İş sağlığı ve güvenliği programını bitiren ATT'nin maaşı artar mı?
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, iş sağlığı ve güvenliği programı, teknik hizmetler sınıfı kapsamında olup, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim olmadığından, davacının anılan programı bitirmesi nedeniyle 657 sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanmasına hukuken olanak bulunmadığını belirtti.

İş sağlığı ve güvenliği programı mezunları tekniker unvanını kazanmaktadır
Bu kapsamda, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 15/04/2009 tarihli toplantısında
alınan karar ile 2547 sayılı Kanun'un 7. ve 43. maddeleri uyarınca, Avrupa Yeterlilikler
Çerçevesi Mesleki Yeterlik Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen
Mesleki ve Teknik Ortaöğretim düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla uluslararası
standartlar dikkate alınarak meslek yüksekokulları bölüm ve program yapılarının
yeniden düzenlendiği, 12/09/2012 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında
ise Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, 2547
sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca meslek
yüksekokullarının ilgili bölümlerinden mezun olan öğrencilere verilecek unvanların
belirlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre, iş sağlığı ve güvenliği programı mezunları
tekniker unvanını kazanmaktadır.
İş sağlığı ve güvenliği programı (mezunları) teknik hizmetler sınıfında
yer almaktadır
Bu çerçevede, yukarıda yer verilen mevzuat ve YÖK Yürütme Kurulu kararı uyarınca,
iş sağlığı ve güvenliği programından mezun olanların tekniker unvanını alması,
tekniker unvanı alanların ise teknik hizmetler sınıfında istihdam edilmesi karşısında,
iş sağlığı ve güvenliği programının, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri
sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Taşlıçay 2 No'lu Acil Sağlık Hizmetleri
İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık
hizmetleri sınıfına ait kadroda görev yapan davacının, bitirdiği üst öğrenim
olan iş sağlığı ve güvenliği programının, teknik hizmetler sınıfı kapsamında
olması, dolayısıyla sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına
atanılabilecek mesleki üst öğrenim kapsamında bulunmaması karşısında, davacının
anılan programı bitirmesi nedeniyle üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam
ve tazminatlardan yararlanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2022/1275
Karar No: 2022/2985
İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075, K:2021/4774 sayılı
kararının, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden davalı idarelerden
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, esas yönünden davalı idarelerden
Ağrı Valiliği tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem:
Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Taşlıçay 2 No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda
acil tıp teknisyeni olarak görev yapan davacının, Atatürk Üniversitesi Açık
Öğretim Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması
nedeniyle intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi
istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün
22/11/2016 tarih ve E.189 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim
Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği
Önlisans Programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında
çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim
olmadığına" dair kararının iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı
parasal hakların başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte
ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075, K:2021/4774 sayılı
kararıyla;
Düzenleyici işlemin iptali talebi incelendiğinde;
Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararıyla, "iş sağlığı
ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri
sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına"
ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulunun dava konusu 03/03/2016 tarihli kararının
iptal edildiği anlaşıldığından, davaya konu düzenlemenin iptali istemi hakkında
karar verilmesine yer bulunmadığı,
Bireysel işlem incelendiğinde;
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının mezun olduğu
önlisans programı nedeniyle intibakının yapılması talebi üzerine, 16/10/2016
tarihinde önlisans öğrenimine ilişkin intibakının yapıldığı ve dava konusu işlemin
içeriği dikkate alındığında, uyuşmazlığın; davacının mezun olduğu önlisans öğrenim
düzeyi esas alınarak 657 sayılı Kanun'un 152. maddesi kapsamında zam ve tazminatlarının
mesleki üst öğrenime göre (lisans düzeyinden) ödenip ödenemeyeceğinden kaynaklandığının
anlaşıldığı,
İlgili mevzuat ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesinden, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında yer alan personele, 657 sayılı Kanun'un 152. maddesinde düzenlenen zam (yan ödeme) ve özel hizmet tazminatının bitirdikleri üst öğrenime göre ödenebilmesi için, bitirilen üst öğrenimin sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek nitelikte bir bölüm olması gerektiği sonucuna ulaşıldığı,
Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararı ile; "iş sağlığı
ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri
sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir
üst öğrenim olmadığına" ilişkin 03/03/2016 tarihli kararın iptal edilmesi
sebebiyle, davacının üst öğrenimden kaynaklı zam ve
tazminatlardan yararlandırılması gerektiği ve söz konusu karara dayanılarak
tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı,
Davacının bitirdiği önlisans programının mesleki üst öğrenim sayılması nedeniyle, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının da tazmini gerektiği gerekçesiyle,
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Ağrı Valiliğinin 22/11/2016 tarih ve E.189 sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, YÖK Yürütme Kurulunun
