Tarımsal Ar-Ge Nasıl Olmalı?

Tarımsal Ar-Ge'de güçlü olan ülkeler dünya gıda sevkiyatını, tohumdan-mideye kadar yönetmekte, adeta kimin aç kalacağına, kimin doyacağına hatta kimin aşırı doyup Obez olacağına karar vermekte ve tarım kanadını güçlü bir silah gibi kullanmaya devam etmektedirler.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Ekim 2024 15:15, Son Güncelleme : 09 Ekim 2024 15:17
Tarımsal Ar-Ge Nasıl Olmalı?

Açlığa da, aşırı tokluğa da çözüm; Tarımsal Ar-Ge'dir

Son 30 yılda dünya genelinde tarımsal arazilerin yarısı doğal felaketler, erozyon ve çölleşmeye bağlı olarak verimliliğini kaybetmiş durumda, bunun ekonomik karşılığı yaklaşık yıllık 400-500 milyar dolar gelir kaybı demektir. Yani dünyadaki aç nüfusun doyurulmasına önemli bir katkı olacak miktarda kayıptan bahsedilmektedir.

Dünyanın genel açlık sorununun yanında milyonlarca insanın çatışma alanında veya yakınında yaşıyor olması gıda sorununu çetin bir sorun durumuna getirmiş durumdadır. Ve artık Dünya gıda sorunu gelir adaletsizliğinden kaynaklanan bir sorun olmanın ötesine geçmiş durumdadır.

Gıda ihtiyacının karşılanması ve ihtiyacın giderilmesinde sürdürülebilirliğin sağlanması, doğal kaynakların ve teknolojinin doğru kullanılarak verimlilik artışını yükseltmek için "tarımsal Ar-Ge"yi güçlendirmekten hem de çok güçlendirmekten başka çare görünmemektedir.

Dünyanın gelişmiş tarımları yüz yıldan fazla süredir adım adım Tarımsal Ar-Ge'lerini güçlendirerek dünya tarımına hükmetmeyi sürdürmüş, bunu yaparken de adeta kimin aç kalacağına, kimin doyacağına hatta kimin aşırı doyup Obez olacağına karar vermiş ve vermekte, böylece tarım kanadını güçlü bir silah gibi kullanmaya devam etmektedirler. Hatta Obez yaptıkları insanlara çok pahalı diyet sunumları için bile Ar-Ge yapmaktadırlar.

Ve bu alanda her ülkede tarımsal Ar-Ge konusunda kalan boşlukları da çeşitli yöntemlerle doldurmaya muktedirler. Bunu çoğunlukla ülkelerin tarımında boşluk oluşturacak tarım politikası izleyerek/izleterek yapmaktadırlar!

Dünyada tarımın bir numaralı gündemi Tarımsal Ar-Ge iken bizde durum nedir?

Tarımsal Ar-Ge konusunda ülkemizde ağırlıklı olarak halen ve uzun yıllardır Kamu kaynaklı çalışmalar yapılmaktadır.

Başta Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Enstitüler olmak üzere, üniversiteler, tarıma yakın resmi kuruluşlar, sivil kuruluşlar, özel firmalar, belediyeler olmak üzere birçok kuruluş tarımsal Ar-Ge'ye katkı sunmaktadır. Ancak hiçbir kuruluş, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü çatısı altında toplanan 50 civarında Araştırma Enstitüleri kadar tarımsal Ar-Ge'ye katkı sunmamaktadır.

Ülkemizde tarımsal Ar-Ge bin sekiz yüzyıllarının ortalarına dayanan bir kurumsallaşma ile başlamıştır. Cumhuriyet dönemi ile birlikte hız kazanan Tarımsal Ar-Ge her alanda kurumsallaşmasını tamamlayarak bugünlere gelmiştir.

Yerli ve Milli tarım için değeri ve getirisi büyük olan Tarımsal Ar-Ge'nin lokomotifi konumunda bulunan Araştırma Enstitülerinin halen Kara Tren Modunu tamamlayarak Hızlı Tren Moduna geçişi tam manasıyla sağlanamamıştır.

Milli üretimin temeli olan Tarımsal Ar-Ge nasıl olmalıdır?

Öncelikle yönetimsel alanda sistem güncellenmelidir. Özellikle tarımsal Ar-Ge çalışması yapan kamu kuruluşlarında Ar-Ge geçmişi olan yetkililerin organizenin başında olması, Ar-Ge konularının doğru anlaşılmasını sağlayacak bu alanda yaşanan iletişim kopukluğunu önleyecek, doğru ve yerinde karar verilmesini sağlayacak, kaynakların gereği gibi kullanılmasına vesile olacaktır. Ar-Ge çalışmalarına ve çalışanlarına beklenen destek sağlanacak ve sonuçta tüm tarımsal Ar-Ge çalışmaları daha da canlanacaktır.

Tarımsal Ar-Ge alanında çalışacak personel görevlendirilirken buna uygun kriterler aranmalı, nitelikli alımlar yapılmalıdır. Bu alanda çalışan araştırmacıların akademik kariyerinin karşılığı olmalıdır. 657'ye tabi ve bununla sınırlı nitelikteki personelle dünyayla rekabet edecek Ar-Ge yapmak artık mümkün görülmemektedir.

Farklı alanlarda uzun yıllar çalışmış bir çalışanın, hiç bilmediği bir Ar-Ge alanına tayin edilmesi, herhangi başarı getirmemekte zaman ve kaynak israfına sebep olmaktadır.

Tarımsal Ar-Ge alanında çalışan personelin özlük hakları ve yetkileri, bu alanda verimliliği ve üretkenliği artıracak şekilde dizayn edilmelidir. Şu anki özlük hakları ve kısıtlı yetkileriyle başarı beklemek beyhudedir.

Tarımsal Ar-Ge çalışmaları için mevzuat, tabiatına uygun bir şekilde güncellenmeli, bu alandaki bürokrasi azaltılmalı, işlevselliğin tutarlı bir zeminde seyretmesi sağlanmalıdır.

Tarımsal Ar-Ge'ye ayrılan payın artırılması ve daha gerçekçi kullanılması, Tarımsal Ar-Ge'nin teknolojiyle zamanında buluşması bu alana önemli katkı sunacaktır.

Sayısal anlamda belirgin bir şekilde artan Tarımsal Ar-Ge çalışmalarının ürüne dönüşmesinde, ticarete konu edilmesinde önemli boşluklar vardır. Bu boşluğu dolduracak bir birim oluşturulmalıdır.

Tarımsal Ar-Ge'nin temeli; kaynaklar, tecrübe ve eğitimdir. Tecrübe ve eğitim olmadan kaynaklar bir anlam ifade etmemektedir. Sistemsel ve aşama aşama tecrübe ve eğitim programları uygulanmalı ve bu sürekli hale getirilmelidir.

Uluslararası Ar-Ge kuruluşları ile doğru bağlar kurulmalı, işe yarayacak, getirisi olan konular seçilmeli, kapsamlı projeler oluşturulmalıdır.

Tarımın beyni konumundaki tarımsal Ar-Ge'nin tarımdaki gelişmeyi doğrudan etkilediği herkesin kabulüdür. Tarımsal Ar-Ge varsa tarımda hareket ve bereket vardır. Tarımsal Ar-Ge yoksa ya da yetersizse tarımda yerli ve milli üretkenliğin yerini "al-sat ve yat" alır.

A.Suat UZUN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber