İliç altın madenindeki heyelana ilişkin 43 sanığın yargılanması sürüyor
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde 9 işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği heyelana ilişkin 5'i tutuklu 43 sanığın, "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" ve "Çevreyi taksirle kirletmek" suçlarından yargılanmasına ilk gün devam edildi.

Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Iaın Ronald Guılle, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları ve müşteki yakınları katıldı.
Tutuklu sanıklar Shaun Keady Swartz, Ali Rıza Kalender, Selçuk Çiftlik ve Ömer Ardıç ise duruşmaya bağlı bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Duruşmaya, firari sanıklar, John H, Kenan Ö, Luis Q, Vınh Luu D L, Kevin James G, Kevin Joseph R. ve Wıllıam Keıth M. ise katılmadı.
Duruşmaya, iftar için verilen aranın ardından devam edildi.
- STK'lerin davaya katılma talepleri reddedildi
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında, baroların, derneklerin, milletvekillerin, STK'lerin davaya katılma taleplerinin reddine, mağdur ailelerin ise katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, mağdur olma, suçtan zarar görme ve davaya katılmaya yönelik özel mevzuat bulunmadığından talepleri reddetti.
Tutuklu sanık şirketin sürdürülebilir yatırım projeleri müdürü Swartz, tercüman eşliğinde yaptığı savunmasında, kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi.
Suçlamaları kabul etmeyen Swartz, "2021'de işe başladığımdan itibaren liç alanında doğrudan ve dolaylı görev almadım. Şahsıma atfedilen bilirkişi raporlarında büyük bir hata yapılmış. Görevler benim görevimmiş gibi kabul edilmiş. Bütün hataların proje ekibine yönlendirilmesi hata olmuştur. Ciddi ve vahim hatalar, hakkımdaki hataların temelini oluşturmaktadır. Geçmişim elektrik mühendisi olmasına rağmen Anagold'da herhangi bir mühendis olarak işe başlamadım." diye konuştu.
- "Bu suçlamaların bana nasıl yöneltildiğini hala anlamış değilim"
Swartz, şirketin yapılanmasından ve görev dağılımından bahsederek, şunları söyledi:
"Şirkette çalıştığım birimin yığın linçle ilgisi yoktur. Çalışma süresinde pozisyon değişimi sonunda da mühendislik görevim olmadı. Özellikle vurgulamak isterim ki 1 Kasım 2022'den itibaren tek görev ve sorumluluğum sermaye harcamaları ve sürdürülebilir yatırım projeleri üzerine olmuştur. Bilirkişi raporları, organizasyon şemasını yanlış anladığını göstermektedir. Doğrudan ve dolaylı görevimin olmadığı yığın liçle ilgili bu durumda olmam adaletsiz oldu. Geçici görevlendirme yapıldığım dönemde 4. faz yapılmıştı. Bilirkişi raporunda bu sorumluluğun bana dayatılması son derece haksız bir durumdur. Bu suçlamaların bana nasıl yöneltildiğini hala anlamış değilim."
Hatalı iddialar dolayısıyla 10 aydır tutuklu olduğunu öne süren Swartz, savunmasını şöyle tamamladı:
"Doğrudan çalışmadığım, herhangi bir sorumluluk taşımadığım ve uzmanlığım olmadığı yerde heyelanı değerlendirmem nasıl olur. Bu süreçlerin içinde olmadığım açıktır, farklı bir iş biriminde çalışmaktaydım. Görev alanım yığın liçle alakası olmayan sermaye ve sürdürülebilir proje alanıyla ilgiliydi. Böyle bir suçlama yönlendirilecekse ilgili birimlere yöneltilmeliydi. Sorumluluğumun ve uzmanlığımın olmadığı tesiste heyelan senaryosu değerlendirmem mantıksızdır. Konteynerin yerinin belirlenmesinde dahilim yok, kimseye talimat vermedim. Konteynerlerin yerleştirilmesinde rolüm ya da sorumluluğum bulunmamaktadır."
Duruşmaya yarın saat 09.30'da devam edilecek.