Bakan Tekin: Gençlik tarihine sahip çıkmalı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Gençliğimiz, Malazgirt'ten Çanakkale'ye kadar tarihine sahip çıksın, milletiyle gurur duysun, böyle bir gençlik yetiştirmek istiyoruz dedik. Cumhuriyet Halk Partisi ve onun güdümündeki sendikalar ayaklandılar." dedi.

Bakan Tekin, Kazım Karabekir Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Erzurum İl Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi'nde, siyasi partinin dünyada teoride iki işlevinin olduğunu söyledi.

Bunların iktidara gelmek için çaba sarf etmek, çalışmak ve demokrasiyi konsolide edici davranışlarda bulunmak olduğunu söyleyen Tekin, "Nasıl yapacak bunu? İktidara geldiğinde icraatlarıyla ve uygulamalarıyla yapacak. İşte arkadaşlar AK Parti, Sayın Cumhurbaşkanı'mız önderliğinde bu iki işlevini de yerine getirdi." dedi.

Gençlere önem verdiklerini, bu anlamda AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı çok önemli bir şeyin olduğunu vurgulayan Tekin, şöyle devam etti:

"Türkiye'de demokrasiyi tabana, gençlere yaymak, gençlerin siyaset ve toplum meselelerine daha fazla hemhal olması için zemin oluşturmak, alan açmak bunu yaptı. Türkiye'nin bütün anayasa tarihinde seçme ve seçilme yaşıyla ilgili tartışmalar, tamamen seçme yaşına uygulanmış, ona özgü hale getirilmiş. 18 yaşındakiler mi, 20 yaşındakiler mi, 22 yaşındakiler mi oy kullansın? Hiç kimsenin aklına oy kullanma sorumluluğuna sahip olan bir kişinin seçilme yeterliliğine de sahip olabileceği gelmemiş. Ne zamana kadar? Recep Tayyip Erdoğan'a kadar. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, '18 yaşındaki bir genç bu ülkenin sorumluluğunu oyuyla belirleyebiliyorsa buyursun gelsin iş yapsın' dedi. Onun sayesinde parlamentonun milletvekillerinin yaş ortalamasını 52'ye kadar ancak düşürebildik. Biz bu düzenlemeyi yapmadan önce seçilme yaşını 30'a düşürmeden önce tahmin edin ne kadar yüksek bir yaş ortalamasıydı."

AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kadar herkesin gençlerle ilgili hamaset yaptığına dikkati çeken Tekin, "Gençler bizim geleceğimizdir, gençler şöyle önemlidir dediler. Peki ne yaptınız gençlerle ilgili olarak? İşte bir lider geldi ve dedi ki biz partiyi gençlerle beraber yöneteceğiz." diye konuştu.

Tekin, AK Parti kurulduğunda gençlerin siyaset konusunda eğitilmesi ve siyasi karar mekanizmasında yer almaları için adımlar atıldığına değinerek şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanı'mız eğitilen bu gençleri milletvekili, bakan, bakan yardımcısı yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı'mız bizleri eğitirken bize 'Elinizi vicdanınıza koyun, dava sorumluluğuyla hareket edin, ne yaparsanız yapın size muhalefet edenleri, size karşı çıkanları asla dikkate almadan onlara takılmadan işinizi yapın, arkanızda ben dimdik duracağım, destekçiniz olacağım' dedi. Sayın Cumhurbaşkanı'mız bize bu özgüveni verdi. Bu ülkenin gençlerine, bu ülkenin geleceğini teminat altına alan bizlere, bizden sonrakilere bu özgüveni verdi. Bu sebepten dolayı, Türkiye'de demokrasiyi konsolide eden, Türkiye'de gençlerin önünü açan, gençleri yönetimde, siyasette sürekli yukarılara taşımaya çalışan Sayın Cumhurbaşkanımıza Türk gençliği adına, sizler adına şükranlarımı sunuyorum."

- "Söyleyemiyorlar, iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar"

Türkiye'nin demokrasi mücadelesine ve bu anlamdaki tarihi geçmişine sahip çıkacak gençleri yetiştirmek için müfredatı revize ettiklerini anlatan Tekin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gençliğimiz, Malazgirt'ten Çanakkale'ye kadar tarihine sahip çıksın, milletiyle gurur duysun, böyle bir gençlik yetiştirmek istiyoruz dedik. Cumhuriyet Halk Partisi ve onun güdümündeki sendikalar ayaklandılar. Onlara soruyorum. Böyle bir gençlik yetişmesinden niye rahatsızsınız, neyi istemiyorsunuz, neden rahatsız olduğunuzu açıklayın, biz de ona bakalım. Onlara soruyorum, çıkın kamuoyunun önüne deyin ki bu Türkiye 100. yıl Maarif Modeli adıyla kamuoyuyla paylaştığımız, uygulamaya koyduğumuz modelin öğrenci profilindeki şu profile karşı çıkıyoruz deyin, bana deyin, milletin önünde delikanlıca, dürüstçe bunları söyleyin. Biz de ona göre cevaplarınızı verelim. Söyleyemiyorlar, iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar. Ankara'daki 2 bin 400 okuldan 3-5 tanesini temizleyip ekranlara çıkıp 'okulları temizledim' diyor. Bir tane okul yapıyor, çıkıyor 'okulları biz yaptık' diyor. Bunun adına en hafif ifadeyle yalancılık demek gerekiyor ama benim terbiyem buna müsaade etmiyor."