dava konusu 03/03/2016 tarihli kararının, aynı Kurulun 13/04/2017 tarihli kararı
ile iptal edilmesi nedeniyle aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine
hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden Ağrı Valiliği tarafından, YÖK Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararı ile dava konusu 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararın kaldırılmış olmasının bireysel işlem bakımından verilen iptal kararına gerekçe oluşturamayacağı, zira hukuka aykırı işlemlerin kaldırılması mümkün olduğu gibi hukuka uygun işlemlerin de kaldırılabileceği, öte yandan, işlemin kaldırılmasının geçmişe değil geleceğe yönelik hukuki sonuç doğuracağı, ayrıca somut olay bakımından zararın tazmini koşulları oluşmadığı gibi bireysel işlemin dayanağı YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararının hukuka aykırılığının da ortaya konulmadığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davacı tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka
uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını
gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği
savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK H KİMİ DÜŞÜNCESİ:
Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı, Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Taşlıçay 2 No'lu Acil Sağlık Hizmetleri
İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapmakta iken 07/08/2016 tarihinde
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans
Programından mezun olması üzerine, 07/10/2016 tarihinde Ağrı Valiliği İl Sağlık
Müdürlüğüne başvuruda bulunarak intibakının yapılması ve en son eğitim durumu
dikkate alınarak ücretinin belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Ağrı Valiliğinin davaya konu 22/11/2016 tarih ve E.189 sayılı işlemi
ile; YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli toplantısında, "iş sağlığı
ve güvenliği programının, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında
çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin mesleki bir üst öğrenim olmadığına"
karar verilmesi sebebiyle, anılan bölümü bitirenlerin Devlet Memurlarına Ödenecek
Zam ve Tazminatlara ilişkin 17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararının 4. maddesinin (e) fıkrasında öngörülen zam ve tazminatlardan faydalanamayacağı
gerekçesiyle davacının başvurusu reddedilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından, anılan işlemin ve dayanağı Yükseköğretim Yürütme
Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programının
sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık
memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair
kararının iptali ile parasal haklarının tazmini istemiyle temyizen incelenen
dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Daire kararının, dava konusu YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı
yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya
eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Onikinci Dairesi kararının, dava konusu YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup Ağrı Valiliğinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararının, Ağrı Valiliğinin 22/11/2016 tarih ve E.189 sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmına gelince;
Yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca, 657 sayılı Kanun'un 36. maddesinde yer alan sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda görev yapan personele, mezun oldukları üst öğrenime göre farklı oranlarda özel hizmet tazminatı ödenmesi öngörülmüştür. Yine Kanun'da, bitirilen üst öğrenimin, personelin bulunduğu sağlık hizmetleri sınıfına ait kadro görevi ile ilgili olması ölçütü getirilmiştir. Aksi takdirde, ödeme yapılacak özel hizmet tazminatı oranı bitirilen üst öğrenime göre değil, önceki öğrenim durumuna göre belirlenecektir. 657 sayılı Kanun, zam ve tazminatların ödeme usul ve esaslarını belirleme konusunda ise Cumhurbaşkanına (Bakanlar Kuruluna) yetki vermiştir. Bu kapsamda, 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile somut kriterler getirilmiş ve sağlık hizmetleri sınıfında görev yapan bir personelin, mezun olduğu üst öğrenimden dolayı zam ve tazminata hak kazanabilmesi, mezun olunan üst öğrenimin, sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenim olması koşuluna bağlanmıştır. Bu Kararın uygulanmasından doğacak sorunları çözüme bağlama konusunda, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığının yetkili olduğu kuralı uyarınca ise 160 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış ve bitirilen üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden tespit edileceği belirtilmiştir.
Dolayısıyla, sağlık hizmetleri sınıfında olup mesleki üst öğreniminden dolayı zam ve tazminat ödenmesini talep eden personelin bitirdiği üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususu, bu öğrenimin sağlık hizmetleri sınıfına atanma olanağı tanıyıp tanımadığına bakılarak değerlendirilecek, tereddüt oluşması halinde ise Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden belirleme yapılacaktır.
Bu kapsamda, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 15/04/2009 tarihli toplantısında alınan karar ile 2547 sayılı Kanun'un 7. ve 43. maddeleri uyarınca, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi Mesleki Yeterlik Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Mesleki ve Teknik Ortaöğretim düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla uluslararası standartlar dikkate alınarak meslek yüksekokulları bölüm ve program yapılarının yeniden düzenlendiği, 12/09/2012 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında ise Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca meslek yüksekokullarının ilgili bölümlerinden mezun olan öğrencilere verilecek unvanların belirlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre, iş sağlığı ve güvenliği programı mezunları tekniker unvanını kazanmaktadır.
