YÖK Başkanı Özvar: Türkiye Yükseköğretimde Cazibe Merkezi

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye'nin yükseköğretimde uluslararası öğrencilerin önemli rotalarından, cazibe merkezlerinden biri haline geldiğini söyledi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Nisan 2025 20:57, Son Güncelleme : 15 Nisan 2025 20:57
YÖK Başkanı Özvar: Türkiye Yükseköğretimde Cazibe Merkezi

Özvar, İnönü Üniversitesinin kuruluşunun 50. yılı dolayısıyla Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen kutlama programına katıldı.

Burada konuşan Özvar, yükseköğretim tarihinde derin izler bırakmış, köklü ve saygın bir bilim yuvası olan İnönü Üniversitesinin 50. kuruluş yıl dönümünü kutladı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Özvar, son asrın en ağır felaketi olan ve yüreklere derin bir keder salan bu depremlerden en fazla etkilenen illerden birinin de Malatya olduğunu ve depremin kentteki 2 üniversiteyi de derinden etkilediğini söyledi.

Akademisyen, idari personel ve öğrencilerden hayatını kaybedenler ve yaralananlar olduğunu ifade eden Özvar, yükseköğretim kurumunun altyapısında ciddi hasarlar meydana geldiğini, bu durumun doğal olarak eğitim ve araştırma faaliyetlerinde de ciddi sıkıntıların yaşanmasına neden olduğunu kaydetti.

Yaşanan bunca yıkıma ve zorluğa rağmen devlet-millet dayanışmasıyla yaraları kısa süre içinde ve büyük ölçüde sarabildiklerini aktaran Özvar, üniversitelerin akademik ve idari personelinin büyük fedakarlıkla görevlerini yerine getirdiğini, eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin devam etmesinin sağlandığını ve başta sağlık hizmetleri olmak üzere şehirlerine her türlü katkıyı sunduklarını dile getirdi.

- Deprem bölgesindeki okullara katkı

YÖK olarak bütün imkanlarıyla ilk andan itibaren deprem bölgesindeki üniversitelerin ve öğrencilerin yanında olduklarını belirten Özvar, şöyle devam etti:

"Deprem bölgesindeki öğrencilere kendi illerindeki üniversitelere yerleşirken genel kontenjandan kesinti yapmaksızın yüzde 25 ek kontenjan tanınması, özel öğrencilik ve kayıt dondurma hakkının tanınması gibi uygulamaları hızlıca hayata geçirdik. Son olarak geçtiğimiz ay içerisinde kurulumuz tarafından hazırlanan düzenleme Sayın Cumhurbaşkanı'mızın yüksek takdirleri ile onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre deprem bölgesinde yer alan başta Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerimizdeki üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına ödenen geliştirme ödeneği oranı 18 ay için yüzde 250 olarak belirlenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza yükseköğretime verdikleri destek için bir kez daha şükranlarımı arz ederim. Yükseköğretim Kurulu olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bütün imkanlarımızla depremden etkilenen üniversitelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz."

Yükseköğretim Kurulu olarak geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de üniversiteleri asla yalnız bırakmayacaklarını belirten Özvar, ülkenin kaynaklarından vatandaşlara, kamu kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere paylar ayrıldığını, bu konuda herhangi bir ayrım veya ayrımcılığın yapılmadığını vurguladı.

Özvar, 1975 yılında kurulan İnönü Üniversitesinin tüm Türkiye'nin gurur duyduğu bir yükseköğretim kurumu haline geldiğini, 14 fakültesi, 6 enstitüsü, 2 yüksekokulu, 3 meslek yüksekokulu, 31 araştırma ve uygulama merkezi, teknokent ve özellikle sağlık alanında hem ulusal hem uluslararası düzeyde referans merkezi olan Turgut Özal Tıp Merkezi ile yaklaşık 35 bin öğrencisine evrensel standartlarda eğitim-öğretim imkanı sunduğunu söyledi.

- "Çapraz karaciğer nakillerinde dünya tıbbına yön veriyor"

Bu hizmetlerin yaklaşık 1600 akademik ve 4 bin idari personelin gayretli çalışmalarıyla mümkün olduğunu dile getiren Özvar, güçlü yapısıyla üniversitenin akademik üretimden toplumsal katkıya, sağlık hizmetlerinden sanayi işbirliklerine kadar pek çok alanda örnek bir rol üstlendiğini kaydetti.

Özvar, şöyle devam etti:

"İnönü Üniversitesi yalnızca eğitim ve bilimsel üretimde değil aynı zamanda sağlık hizmetlerinde de Türkiye'nin ve dünyanın saygı duyduğu bir merkez haline gelmiştir. Tıp Fakültesini, kıymetli personelinin başarılarını büyük bir takdirle izlediğimizi ifade etmek isterim. Özellikle Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Karaciğer Nakli Enstitüsü sağlık alanında gerçekleştirdiği öncü çalışmalarla üniversitemizin uluslararası ölçekte tanınmasını sağlamıştır. Enstitü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz hocamızın liderliğinde aynı anda 14 ameliyathanede 50'si cerrah olmak üzere 120 kişilik bir ekiple gerçekleştirilen ve dünyada bir ilke imza atılarak başarıyla tamamlanan 7'li çapraz karaciğer nakli operasyonu üniversite hastanelerimizin ulaştığı yüksek kapasiteyi ve niteliği ortaya koymuştur. İnönü Üniversitesi Malatya-Boston işbirliği ile çapraz karaciğer nakillerinde dünya tıbbına yön veren bir merkez haline gelmiştir."

