Numan Kurtulmuş: Silahların Susması Milli Bekamız İçin Zorunludur
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Artık bu coğrafyada terörü bir araç olarak gören hiçbir anlayışın meşruiyeti kalmamıştır. Silahların susması, örgütlerin şiddetten ilanihaye vazgeçmesi, yalnızca bir temenni değil, milli bekamız için hayati bir zorunluluktur." dedi.
TBMM Genel Kurulu, Kurtulmuş başkanlığında, TBMM'nin açılışının 105. yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplandı. Toplantı, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kurtulmuş, buradaki konuşmasında, bugün Türk milletinin tarih boyunca hür iradesiyle verdiği en anlamlı cevaplardan birini anmak ve milletin iradesine sahip çıkma kararlılığını yeniden hatırlamak için bir araya geldiklerini ifade etti.
TBMM'nin Tarihsel Önemi ve Egemenlik
TBMM'nin, çatısı altına sadece temsil yetkisini değil, yüzyılların adalet arayışını, haysiyet mücadelesini ve geleceğe dair müşterek umutlarını da sığdırdığını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "23 Nisan, bir başlangıç olduğu kadar aynı zamanda tarihimizde önemli bir diriliştir, önemli bir dönüm noktasıdır." Milletin susturulamayacağının, işgale kayıtsız kalmayacağının, yıkılmış gibi görünen bir ülkenin külleri üzerinden yepyeni bir devlet çıkarılabileceğinin ilan edildiği gündür. 23 Nisan 1920'de açılan TBMM, sıradan bir devlet dairesi ya da basit bir siyasal organizasyon değildi. O gün bu çatı altında kurulan düzen, her zaman milletin egemenliğini ilan etme azminin yansıması olmuştur.
Yeni Anayasa Arayışı
Kurtulmuş, "Yeni anayasa arayışımız, geleceği daha adil, özgürlükçü ve demokrat kılmak için" diyerek ulusal egemenliğin yedi düvelin gözü önünde imtihan vermiş bir milletin kendi onurunu, haysiyetini ve hürriyetini teminat altına alma çabasının adı olduğunu vurguladı. Bugün bu çatının altında milletin iradesini temsil eden milletvekillerine düşen görevin, anayasal düzene olan inancı daha da pekiştirmek, halkın yönetime doğrudan ve eşit katılımını esas alan siyasi kültürü her alanda yaşatmak olduğunu söyledi.
Meclisin Geleceği ve Çocukların Rolü
Dün TBMM Genel Kurulunda, yarının liderlerinin, bilim insanlarının, sanatçılarının ve sporcularının oturduğunu anımsatan Kurtulmuş, çocukların burada yer almalarının sadece sembolik bir anlam taşımadığını belirtti. "Meclisimizin geleceği; ülkesinin yarınlarını düşünen, ufku açık, bilgili, fedakar nesillerimizin omuzlarında yükselecektir." Bu sebeple evlatlarımızın fikirlerine, taleplerine, eleştirilerine ve hayallerine kulak vermek, nezaket olduğu kadar milletin bir parçası olmaları hasebiyle bizler için de bir sorumluluktur.
Ulusal Egemenliğin Barışa Katkısı
Kurtulmuş, ulusal egemenliğin aynı zamanda barışın teminatı olduğunu vurgulayarak TBMM'nin 28. Yasama Dönemi'nin en büyük gücünün halkın farklı siyasi kesimlerinin bir arada güçlü bir şekilde temsil edilmesinden kaynaklandığını belirtti. Mecliste kardeşliği kalıcı kılacak uygulamaları inşa etmekle sorumlu olduklarını dile getiren Kurtulmuş şunları kaydetti: "Küresel belirsizliklerin arttığı, çatışmaların yaygınlaştığı bir dönemde Türkiye'nin terörle mücadelesi salt bir güvenlik meselesi olmaktan çoktan çıkmıştır."
Toplumsal Barış ve Katılımcı Anayasa
TBMM Başkanı Kurtulmuş, kalıcı huzur ve toplumsal güvenliğin adalet ve eşitlik ilkelerinin yansıtılmasıyla sağlanacağını belirterek "Artık bu coğrafyada terörü bir araç olarak gören hiçbir anlayışın meşruiyeti kalmamıştır." ifadesini kullandı. Toplumumuzun tüm kesimleri siyasi aidiyetlerini aşmak zorunda olup birlikte yaşama iradesini esas alan yeni bir toplumsal mutabakatın zeminini kurmak durumundadır. Bu parlamento bu iradeyi taşımaya muktedirdir.
Meclisin Katkıları ve Tarihi Sorumluluklar
Kurtulmuş, egemenliğin halka ait olduğu bir sistemin geleceğe ışık tutacağını ifade etti. "Bu Mecliste yalnızca yasa yapmıyoruz, bir arada yaşamanın iklimini de inşa ediyoruz." Demokrasinin dilinin öfkeden değil nezaketten beslendiğinin altını çizerek Meclis çatısı altındaki her sözün sadece muhatabı olan milletvekillerine değil milletin vicdanına hitap ettiğini belirtti.