Tarımda uzmanlık yanlış mı uygulanıyor?
Tarımdaki uzmanlık uygulamaları TDK'daki uzmanlık kavramını karşılıyor mu? Tarımda, uzman olanlarla uzman olmayanlar farklı işler mi yapıyorlar? Diğer kurumlardaki uzmanlık uygulamaları ile tarımdaki uzmanlık uygulamaları benzerlik arz ediyor mu?

Uzmanlık bu haliyle tarıma yük mü? Hak mı?
TDK da belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse); mütehassıs., olarak geçen "uzman" kavramı uygulama alanlarında şekilden şekle sokularak, duruma göre sündürülerek farklı bir boyut ve sıfat haline getirilebiliyor. Son yıllarda 657'yle yetinmeyen memurların üst kademe özlük haklarına ek bir boyut kazandırmada dikey bir açılım olarak sahneye sürülen "uzman" kavramının en bariz örneklerinden biri de uzun süredir tarımda yaşanıyor.
"Uzman" kavramının tanımında yer aldığı gibi gerçekten bilgi, beceri ve tecrübe konusunda işin hakkını vererek bu unvanı alanlar olduğu gibi, belli bir süre üst görevde yer almış, şimdiki görev durumu tanımsız ama varlığı da yok sayılamayan, görev yeri belli ancak yapacağı görev belli olmayan, belli bir mesai kavramına da uymayan, kayıtlarda personel olarak görülenlere de bu unvan verilebilmekte ve yüksek maaş almaya devam ettirilmektedir.
Tarımda, alanında uzmanlık tanımına hakkıyla uyan özelliklere haiz olan yüzlerce personel mevcut ancak bunlar uzmanlık kadrosuna tabi değiller. Bunun yanında akademik olarak Doçent, Doktor, yüksek mühendis ünvanına sahip yüzlerce personel uzmanlık olarak görülmediği gibi bu sıfatlar Tarım Bakanlığında karşılığı olmayan unvanlardır.
Tarımda, bir tarafta uzmanlık tanımının karşılığını karşılamada yetersiz kalan yüzlerce çalışana bu unvan ve özlük hakları, iki satır yazı ile verilirken diğer tarafta uzmanlık unvanının tanımının üstünde özelliklere sahip yüzlerce çalışana uzmanlık unvanının verilmemesi büyük bir kayıp ve büyük bir çelişki olarak değerlendiriliyor.
Tarımdaki uzman uygulamasının diğer kurumlarla benzerliği var mı!
Aynı ortamda çalışan iki personel, ikisi de lisans mezunu, aynı işi yapıyorlar. A personeli uzman ünvanlı, bir sınavla emsallerinden bir soru fazla yaparak uzman olmuş. Aynı işi yapmalarına rağmen aynı maaşı almıyorlar, ama uzman personel işdaşından yaklaşık 1/3 daha fazla maaş alıyor. Hadi burada ki uygulamada en azından bir sınav yapılmış ve kendi içinde yapılan bir sınavla uzmanlık dağıtılmış. Ancak bunun dışında bir yere oturtulamayan uygulamalarda var!
Kayıtlarda aynı ortamda çalışıyor görünen iki personel; birisi lisans mezunu ancak uzman ünvanlı, diğeri doktora ünvanlı, ancak mühendis kadrolu ve ikiside aynı işi yapıyorlar. Uzman ünvanlı olan, birkaç ay veya birkaç yıl üst düzey görevde bulunmuş ancak üst düzey görevi bitmiş ve uzmanlık verilmiş! Aynı işi yapmalarına rağmen aynı maaşı almıyorlar. Uzman personel doktor ünvanlı işdaşından yaklaşık 1/3 daha fazla maaş alıyor. Üstelik uzman unvanı verilen işdaşın mesaiye gelme zorunluluğu da yok! Dedik ya her şey iki satır yazıyla! Bu uygulamanın bundan sonra yapılmayacağı söyleniyor ancak bu seferde bakanlık mahkemelerde onlarca davayla muhatap oluyor.
Bu tür uygulamaya tabi yüzlerce personel var. Elbette sorun kişisel değil sistemsel. Ancak sistem neden böyle kurgulanmış! Anlamak zor! Ancak sistemi böyle kurgulayan tarım bürokrasisi bu konudaki eleştirilere ve taleplere duvar vazifesi görüyor. Bürokrasi duvar olunca istekler ve eleştiriler bu duvara çarpıp geri tepiyor ve doğal olarak duvarın arkasındakiler görülmüyor, duyulmuyor!
Birçok kurumda başarıyla uygulanan uzmanlık kadrosu tarımda neden başarıyla uygulanamıyor?
Tarım dışı diğer kurumlarda başarıyla uygulanan uzmanlık kadrosu tarımda neden başarıyla uygulanamıyor? Mesela tıp fakültesini bitirip hekim olan bir tıbbiyeci, uzman olabilmek için sınavlara girerek tıbbın herhangi bir alanında tercih ettiği alanı kazanması, sonra da o alanda en az 4 yıl ihtisas yapması gerekiyor.
Öğretmenlikte belli bir süre çalışmış olmak ve ardından gireceği uzmanlık sınavında başarılı olmak gerekiyor. Ya da yüksek lisans yapmış olmak gerekiyor. Görüldüğü gibi bir düzen, bir tecrübe ve bir sıra var. Ve bu uygulama bu alandaki herkese var. Buna benzer birçok alanda birçok uzmanlık uygulamaları mevcut ve bu uygulamalar bir sisteme bağlanmış durumda.
Tarımda da bu düzeni kurmak mümkün. Uzun yıllar çalışıp alanında ihtisaslaşmış çalışanlar var. Yüksek Lisans yapmış, doktora hatta doçentlik unvanını almış olanlar var. Ancak Tarım Bakanlığında çalışıyorsanız bunlar bir anlam ifade etmiyor. Oysa bunların bir karşılığı olmalı, sadece unvana değil yaptığı işe de bakmalı! Pe ki bunlar neden bir anlam ifade etmiyor? Tarım Bürokrasisi bu unvanlara nasıl bakıyor? Bunu tarım kendi içinde sorgulamalıdır! Ama mutlaka uzmanlık kavramı tarımda da doğru uygulanmalıdır! Kurum içinde belli bir ihtisaslaşma seviyesine ulaşmış ve akademik kazanımları elde etmiş personeller dahilinde uzmanlık değerlendirilmelidir.
A.Murat TOKGÖZ