktadır."