İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programını bitiren ATT zam ve tazminat farkı alabilir mi?

Danıştay 12. Dairesi, Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan ve Atatürk Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programından mezun olan davacının zam ve tazminat farkından yararlandırılmaması işlemini hukuka uygun buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Şubat 2025 14:00, Son Güncelleme : 18 Şubat 2025 16:27
İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programını bitiren ATT zam ve tazminat farkı alabilir mi?

İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programı mezunları teknik hizmetlerde yer almaktadır.

Yükseköğretim Yürütme Kurulunca, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yapılan belirlemeye göre, dava konusu işlemde yer alan iş sağlığı ve güvenliği önlisans ve lisans programlarından mezun olanların tekniker unvanını aldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat ve Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararları uyarınca, tekniker unvanı alan yükseköğretim programlarından mezun olanların, Teknik Hizmetler Sınıfında istihdam edilmesi karşısında, iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının, Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenim olmadığı sonucuna varıldığından, halihazırda Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görev yapmakta olanlardan, anılan programı tamamlayanların, bitirilen üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanmaları mümkün olmadığından, davacı tarafında, intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/1157
Karar No: 2024/3240

DAVANIN KONUSU:
. Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan ve Atatürk Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programından mezun olan davacı tarafından;
1. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararının,
2. İntibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ilişkin Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ...sayılı işleminin iptaline,
3. Anılan işlemler nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların, davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI:
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 07/01/2009 tarihli toplantısında; iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının acil tıp teknisyenliğinin üst öğrenimi sayılmasına karar verildiği, anılan tarihten sonraki süreç içerisinde program içeriği, öğretim süresi, metod ve kapsamda herhangi bir değişiklik yapılmamasına rağmen Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli toplantısında iş sağlığı ve güvenliği programının acil tıp teknisyenliğinin üst öğrenimi sayılmamasına ilişkin olarak verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, 2014 tarihli Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi Kılavuzunun "Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurum Mezunlarının Sınavsız Yerleşebilecekleri Önlisans Programları" başlıklı 6-C nolu tablosunda, acil tıp teknisyenliği bölümü mezunlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programına sınavsız yerleşebileceklerinin belirtildiği, söz konusu sınavsız geçiş hakkının 2016 yılında da tanındığı ve davacının da 2014 tarihinde tanınan sınavsız geçiş hakkı ile iş sağlığı ve güvenliği önlisans programına yerleştirildiği, buna rağmen intibakının yapılmayarak zam ve tazminatlardan yararlandırılmamasının hukuki güvenlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, bir kuralın sıklıkla değişmesinin hukuki istikrar ve belirliliği ortadan kaldırdığı, dava konusu düzenleme ve işlemin hukuk devleti, sosyal devlet ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI... KURULU BAŞKANLIĞININ SAVUNMASI:
Bir idari işlemin hukuka aykırı olması halinde hizmet kusuru oluşmakla birlikte her hukuka aykırılığın tazminat sorumluluğuna yol açmayacağının idare hukukunun temel ilkelerinden olduğu, idarenin sorumlu tutulabilmesi için tek başına hizmet kusurunun varlığının yeterli olmadığı, bunun yanında idari işlem veya eylemden bir zarar doğmuş olması ve idari eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerektiği, 13/04/2017 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında, 2547 sayılı Kanun'un 43/b maddesi uyarınca Üniversitelerarası Kurulun ve Maliye Bakanlığının görüşü de dikkate alınarak, Yükseköğrenim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli toplantısında alınan İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin bir üstöğrenim olmadığına ilişkin kararın iptal edildiği, alınan kararlar ve süreç dikkate alındığında herhangi bir hizmet kusurunun bulunmadığı, davacının ise bir zararının bulunmadığı, dava konusu işlem ve düzenlemenin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DAVALI... VALİLİĞİNİN SAVUNMASI:
Davalı idarece Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna sunulan dilekçede, İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına yönelik dava konusu 03/03/2016 tarihli kararın, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 13/04/2017 tarihli kararıyla kaldırılmış olmasının tek başına bireysel işlemin de hukuka aykırı olduğunu ortaya koymayacağı, öte yandan, bireysel işlemin dayanağı olan 03/03/2016 tarihli YÖK Yürütme Kurulu Kararında hukuka ve usule aykırılık bulunmadığı ve anılan kararın 13/04/2017 tarihli kararla kaldırılmasının geleceğe yönelik hukuki sonuç doğuracak olması nedeniyle, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 03/03/2016 tarihli Yürütme Kurulu Kararı uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve usule aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/10/2022 tarih ve E:2022/1275, K:2022/2985 sayılı kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ: Dava; . Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan davacının, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması nedeniyle intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün... tarih ve... sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararının iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46'ncı maddesinin 1'inci fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4'üncü fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50'nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine "ısrar hakkı" tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Dosyanın incelenmesinden, Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075, K:2021/4774 sayılı kararıyla; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği; bu kararın, davalı idareler tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/11/2022 günlü ve E:2022/1275, K:2022/2985 sayılı kararıyla, YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onandığı, Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının ise bozulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davanın Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı işlemine, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısımları yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Dairemizin 13/10/2021 tarih ve E:2018/3075, K:2021/4774 sayılı kararıyla; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı Ağrı Valiliğine başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kararına karşı davalı idarelerce temyiz yoluna başvurulması üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/10/2022 tarih ve E:2022/1275, K:2022/2985 sayılı kararıyla; temyize konu kararın YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli kararı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onandığı, Ağrı Valiliğinin ... tarih ve ...sayılı işleminin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal hakların davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının ise bozulduğu görülmekle; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bozulan kısımlar hakkında işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, . Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapmakta iken 07/08/2016 tarihinde Atatürk Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans Programından mezun olması üzerine, 07/10/2016 tarihinde Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğüne başvuruda bulunarak, intibakının yapılması ve en son eğitim durumu dikkate alınarak ücretinin belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin ...tarih ve ... sayılı işlemiyle, YÖK Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli toplantısında, "iş sağlığı ve güvenliği programının, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel için mesleki sağlığa ilişkin mesleki bir üst öğrenim olmadığına" karar verilmesi sebebiyle, anılan bölümü bitirenlerin Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara ilişkin 17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4. maddesinin (e) fıkrasında öngörülen zam ve tazminatlardan faydalanamayacağından bahisle davacının başvurusu reddedilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından, anılan işlemin ve dayanağı Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli "İş Sağlığı ve Güvenliği Önlisans programının sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında çalışan personel (sağlık memurluğu) için mesleki sağlığa ilişkin bir üst öğrenim olmadığına" dair kararının iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Tesis edilen sınıflar" başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'a tabi kurumlarda çalışan memurların tabi olduğu on iki hizmet sınıfı sayılmıştır. Bunlardan, teknik hizmetler ve sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına ilişkin olarak;
"II - TEKNİK HİZMETLER SINIFI:
Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi, istatistikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatcı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge Plancısı, 3437 ve 9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker, tekniker, teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik Hizmetler sınıfını teşkil eder.
III - SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI:
Bu sınıf, sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi memurlar ile bu hizmet sahasında çalışan yüksek öğrenim görmüş fizikoterapist, tıp teknoloğu, ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, pisikolog, diyetçi, sağlık muhendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe ve hemşire, hemşire yardımcısı, (Fizik tedavi, laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen teknisyenleri ve yardımcıları, çevre sağlığı ve toplum sağlığı teknisyeni dahil) sağlık savaş memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık personelini kapsar." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Zam ve Tazminatlar" başlığı altında düzenlenen 152. maddesinin "II- Tazminatlar" bölümünde; görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak, bu Kanun'da belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının brüt tutarının, maddede belirtilen nispetleri aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde tazminat olarak ödeneceği; aynı bölümde yer alan; "A -Özel Hizmet Tazminatı" kısmının (b) bendinde ise, "Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görevli olup da, bu görevleri ile ilgili olmayan bir üst öğrenimi bitirenler için, önceki öğrenim durumlarına ait tazminat oranları esas alınır." hükmüne; "III- Ortak Hükümler" bölümünde ise, "Bu zam ve tazminatların hangi işi yapanlara ve hangi görevlerde bulunanlara ödeneceği, miktarları, ödeme usul ve esasları bütün kurumları kapsayacak şekilde ve 154 üncü madde uyarınca katsayının Cumhurbaşkanınca değiştirilmesi durumu hariç yılda bir defa olmak üzere hazırlanır ve Cumhurbaşkanı Kararı (02/07/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 182 nci maddesiyle bu alt bentte yer alan "Bakanlar Kurulunca" ibaresi "Cumhurbaşkanınca" şeklinde değiştirilmiştir.) ile yürürlüğe konulur." hükmüne yer verilmiştir.
17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının "Bazı özel durumlara ilişkin esaslar" başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların Teknik ve Sağlık Hizmetleri Sınıflarına ait kadrolarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimi bitirenlere, cetvellerde ayrıca belirtilen istisnai durumlar hariç olmak üzere, kariyerleri (mesleki üst öğrenimleri) esas alınarak zam ve tazminat ödeneceği; kadroları Teknik ve Sağlık Hizmetleri Sınıflarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarından bir kadroya atanılamayacak herhangi bir üst öğrenimi bitirenlere ise bitirdikleri üst öğrenimden dolayı zam ve tazminat ödenmeyeceği kuralına yer verilmiştir.
17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının uygulanması sırasında ortaya çıkması muhtemel tereddütlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla hazırlanan ve 11/05/2006 tarih ve 26165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 160 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin "E-Uygulamaya İlişkin Ortak Açıklamalar" bölümünün 3. maddesinin ikinci fıkrasında, Sağlık ve Teknik Hizmetler Sınıflarında yer alan personelin bitirdiği üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca alınan Yükseköğretim Kurulu Kararlarına istinaden tespit edileceği; 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde ise, kurumların teknik ve sağlık hizmetleri sınıflarına ait kadrolarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimi bitirenlere, cetvellerde ayrıca belirtilen istisnai durumlar hariç olmak üzere, kariyerleri (mesleki üst öğrenimleri) esas alınarak zam ve tazminat ödeneceği; kadroları teknik ve sağlık hizmetleri sınıflarında bulunanlardan, bulundukları hizmet sınıflarından bir kadroya atanılamayacak herhangi bir üst öğrenimi bitirenlere ise bitirdikleri üst öğrenimden dolayı zam ve tazminat ödenmeyeceği öngörülmüştür.
2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar'ın 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, bu Kararın uygulanmasından doğacak her türlü sorunu çözüme bağlamaya Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine, Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiş, anılan yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısında (Sağlık Bakanlığına hitaplı), "... Buna göre, teknik ve sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelin söz konusu hizmet sınıflarına atanılabilecek herhangi bir mesleki üst öğrenimi bitirmeleri halinde, kariyerleri için öngörülen zam ve tazminatın ödenmesinde, bitirilen üst öğrenimin "kadro göreviyle ilgili olması", "kurumun görev alanıyla ilgili olması" veya "mevcut mesleki öğrenimin program ve bölüm bazında devamı mahiyetinde bir üst öğrenim olması" gibi şartların aranmasına gerek bulunmadığı, sadece bulunulan hizmet sınıfa atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimin bitirilmiş olmasının yeterli görülmesi gerektiği..." belirtilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim-öğretim yapan üniversitelerde, eğitim-öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususunun, Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca düzenleneceği kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin... tarih ve ...sayılı işlemi ile davacının yoksun kaldığı parasal hakların idareye başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin talep yönünden incelendiğinde;

Uyuşmazlık, Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil bir kadroda görev yapan davacının bitirdiği "iş sağlığı ve güvenliği" önlisans programının, bulunduğu hizmet sınıfı yönünden mesleki bir üst öğrenim olarak kabul edilmemesinden kaynaklanmaktadır.

Yukarıda açık metinlerine yer verilen yasal mevzuatın incelenmesinden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinde yer verilen Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda görev yapan personele, mezun oldukları üst öğrenime göre farklı oranlarda özel hizmet tazminatı ödenmesinin öngörüldüğü, aynı Kanun'un 152. maddesi uyarınca, mesleki bir üst öğrenim olarak kabul edilebilmesi için, bitirilen üst öğrenimin, personelin bulunduğu hizmet sınıfına ait kadro göreviyle ilgili olması gerektiği anlaşılmaktadır.
657 sayılı Kanun, zam ve tazminatların ödeme usul ve esaslarını belirleme konusunda Cumhurbaşkanına (Bakanlar Kuruluna) yetki vermiştir. Bu kapsamda, 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile somut kriterler getirilmiş ve sağlık hizmetleri sınıfında görev yapan bir personelin, mezun olduğu üst öğrenimden dolayı zam ve tazminata hak kazanabilmesi, mezun olunan üst öğrenimin, sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenim olması koşuluna bağlanmıştır. Bu Karar'ın uygulanmasından doğacak sorunları çözüme bağlama konusunda, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığının yetkili olduğu kuralı uyarınca, 160 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış ve bitirilen üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden tespit edileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, sağlık hizmetleri sınıfında olup mesleki üst öğreniminden dolayı özel hizmet tazminatı ödenmesini talep eden personelin bitirdiği üst öğrenimin mesleki bir üst öğrenim olup olmadığı hususunun, bu öğrenimin sağlık hizmetleri sınıfına atanma olanağı tanıyıp tanımadığına bakılarak değerlendirileceği, tereddüt oluşması halinde ise, Yükseköğretim Kurulu kararlarına istinaden belirleme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Benzer konuda açılan davada, Dairemizin 16/02/2023 tarih ve E:2020/2517 sayılı ara kararıyla davacının bitirdiği İş Sağlığı ve Güvenliği önlisans programının, sağlık memuru (Acil tıp teknisyeni) kadro unvanı yönünden mesleki bir üst öğrenim olup olmadığının sorulmasına; bu konuda, Başkanlıkça alınmış kararlar var ise onaylı örneklerinin istenilmesi üzerine, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca ara kararına verilen ... tarih ve... sayılı cevapta,

" Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 15/04/2009 tarihli toplantısında alınan karar ile 2547 sayılı Kanun'un 7. ve 43. maddeleri uyarınca, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi Mesleki Yeterlik Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Mesleki ve Teknik Ortaöğretim düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla uluslararası standartlar dikkate alınarak meslek yüksek okulları bölüm ve program yapılarının yeniden düzenlendiği,

12/09/2012 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında ise, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca meslek yüksekokullarının ilgili bölümlerinden mezun olan öğrencilere verilecek unvanların belirlenerek, iş sağlığı ve güvenliği önlisans programı mezunlarının "tekniker" unvanını kullanmalarının uygun görüldüğü, "tekniker " unvanının ise, 657 sayılı Kanun'un 36. maddesinde belirtilen "Teknik Hizmetler" sınıfında yer aldığı,

Bu kapsamda, 29/01/2014 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, iş sağlığı ve güvenliği ön lisans programı sağlık memuru, sağlık teknikeri, ebe, hemşire vb. unvanlı personel için üst öğrenim sayılmadığına karar verildiği; 25/02/2016 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında; iş sağlığı ve güvenliği lisans bölümde görülen öğrenimin farklı alanlarda olması nedeniyle sağlık meslek lisesi acil tıp teknisyenliği bölümünün bir üst öğrenimi sayılmadığına, 18/03/2015 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararında değişiklik yapılmasına gerek olmadığına, ...tarih ve...sayı Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararın iptal edilmesine karar verildiği; konu hakkındaki başvuruların incelenmesi neticesinde verilen 13/04/2017 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında, 2547 sayılı Kanun'un 2880 sayılı Kanun'la değişik 43/b maddesi uyarınca, Üniversitelerarası Kurulun görüşü ve beraberinde Maliye Bakanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı yazısı da dikkate alınarak, Sağlıkta Lisans Tamamlama hakkı verilen lisans bölümlerinden hangilerinin, ön lisans programları için üst öğrenim olup olmadığından ziyade tamamlanan lisans öğreniminin Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda sayılıp sayılmadığına bakılarak değerlendirilmesi gerektiğine, bu çerçevede, 6569 sayılı Kanun'un Geçici 69. maddesi uyarınca lisans tamamlama hakkı verilen lisans programlarından .... iş sağlığı ve güvenliği programının Sağlık Hizmetleri Sınıfında değerlendirilmemesine, .... Yükseköğretim Yürütme Kurulunun... tarih ve ...sayılı kararın iptal edilmesinin uygun olduğuna,
Bu bağlamda; yükseköğretim kurumlarında yer alan ön lisans programlarından, sağlık teknikeri Unvanı alan ön lisans programlarının da ortaöğretim sağlık hizmetleri sınıfı için üst öğrenim sayılmasına, ..." karar verildiği bildirilmiştir.

Yükseköğretim Yürütme Kurulunca, 2547 sayılı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yapılan belirlemeye göre, dava konusu işlemde yer alan iş sağlığı ve güvenliği önlisans ve lisans programlarından mezun olanların tekniker unvanını aldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat ve Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararları uyarınca, tekniker unvanı alan yükseköğretim programlarından mezun olanların, Teknik Hizmetler Sınıfında istihdam edilmesi karşısında, iş sağlığı ve güvenliği önlisans programının, Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenim olmadığı sonucuna varıldığından, halihazırda Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görev yapmakta olanlardan, anılan programı tamamlayanların, bitirilen üst öğrenim için ödenmesi öngörülen zam ve tazminatlardan yararlanmaları mümkün olmadığından, davacı tarafında, intibakının yapılarak en son eğitim durumuna göre ücretinin belirlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu ... tarih ve ... sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu bireysel işlemin hukuka uygun olması nedeniyle, ortada tazmini gereken parasal bir hak da bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Ağrı Valiliğinin... tarih ve ...sayılı işleminin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal hakların idareye başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemleri yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Dava Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 03/03/2016 tarihli işleminin iptali istemi yönünden kısmen karar verilmesine yer olmadığına, Ağrı Valiliğinin ...tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal hakların idareye başvuruda bulunduğu 07/10/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemleri yönünden kısmen retle sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen ...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/07/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber