Özgür Özel: Adayımızı alacağız, sandığı koyacağız
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, erken seçim için başlatılan kampanyada 10 milyonu aşkın imza atıldığını belirterek, "Psikolojik üstünlük bizdedir. Her gelen anket bir öncekinden iyi geliyor, iyi gelmeye devam edecek. Her geçen gün daha büyük kalabalıklara konuşuyor, daha büyük kalabalıklarla yürüyoruz, yürümeye devam edeceğiz. Adayımızı alacağız, sandığı koyacağız, iktidar olacağız" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM 'Grup Toplantısı'nda konuştu. Özel, 19 Mart'tan bu yana 28 gündür, olağanüstü bir süreç yaşadıklarını söyleyerek, "Buradan sonra artık bir darbe girişimiyle karşı karşıya olduğumuzu, darbelerin asker yaparsa askeri darbe, bugünkü gibi siviller yaparsa sivil darbe olduğunu biliyoruz. Her darbenin başında bir cunta vardır. Bu cuntanın karargahı Beştepe'dir, saraydır. Her darbenin elbette silahları vardır. Bugünkü gibi sivil darbenin silahı yargıdır. O silahların mühimmatı vardır. Askeri darbede kurşundur, mermidir. Bugünkü yargı darbesinde mühimmat yalandır, iftiradır. Yalanla iftirayla yürüyen, birisinin talimatıyla, yargı eliyle yürüyen 19 Mart sivil darbesi aynen 15 Temmuz darbe girişimi ya da 12 Eylül darbesi, 12 Mart darbesi, geçmişte 1960 darbesi gibi milletin gönlünden asla ve asla bir destek görmemiştir. Tarih önünde de diğer darbeler gibi mahkum ve mağlup olacaktır. Önüne gelene 'terörist' diyenler, hiçbir kanıt yokken insanlara 'hırsız' diyenler, 'yolsuz' diyenler şimdi işin adı konulunca kızıyorlar. Her darbenin başında bir cunta vardır. O cuntanın da bir başkanı vardır. Son genel seçimlerde aldığı oylarla, YSK'nın onayıyla, verilen mazbatayla gelip mecliste ettiği yeminle, içtiği antla Cumhurbaşkanı ünvanını alan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mart'tan sonra cunta başkanı ünvanını almıştır, cuntanın başıdır" ifadelerini kullandı.
'ON BİNLERCE ÖĞRENCİNİN DİPLOMASINI SAKATLIYORLAR'
Diploma iptalinin altında imzası olanları tek tek irdelediklerini söyleyen Özel, "Bakın, bir tanesini kazıyınca konservatuvar hocası çıkıyor. Kazıyorsun, Sakarya Belediyesi'nde Kültür Daire Başkanı. Kazıyorsun, TÜGVA, TÜGVA eğitmeni. Kendi diplomalarında şaibeler var, tartışmalar var. Bakıyorsun, diploma iptaline, İşletme Fakültesi'ne imza attırmayanlar TÜGVA'cıyı İstanbul Üniversitesi'nin yönetimine atamışlar. O TÜGVA'cı diploma iptaline imza atmış. Bu süreç, usulen de esasen de hukuksuz. Ekrem Başkan'la beraber kendi fakültesinden, İstanbul Üniversitesi'nden 28 kişinin de diplomasının iptaline sebebiyet verdi. Bunlardan bir tanesi Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı. Sorbonne Üniversitesi'nden doktoralı bir profesörün diplomasını da iptal edip, 'Bugünden kelli sen artık lise mezunusun' dediler. Bir hukuk devleti düşünün ki, birileri bunların gözü dönmüşlüğünü sürdürmeye kalksa, o hocanın dersine girdiği ve onun üzerinden diploma alan on binlerce öğrencinin diplomasını sakatlıyorlar" dedi.
'HER VATANDAŞIN CEBİNDEN 20 BİN LİRA ÇIKTI'
Özel, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"19 Mart darbesinden sonra Mehmet Şimşek 45 milyar doları, yani 1 trilyon 700 milyar lirayı cayır cayır yakmak zorunda kaldı, döviz daha fazla yükselmesin diye. İşte 19 Mart darbesinin maliyeti. 45 milyar dolar rezerv yakıldı. Borsada 31,5 milyar dolar zarar yazıldı. Türkiye'nin risk primi yüzlerin altında olması gerekirken benzer ekonomilerde 371'e yükseldi. Bakanlık da borçlansa, belediye de borçlansa, şirket de borçlansa risk primi, yüksek risk primiyle 10 yıl geriye dönük, 10 yıl ileriye dönük ödeyeceğimiz faizler boşu boşuna katlandı. Basit hesap, her vatandaşın cebinden şimdilik 20 bin lira çıktı. Bu darbenin Türkiye'ye toplam maliyetinin bu salondaki herkesin cebinden aldığı para 20 bin lira. Türkiye'de dün gece doğmuş bebeğin de cebinden 20 bin lira aldılar, 90 yaşında ninenin de cebinden 20 bin lira aldılar. Bütün emeklilerin, bütün memurların, bütün asgari ücretlilerin, bütün esnafların, bütün köylülerin, bütün gençlerin cebinden sırf bu operasyonda 20 bin lira aldılar. Darbeden önce, yani bundan 4 hafta önce asgari ücret 6,5 gram altın alıyordu, bugün 5,5 gram altın alıyor. Sadece asgari ücretlinin maaşı üzerinden kaybı 4 bin liradır, 1 gram altındır" diye konuştu.
