Aday Memur Açısından Askerlik Süresi Yıllık İzin Süresinden Sayılır mı?
657 sayılı Kanun, 62/154 seri numaralı Tebliğler, Danıştay Kararları, Çevre Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve DPB Görüşleri doğrultusunda aday memur açısından askerlik süresi yıllık izin süresinden sayılmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "yıllık izin" başlıklı 102'nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesine göre; Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan 10 yıla kadar (10 yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti 10 yıldan fazla olanlar için 30 gündür.
657 sayılı Kanunun "muvazzaf askerliğe ayrılan memurların terhislerinde göreve başlatılmaları ile muvazzaf askerlikte geçen sürelerin kademe ve derece intibaklarında değerlendirilmesi" başlıklı 83'üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre; bunların muvazzaf askerlikte geçen süreleri muvazzaf askerliğe ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu gibilerin muvazzaf askerliğe ayrılmadan önce işgal ettikleri kadroda kazandıkları kademe ilerlemeleri ayrıca göz önünde bulundurulur. Askerlik öncesi kademe ilerlemeleri ile askerlikte geçen süre toplamının 3 yılı aşan kısmı usulü dairesinde üst dereceye terfi ettikleri zaman bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.
657 sayılı Kanunun "muvazzaf askerliğini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna girenlerin kademe intibakları" başlıklı 84'üncü maddesine göre; muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna atananlar adaylık esaslarına tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de değerlendirilir.
154 Seri Numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde, yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması gerektiği düzenlenmiştir.
62 Seri Numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde, muvazzaf askerlikte ve yedek subaylıkta okul devresinde geçen süreler de aynı biçimde (hizmet süresinde) dikkate alınır.
Konu hakkında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nün 26.02.2024 tarihli E-53773008-622.02-8864937 sayılı görüş yazısı aynı minvaldedir.
Dönemin Devlet Personel Başkanlığı görüşünde de (27.09.2010-19283); yıllık izin süresinin tespitinde askerlik süresinin de dikkate alınması gerektiği mütalaa edilmiştir. Başka bir görüşünde de (20.10.2011-20093); muvazzaf askerlik görevini tamamladıktan sonra memuriyete atananların askerlik süreleri kazanılmış hak aylığında değerlendirilecek ve askerlik süresi de dahil edilmek suretiyle en az bir yıllık hizmet süresi bulunan aday memurlar yıllık izin hakkına sahip olacaktır.
Dönemin Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 14.03.2014 tarih ve 115548-36 sayılı Yazısında da; memuriyete atanmadan önce muvazzaf askerlikte geçen sürelerin doğrudan hizmet süresi olarak sayılmasını müteakip bir yıllık hizmet süresi tamamlanmış ise aday memur olsa bile kişinin yıllık izin hakkının bulunduğu belirtilmiştir.
Danıştay 5. Dairesinin 22.01.1998 tarih ve E: 1997/258, K: 1998/125 sayılı
Kararı'nda, ". aynı kanunun "Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet
Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları" başlıklı 84. maddesinde de, "Muvazzaf
askerlik görevini yaptıktan sonra devlet memurluğuna atananlar adaylık esaslarına
tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden
sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle
derece yükseltilmesinde de değerlendirilir." hükmüne yer verilmiş ve böylece
gerek memuriyeti sırasında askere gidenlerin, gerekse hiç memuriyet yapmaksızın
askere gittikten sonra askerlik sonrası memuriyete girenlerin askerlikte geçen
sürelerinin memuriyet derece ve kademelerinde değerlendirilmesi öngörülerek
askerlik hizmeti bu bakımdan memuriyet hizmeti gibi kabul edilmiş bulunmaktadır."
hükümlerine yer verilmiş
ve muvazzaf askerlik hizmetinin memuriyet hizmeti gibi kabul edildiği belirtilmiştir.
Keza, Danıştay İdare Daireleri Genel Kurulunun 22.09.1995 tarih ve E: 1993/478,
K: 1995/674 sayılı Kararı'nda da ". 657 sayılı Yasanın 36 ncı maddesinin
(A) fıkrasının 12/d bendinde, muvazzaf askerlikte geçen sürenin memuriyette
iken üst öğrenimi bitirenlerin yeniden yapılan intibakında değerlendirileceği
yolunda açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, aynı yasanın 84 üncü maddesinde,
muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra devlet
memurluğuna atananların, muvazzaf askerlikte geçen sürelerinin derece ve kademe
yükselmesinde değerlendirileceğinin öngörüldüğü, bu durumda, davacının yeniden
yapılan intibakında her iki madde hükmünün birlikte değerlendirilerek, muvazzaf
askerlikte geçirdiği sürenin de göz önüne alınması gerektiği halde, aksi yönde
tesis edilen işlemde yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptaline karar verilmiştir. Davalı idare, bu karara karşı temyiz isteminde bulunmakta
ve kararın bozulmasını istemektedir. Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın
usul ve hukuka uygun bulunduğu ve dilekçede ileri sürülen
temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından,
davalı idarenin temyiz isteminin reddine." denilmiş ve muvazzaf askerlik görevini
yaptıktan sonra devlet memurluğuna atananların askerlikte geçen sürelerinin
kazanılmış hak aylık derece/kademe yükselmesinde değerlendirileceği ifade edilmiştir.