Bakılan uyuşmazlık, iş sağlığı ve güvenliği programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olarak kabul edilip edilmeyeceğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümü için, bu programdan mezun olan kişilerin sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanıp atanamayacağının tespiti gerekmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36/II. maddesi uyarınca, 'Tekniker'
unvanını alanlar teknik hizmetler sınıfında, 36/III. maddesi uyarınca, 'Sağlık
Teknikeri' unvanı alanlar sağlık hizmetleri sınıfında sayılmıştır.
Öte yandan, dosyada yer alan 13/04/2017 tarihli YÖK yürütme Kurulu kararında,
yükseköğretim kurumlarında yer alan ön lisans programlarından sağlık teknikeri
unvanı alan ön lisans programlarının ortaöğretim sağlık hizmetleri sınıfı için
üst öğrenim sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Bu çerçevede, yukarıda yer verilen mevzuat ve YÖK Yürütme Kurulu kararı uyarınca, iş sağlığı ve güvenliği programından mezun olanların tekniker unvanını alması, tekniker unvanı alanların ise teknik hizmetler sınıfında istihdam edilmesi karşısında, iş sağlığı ve güvenliği programının, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle, Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Taşlıçay 2 No'lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına ait kadroda görev yapan davacının, bitirdiği üst öğrenim olan iş sağlığı ve güvenliği programının, teknik hizmetler sınıfı kapsamında olması, dolayısıyla sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki üst öğrenim kapsamında bulunmaması karşısında, davacının anılan programı bitirmesi nedeniyle üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla, temyize konu Daire kararının, Ağrı Valiliğinin 22/11/2016 tarih ve E.189 sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Dairece, Kurulumuzun bozma kararı üzerine yapılacak yargılama sonucunda verilecek kararda, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında da yeniden bir değerlendirme yapılacağından, davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının, dava konusu YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine yönelik temyiz başvurusunun bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen
kabulüne,
2. Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075,
K:2021/4774 sayılı kararının, YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı
yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan kararın Ağrı Valiliğinin 22/11/2016 tarih ve E.189 sayılı işleminin
iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda
bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte
ödenmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye
gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 20/10/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava konusu bireysel işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle
6287 sayılı Kanun'un 14. maddesiyle değişik 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun
45. maddesinin d bendinde, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun
olan öğrencilerin, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde
veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına
sınavsız olarak yerleştirilebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
2547 sayılı Kanun'un 7/h, 10 ve 45. maddeleri uyarınca yükseköğretim kurumlarına
öğrenci seçme ve yerleştirme esaslarını belirlemek üzere Öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Merkezi (ÖSYM) tarafından hazırlanan ve basımı, dağıtımı ve uygulanması da,
Yükseköğretim Genel Kurulunun 21/05/2014 tarihli toplantısında kabul edilen,
2014- ÖSYS Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzu'nun "Mesleki
ve Teknik Ortaöğretim Kurum Mezunlarının Sınavsız Yerleşebilecekleri Ön Lisans
Programları" başlıklı 6C Nolu Tablosu'nda, Acil Tıp Teknisyenliği Bölümü
mezunlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Ön Lisans Programını sınavsız tercih edebilecekleri
belirtilmiştir.
Uyuşmazlıkta, Nevşehir Anadolu Sağlık Meslek Lisesi mezunu olan davacı, acil
tıp teknisyeni olarak görev yapmakta iken 2014 yılında sınavsız geçiş hakkı
kapsamında Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği
Önlisans Programına yerleştirilmiş ve 07/08/2016 tarihinde anılan programdan
mezun olması üzerine, intibakının yapılması ve en son eğitim durumu dikkate
alınarak ücretinin belirlenmesi istemiyle davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunmuş,
davalı Valilikçe, 14/10/2016 tarihinde davacının intibakı yapılmış, ancak mezun
olduğu iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri sınıfına
atanılabilecek mesleki bir üst öğrenim olmadığı gerekçesiyle bir üst öğrenim
için öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanamayacağının belirtilmesi üzerine
temyizen incelenen davayı açmıştır.
Bu durumda, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin,
istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara
en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız
olarak yerleştirilebileceğine ilişkin düzenleme kapsamında, davacının mezunu
olduğu sağlık meslek lisesinin devamı olarak nitelendirilen iş sağlığı ve güvenliği
önlisans programına 2547 sayılı Kanun'un 45. maddesinde belirtilen şekilde sınavsız
yerleştirilmesi karşısında, yerleştirildiği programın, bitirmiş olduğu sağlık
meslek lisesinin üst öğrenimi olarak kabulü gerektiğinden, davacının bir üst
öğrenim için öngörülen zam ve tazminatlardan yararlandırılması gerekirken, aksi
yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Daire kararının
Ağrı Valiliğinin 22/11/2016 tarih ve E.189 sayılı işleminin iptaline, davacının
yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016
tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının
onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.