'GEÇMİŞİN İKNA ODALARINI DİJİTAL SİSTEME ÇEVİRMİŞLER'
Özel, "Karşımızda kötü bir niyet var. Karşımızda devleti, içinden adaleti çektiği için çeteye dönüştürmüş bir yapı var. Devlet, para toplayan, silah taşıyan, insanları hapse atan bir yapıdır. İşte, bunların elindeki devlet kadını başka bir gözle görüyor. Futbol takımlarına vermiş erkeklerin eline, pankartları doğumun nasıl yapılacağını söylüyor. Kardeşim kadının kaç çocuk doğuracağı, doğuracaksa nasıl doğuracağı, nasıl büyüteceği, kadının nasıl giyineceği, ne yiyeceği, ne içeceği, ne kadar güleceği, kadının bileceği iştir. Bu konuda laf söylemek hiç kimseye düşmez. Hiçbirimize düşmez. Kadınların yerine konuşmaya, karar vermeye son verin artık. İnsanı erkek olduğundan utandırıyor bunlar, o kadar söylüyorum. Düşün yakamızdan. Hani diyorlar ya, 'Türkiye'yi karıştırmak mı istiyor Cumhuriyet Halk Partisi?' Bir bakın, ilk adımları kim atıyor? Liseleri karıştıran ben miyim yoksa durduk yerde bu proje okullarına saldıran bu geri kafalı Milli Eğitim Bakanı mı? Bakın, şu kadarını söyleyeyim. Bir, geçmişte şikayet ettikleri ikna odalarını telefon hatlarından kurmuşlar. Yüz tanıma sistemiyle eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar. 'Çocuğunuzun görüntüleri elimizde, bir daha eylem yaparsanız' diye tehdit ediyorlar. Aileleri arıyorlar, 'Falanca okuldaki öğrenci bahçede eyleme katılmış, okuldan atılır, diploması yakılır' diye tehdit ediyorlar. Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler" dedi.
'BAHÇELİ'NİN YAPTIĞI VURGULARI KIYMETLİ BULUYORUM'
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin açıklamalarına da değinen Özel, "Yazdıklarını okudum. Kimi yerde gülümsedim. Kimi yerde hesaba güldüm, başka hesabı kendim yaptım. Örneğin diyor ki, '18,2 kat fazla oy aldı Erdoğan, CHP'nin sandıklarından' diyor. CHP'nin sandığı dediği 1 milyon 600 binlik bizim kendi üye sandığımız. Onun 18 katını almış. 'Dayanışma' deyip millete açtığımız, 4 gün içinde duyanın gelebildiği, köylere gidemediğimiz yerde 15,5 milyon oy almış. Ayıptır söylemesi, Devlet Bey'in aldığı oyun da 3,5 katını almış. Bu yüzden Devlet Bey'in yargılamaların hızlı olmasına, Ekrem İmamoğlu suçsuzsa ki namusumuz kadar kefiliz, yapılan kurguyu, kumpası görüyoruz. Bunu söylemesine ve hızla, 'Suçsuzsa, tahliye olmasına, beraat etmesine' diyor. Temennimiz odur, o günleri hep beraber görmeyi de Sayın Bahçeli'yle ümit ediyorum. Yaptığı vurguları kıymetli buluyorum. Madem masumiyet karinesine inanıyoruz, madem milletin verdiği oylara değer veriyoruz, daha 1 yıl önce her 2 kişiden 1'inin oyuyla İstanbul'a görevlendirilen Sayın İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasına, aynen Tayyip Bey gibi görevinin başına dönmesine, mahkemenin Tayyip Erdoğan'ın o günkü mahkemeleri gibi yürütülmesine ve bir üstüne ilave yapıyorum; Sayın Bahçeli, TRT'den, bu yargılamaların açık ve şeffaf yapılmasına, sorulan her sorunun cevabının milletin önünde verilmesine siz ne diyorsunuz? Biz burada sizinle buluşabiliriz. Hızlı, adil yargılama. Suç ispatlanırsa hapse, beraat ederse görevine" dedi.
'PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK BİZDE'
Özel, partisinin erken seçim için başlattı kampanyada 10 milyonu aşkın imza atıldığını belirterek, "Psikolojik üstünlük bizdedir. Her gelen anket bir öncekinden iyi geliyor, iyi gelmeye devam edecek. Her geçen gün daha büyük kalabalıklara konuşuyor, daha büyük kalabalıklarla yürüyoruz, yürümeye devam edeceğiz. Çoğunluk enerjisi bizdedir. Ahlaki üstünlük, psikolojik üstünlük ve çoğunluk enerjisi kimdeyse iktidar ondadır. Artık iktidar muhalefettedir, Cumhuriyet Halk Partisi'ndedir. AK Parti şeklen iktidarda, sokakta ve vicdanda artık muhalefettedir. Hep birlikte yürümeye devam edeceğiz. Adayımızı alacağız, sandığı koyacağız, iktidar olacağız. Atatürk'ün partisi iktidara yürüyor" dedi.