Felaketlerden ders almalıyız! Binlerce dehşet oteli var
Bolu'da yaşanan yangın felaketi, yapılarımızdaki güvenlik tedbirlerinin ne kadar zayıf olduğunu; Konya'da yaşanan göçük ise kentsel dönüşümün önemini bir defa daha ortaya koydu. Yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen, tabii afetler karşısında hala savunmasız olduğumuzu gördük.
Bolu Kartalkaya'da yaşanan ve 78 vatandaşımızı kaybettiğimiz yangın faciasının yaraları sarılmaya devam ediyor. Soruşturma derinleştikçe yaşanan felaketteki ihmaller zinciri gün yüzüne çıkıyor. En basit yangın tedbirlerinin bile alınmadığı bu lüks otel, ülkemizdeki yapıların doğal afetlere karşı ne kadar savunmasız olduğunu acı bir tecrübe ile gözler önüne seriyor.
Yaşanan durum, yalnızca otellerin değil; apartmanlar, toplu konutlar, AVM'ler, organize sanayi bölgeleri ve okullar gibi diğer yapıların da tehdit altında olduğunu gösteriyor. Özellikle belli bir yaşın üstünde olan yapılarda yangın merdivenlerinin olmaması, olanların da depo olarak kullanılması, bu yapıların yangına dayanıksız malzemeden yapılmış olması, alarm ve duman dedektörü gibi yangın önleyicilerinin çalışmaması tehlikenin tahminimizden çok daha büyük olduğunu bize gösteriyor. Yalnızca yangın değil, birçok felakete açık pozisyonda bulunan yapılarımız ile ilgili acilen 'seferberlik' ilan edilmesi gerekiyor.
DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMİ.
Keza önceki gün Konya'da çöken bina da bize deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Dört katlı binanın hiçbir gerekçe yokken yıkılması, kentsel dönüşümün ne denli önemli olduğunu açığa vurmuş oldu. 600 bini İstanbul'da olmak üzere ülkemizde 2 milyona yakın bağımsız bölümün acilen dönüşmesi gerekiyor. Hükümet bu konuda çok ciddi çalışmalara imza atıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un bu konuda cansiparane şekilde çalıştığını biliyoruz. Ancak yaşanan 6 Şubat Kahramanmaraş depremi sebebiyle bütün eforun bölgeye verildiği de görülüyor. Deprem konutlarının hızla teslim edilmesi ve bölgenin yeniden ayağa kalkması ile kentsel dönüşümün daha hızlı şekilde ilerleyeceğini umut ediyoruz. Vatandaşlarımızın da bu konuda bilinçli olmasını; dönüşümü kazanç olarak değil de güvenlik tarafı ile değerlendirmesini temenni ediyoruz.
ARTIK KONUT ALIRKEN GÜVENLİĞE DE BAKILIYOR
İnşaat mühendisi Cemal Eroğlu ise "Yangın güvenliği, inşaat mühendisliği açısından oldukça karmaşık bir konu. Hem yapısal güvenlik hem de elektriksel sistemlerin uyumu büyük önem taşıyor. Binaların yangına dayanıklı malzemelerle inşa edilmesi, yangın esnasında yapının çökmesini engellemek için kritik. Ancak, sadece yapısal güvenlik yeterli değil; binaların iç mekanlarında kullanılan malzemelerin de yangına dayanıklı olması gerekiyor. Çoğu eski binada bu tür malzeme kullanımı yok. Ayrıca, yangın söndürme tüpleri, yangın alarm sistemleri gibi ekipmanların da düzenli bakımları yapılmıyor. Bu ekipmanlar, muhtemel bir yangında can güvenliğini sağlamak için hayati önem taşıyor. Yangın anında, sistemlerin doğru bir şekilde çalışabilmesi için bu malzemelerin kullanım ömrünün dolmamış olması gerekiyor. Bunun yanında, yangın merdivenlerinin bulundurulması, binalarda acil çıkış yollarının açık tutulması gibi temel güvenlik önlemleri ihmal ediliyor. Bütün bu eksiklikler, binaların yangına karşı savunmasız hale gelmesine sebep oluyor. Mühendislik açısından, hem yapıların tasarımı hem de kullanılan malzeme ve sistemlerin periyodik bakımları çok önemlidir. Eğer bu adımlar atılmazsa, yangın güvenliği sağlanmış olmaz" diye konuştu.
YANMAZ MALZEME KULLANIMI ÖNEMLİ
İnşaat mühendisi Cemal Eroğlu ise "Yangın güvenliği, inşaat mühendisliği açısından oldukça karmaşık bir konu. Hem yapısal güvenlik hem de elektriksel sistemlerin uyumu büyük önem taşıyor. Binaların yangına dayanıklı malzemelerle inşa edilmesi, yangın esnasında yapının çökmesini engellemek için kritik. Ancak, sadece yapısal güvenlik yeterli değil; binaların iç mekanlarında kullanılan malzemelerin de yangına dayanıklı olması gerekiyor. Çoğu eski binada bu tür malzeme kullanımı yok. Ayrıca, yangın söndürme tüpleri, yangın alarm sistemleri gibi ekipmanların da düzenli bakımları yapılmıyor. Bu ekipmanlar, muhtemel bir yangında can güvenliğini sağlamak için hayati önem taşıyor. Yangın anında, sistemlerin doğru bir şekilde çalışabilmesi için bu malzemelerin kullanım ömrünün dolmamış olması gerekiyor. Bunun yanında, yangın merdivenlerinin bulundurulması, binalarda acil çıkış yollarının açık tutulması gibi temel güvenlik önlemleri ihmal ediliyor. Bütün bu eksiklikler, binaların yangına karşı savunmasız hale gelmesine sebep oluyor. Mühendislik açısından, hem yapıların tasarımı hem de kullanılan malzeme ve sistemlerin periyodik bakımları çok önemlidir. Eğer bu adımlar atılmazsa, yangın güvenliği sağlanmış olmaz" diye konuştu.
YANGIN MERDİVENLERİ MÜŞTEMİLATA DÖNDÜ
Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği Genel Başkanı Suat Sandalcı, site yönetimlerinin yangın tedbirleri konusunda alarma geçtiğini ifade ederek "Kat malikleri yönetimleri arayarak güvenlik tedbirlerini sorgulamaya başladı. Yaşanan bu felaket acı da olsa bazı gerçekleri hatırlattı. Özellikle eski ve kurumsal kimliği olmayan sitelerin genel hatlarıyla çok güvenli olmadığını biliyoruz. Yangın ve doğal afet tedbirlerinin göstermelik alındığı ortada. Özellikle belli bir yaşın üstünde olan ve profesyonel şekilde yönetilmeyen sitelerde sorunlar var. Çoğunun yangın merdiveni kapalı, kullanım dışı ya da müştemilat olarak kullanılıyor. Bu alanlara her türlü eşya konuluyor. Depo ve sığınak alanları da aynı şekilde. Bazı binalarda yangın dedektörü olsa dahi çalışmıyor ve tatbikatlar sık yapılmıyor. Bu konuda hem vatandaşlarımız hem de kamu yönetimimiz daha titiz davranmalı" dedi.
YENİDEN GÜVENLİK REVİZYONU YAPILMALI
Mimar Ercüment Yazgan ise "Modern binalarda yangın merdiveni, duman dedektörleri, yangın çıkışı işaretleri gibi gereklilikler yer alırken, eski binalarda bu tedbirler ya hiç yok ya da mevcut ekipmanların bakımı düzenli yapılmıyor. Yapılaşma hızının arttığı dönemlerde, özellikle 1980'ler ve 1990'larda inşa edilen binalarda yangın güvenliği standartları göz ardı edilmiş olabilir. Bu durum, yaşam alanlarının güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atıyor. Özellikle apartmanlarda, ofislerde ve okullarda, yangın merdivenlerinin bulunmaması, yangın güvenliği sistemlerinin eksik olması, bu binaların büyük risk taşımasına sebep oluyor. Tasarım aşamasında, her yapının ihtiyacına uygun yangın güvenliği çözümleri entegre edilmelidir. Eski binalar da revizyon görmeli. Ayrıca, yapı sahiplerinin ve yöneticilerinin yangın güvenliği sistemlerinin düzenli olarak bakımını yapmaları gerekiyor. Bu tedbirler, muhtemel felaketlerin önüne geçilmesi açısından hayati öneme sahip" dedi.
VATANDAŞLARIMIZ YANGINA KARŞI NASIL TEDBİRLER ALABİLİR?
Tavan arası ve bodrumlar temiz tutulmalıdır.
Çocukların ateşle oynamasına izin verilmemelidir.
Soba, kalorifer ve mutfak ocakları dikkatli kullanılmalıdır.
Yanıcı maddeler konutun uygun yerinde saklanılmalıdır.
Yangın merdivenleri ve kapıları mutlaka boş ve kullanılabilir olmalıdır.
Elektrik tesisatından çıkabilecek yangınlara karşı tesisatın düzenli bakımı
yaptırılmalıdır,
Sıvasız, çatlak, hatalı inşa edilmiş ve dolmuş bacalar kullanılmamalıdır,
Konutlarda da yangın söndürme tüpü bulundurulmalı, düzenli bakımları yaptırılmalı
ve nasıl kullanılacağı öğrenilmelidir.
Konut yangınlarında tahliye zamanı çok kısıtlıdır, bu sebeple konutlar için
tahliye planı yapılmalıdır.
Yangınlarda erken uyarı çok önemlidir, bu sebeple her konutta mümkünse birkaç
tane duman dedektörü bulundurulmalı, bunların düzenli olarak kontrolleri yapılmalıdır.
Ayrıca yangın alarmları takılmalıdır.