- "Türk üniversitelerinin kapılarını açtık"

Son 30 yılda dünyada meydana gelen jeopolitik istikrarsızlıkların yükseköğretim sistemi üzerinde de bütün dünyada olumsuz etkiler meydana getirdiğini dile getiren Özvar, İsrail'in, Gazze'de, Filistin'de halka zulmettiğini ve soykırım suçu işlediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu insanlık dramı dolayısıyla Gazze'de pek çok rektör, dekan ve öğretim elemanı vefat etmiştir. Pek çok üniversite eğitim ve öğretimine ara vermek zorunda kalmıştır, aylardır eğitim öğretimden uzak büyük bir mücadele vermektedir. Bu vesileyle Filistin halkıyla, Gazze halkıyla birlikte olduğumuzu ifade etmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla, Filistin'de üniversitesini kaybetmiş, okuma ve öğrenim hakkını yitirmiş pek çok öğrenciye Türk üniversitelerinin kapılarını açtık. Şu an itibarıyla üniversitelerimizin imkanları ölçüsünde Gazze'de zulüm görmüş, üniversitelerini kaybetmiş bir kısım öğrencilerimiz şu anda Türkiye'de eğitimlerine devam etmektedir."

YÖK Başkanı Özvar, Dışişleri Bakanlığı ile yaptıkları çalışmalar neticesinde Sudan'da iç karışıklıklar sebebiyle eğitim ve öğretimlerine devam edemeyen bir kısım üniversiteliyi sembolik bile olsa Türkiye'de ağırlamaya karar verdiklerini ifade ederek, şu bilgileri verdi:

"Malatya, Niğde ve Konya'da bulunan üniversitelerimiz, Sudan'da ilgili üniversitelerin rektörü, bir kısım hocaları ve belirli mahdut sayıda öğrencileri şu anda sizin kampüsünüzde eğitimlerine devam ediyorlar. Türkiye, jeopolitik istikrarsızlık sebebiyle yüksek öğretimde ortaya çıkan dünya ölçeğindeki olumsuzluklara elindeki imkanlar ölçüsünde fevkalade önemli karşılık vermektedir. Sadece Gazze'de, Sudan'da değil Suriye'de de aynı durumda olan öğrencilerimize kapılarımızı açtık. Gazze'de yaşanan soykırıma karşı sesini yükselten ve bundan dolayı üniversitelerinden atılmakla tehdit edilen veya atılan uluslararası bilim insanlarına ve öğrencilere de kapılarımızı açtığımızı sizlerle paylaşmak isterim. Türkiye yükseköğretimde uluslararası öğrencilerin önemli rotalarından, cazibe merkezlerinden biri haline gelmiştir."

- 360 bin uluslararası öğrenci eğitim görüyor

Özvar, uluslararasılaşma hedefi doğrultusunda da Türk yükseköğretimini bölgesel ve küresel ölçekte akademik ve öğrenim hareketliliğinin ve etkileşiminin odaklarından biri haline getirmek istediklerini ifade ederek, "Ülkemizde sayıları 360 bini bulan uluslararası öğrenci eğitim görmektedir. Türkiye en fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapma bakımından dünyada ilk 10 ülke arasında yer almaktadır. İnşallah yine kapasitemiz ölçüsünde uluslararası öğrenci sayılarımızı daha da arttırmak istediğimizi ifade etmek isterim." dedi.

Türkiye'nin güzide, önde gelen üniversitelerinin yurt dışındaki akademik birimlerini açtıklarını aktaran Özvar, "Azerbaycan'da Türkiye Azerbaycan Üniversitesi, Özbekistan'da ise Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi bu bakımdan fevkalade 2 önemli örnektir. Türk yükseköğretim kurumlarının kalitesi ve araştırma seviyesi yurt dışında akademik birim açarak uluslararası öğrencilere hizmet edecek düzeydedir. Bu vesileyle İnönü Üniversitesinin de uluslararasılaşmaya sadece kendi kampüslerinde öğrenciyi okutarak değil ama aynı zamanda yurt dışında akademik birimler veya temsilcilikler açmak suretiyle bu kervana katılabileceğini düşünüyorum." diye konuştu.

İstihdama duyarlılık ve hayat boyu öğrenmeyi de çok önemsediklerine değinen Özvar, üniversitelerin mezun ettiği öğrencilere daha kolay iş bulabilecekleri, daha geniş istihdam imkanları sağlayabilecekleri programları ihdas etmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerimizden istihdama duyarlılığını yitirmiş programları gözden geçirmelerini bekliyoruz. Bunların yerine çağın gereklerine uygun, beceri ve yetkinlik uyuşmazlığını giderecek yeni programların ihdas edilmesini gündemlerine almalarını bekliyoruz. Bu bakımdan Yükseköğretim Kurulunun geçen sene başlatmış olduğu çok büyük bir kampanya var. Yapay zeka ve yapay zekaya dayalı ön lisans ve lisans düzeyinde 17 ayrı programı 20 farklı üniversiteye açtık. Bu sene bu programları kısmet olursa 80 üniversiteye birden açacağız. Bu açıdan üniversitelerimizin de Yükseköğretim Kurulunun başlatmış olduğu bu önemli harekete, bu önemli misyon hareketine katılmalarını beklediğimizi ifade etmek isterim."

Özvar, bu yıl sağlık ve zirai alanda da dijitalleşmeye ilişkin yeni programlar açacaklarını sözlerine ekledi.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat'ın üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi verdiği programda, Vali Seddar Yavuz, İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün torunu Gülsün Bilgehan, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Ayhan, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Akif Üstündağ da birer konuşma yaptı.

Vali Yavuz, Prof. Dr. Erol Özvar'a plaket takdim etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber