Hakan Şükür'e tazminat kazandıran hakimler için HSK'ya ihraç talebi
Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği (TAYDER) Başkanı Muhammet Gömük, FETÖ firarisi Hakan Şükür'e tazminat davası kazandırdıkları gerekçesiyle, "Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkındaki Kanunu"na dayanarak, tespit ettikleri bir hakim ve tespit edilecek Asliye Hukuk Mahkemesi hakimleri hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesi talebiyle Hakimler Savcılar Kuruluna (HSK) dilekçe sundu.
Fetulahçı Terör Örgütü ile Sivil Mücadele Platformu, resmi adıyla Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneğinin (TAYDER) Başkanı Muhammet Gömük, FETÖ firarisi Hakan Şükür'e tazminat davası kazandıran bir hakimin HSK'da bulunduğunu öne sürdü. FETÖ ile mücadelede şu ana kadar 12 kitap çıkaran Gömük, avukatı Burak Bekiroğlu aracılığıyla HSK'ya sunduğu dilekçede, tespit edilen bir hakim ile tespit edilecek Asliye Hukuk Mahkemesi hakimlerinin, 6415 sayılı kanunun 2. ve 3713 sayılı kanunun mülga 8/2. ihlal yoluyla 5237 sayılı TCK 220/7 ve 257. maddeleri gereğince suç işledikleri ifade edildi. Bu gerekçe ile haklarında soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesi talep edildi.
Suça ilişkin dilekçeden detaylar
Söz konusu dilekçede şu ifadelere yer verildi: "HSK sistemlerinden sorgulama yapmak suretiyle firari Hakan Şükür'ün açmış olduğu davaların görüldüğü mahkemelerin tespitiyle, lehine hüküm tesis etmek suretiyle 6415 sayılı Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkındaki Kanunun 2. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu mülga 8/2. maddelerini ihlal yoluyla hüküm tesis ederek, FETÖ firarisi şahsın yargı üzerinden yasaya aykırı gelir elde etmesini sağlayan ve bu ihlalleri yargı görevleri üzerinden gerçekleştirerek suçu meşru zemine oturtmak suretiyle, ilgili sevk maddelerini ihlal eden hakimlerin isimlerinin tespit edilmesine, tespit edilecek hakimler hakkında 6415SK - 3713SK - 5237 Sayılı TCK 220/7 ve 257. maddeleri gereğince soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesini içeren taleptir. Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine yönelik darbe girişiminde bulunan, TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs eden, hükümetin görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden eylemleri gerçekleştiren FETÖ Silahlı Terör Örgütüne, örgüt mensuplarına veya bu suçlardan yargılanmaktan kurtulmak için firari olanlara yönelik her ne suretle olursa olsun maddi yardım yapmak, buna zemin hazırlamak veya aracılık etmek 6415 Sayılı Terörizmin Finansının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununa ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununa muhalefet etmektir. Bu ihlali yapan kişilerin meslek, mevki, makam veya pozisyonlarının hiçbir önemi olmadığı gibi, gerçekleştirmiş oldukları görev üzerinden bu suçu meşru zemine oturtmak suretiyle işleyenlerin ağırlaştırılmış sevk maddeleriyle yargılanmaları da esastır. Bu minvalde yukarıda adı yazılı şikayetli hakim ve tespit edilecek diğer kişiler, yapmış oldukları hakimlik görevini kötüye kullanarak, FETÖ firarisi Hakan Şükür'ün vatandaşlarımıza açmış olduğu tazminat davalarını ilgili maddeler gereğince 'terörizmin finansının önlenmesi ve diğer kanunlardaki maddelerin ihlaline neden olacağı gerekçesiyle' reddetmeleri gerekirken, talebi kabul etmişler ve bu vesileyle firari şahısın maddi menfaat temin etmesine yani şikayete konu yasa maddelerinin ihlaline neden olmuşlardır" denildi.
Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz"
5237 Sayılı Yasanın 4. Maddesi'nin açık olduğunu belirten dilekçede şöyle devam etti: "Kanunun bağlayıcılığı Madde 4- (1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz. Vatandaşlarımıza dahi bu madde gereğince muamele yapılırken, yerel mahkemeler, Bölge Adliye Mahkemeleri veya Yargıtay Ceza Dairelerinin dahi ince bir hatta tartıştıkları hususları sanki vatandaşlarımızın bilmesi gerektiği sonucundan hareketle haklarında yargılamalar yapılırken, hakimlik görevi ifa eden profesyonellerin, kanunu bilmemeleri veya gözden kaçamayacak hususları sanki gözden kaçmış gibi, diğer kanun maddelerini açık ihlal ederek ve bu yolla suç işlenmesini kolaylaştıracak kararlar vererek ihlalde bulunmalarının kabul edilmesi mümkün değildir.
Bu bağlamda tespit edilecek mahkemelerin karar vericileri, vermiş oldukları kararlarla esasen firari FETÖ şüphelisine mali kaynak sağlamaktadırlar. Bu hassas ve ince çizgideki değerlendirmenin hatalı yapılması, kritik ve vahim sonuçların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Diğer bir yandan FETÖ firarilerinin yabancı ülkelerden çıkartmış oldukları ve konsoloslukça onaylanmamış vekaletler üzerinden, kaçmış oldukları Türk yargısını tünel olarak kullanıp okyanus ötesinden verdikleri talimatla yapılan şikayet ve açılan davaların esasen tek taraflı olarak vatandaşlarımız aleyhinde yürüdüğünü, vatandaşlarımızın ise onlar hakkında şikayette bulunduklarında veya dava açtıklarında, şahısların kaçak olmalarından kaynaklı yargılamanın sürüncemede kaldığını ve yürümediğini, bu nedenle adaletin terazisinin tek taraflı bir duruma geldiğini ve dengelerin bozulduğunu da hatırlatırım. Bu firarilerin kaçmış oldukları Türk yargısını vatandaşlarımıza silah olarak kullanmaları da müsaade edilmemelidir. Bahsi geçen şikayetli ve tespit edilecek diğer hakimler, vatandaşlarımıza okyanus ötesinden darbe vurulmasına neden oldukları gibi yukarıda bahsetmiş olduğumuz ihlalleri de gerçekleştirmektedirler"
'Terörizmin Finansmanını Önlenmesi Hakkındaki Kanun'un ihlali
Dilekçenin sonunda şu ifadelere yer verildi: "6415 sayılı Terörizmin Finansmanını Önlenmesi Hakkındaki Kanunun 2. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu mülga 8/2. maddesi ihlal edilmek suretiyle, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 220/2 ve 257. Maddelerinde yazılı suçların açıkça işlendiği, bu vesileyle mahkemeler eliyle firari şahısın gelir elde etmesine neden olunduğu, hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama emri bulunan, diğer yandan İçişleri Bakanlığının sayfasında terörden aranan şahıslar listesinde adı-kişi kartı ve fotoğrafı aleni şekilde yayınlanan, kişi lehine hükmedilen tazminatlar neticesinde, adı geçen firari Hakan Şükür'e yasaya aykırı olarak meşru yöntemle gelir gitmesine neden olan ve milli güvenliğimizi ilgilendiren yasaların ilgili amir hükümlerini ihlal eden yargı mensupları hakkında soruşturma açılarak ivedilikle gereği yapmalıdır. HSK sistemlerinden sorgulama yapmak suretiyle firari Hakan Şükür'ün açmış olduğu davaların görüldüğü mahkemelerin tespitiyle, lehine hüküm tesis etmek suretiyle 6415 sayılı Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Hakkındaki Kanunun 2. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu mülga 8/2. Maddelerini ihlal ederek, FETÖ firarisi şahsın yargı üzerinden yasaya aykırı gelir elde etmesini sağlayan ve bu ihlalleri yargı görevleri üzerinden gerçekleştirerek suçu meşru zemine oturtmak suretiyle ilgili sevk maddelerini ihlal eden hakimlerin isimlerinin tespit edilmesine, şikayetli hakim ve tespit edilecek diğer hakimler hakkında 6415SK - 3713SK - 5237 Sayılı TCK 220/7 ve 257. maddeleri gereğince soruşturma ve kovuşturma açılmasına, soruşturma aşamasında tedbiren açığa alınmalarına, haklarında ihraç kararı verilmesini arz ve talep ederim."