Bebeklerini emzirirken annelere destek olalım

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 01 Ekim 2011 12:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Anneler, bebeklerini emzirmek istiyor fakat 'Acaba emzirebilecek miyim, acaba sütüm yeter mi?' kaygısı anneleri huzursuz etmeye devam ediyor. Hepimiz yeni annelere destek verebiliriz. Nasıl mı?

HÜLYA YILDIRIM

Anne sütünün bir mucize olduğu her geçen gün yapılan yeni bir araştırmayla farklı açılardan kanıtlanıyor. İlk 6 ay sadece anne sütü, 6. aydan sonra ek gıdaya geçilerek anne sütü ağırlıklı ve 9. aydan sonra da mümkünse 2 yaşına kadar ek gıdayla birlikte emzirmenin önemi Dünya Sağlık Örgütü tarafından sürekli gündeme getiriliyor.

Kolay değil tabii, bir bebek, hamilelik döneminden sonra ilk temellerini anne sütüyle atıyor ve ne mutlu ki beslenme konusunda su da dahil başkaca hiçbir şeye ihtiyacı yok!

Emzirme, bebeğe sadece o sırada değil, tüm yaşamı boyunca sağlık vaat ediyor. Birçok çalışma, anne sütüyle beslenen çocukların daha az hastalandığını; obezite, kalp, şeker gibi sorunlarla ileriki yaşlarında da daha az karşılaştığını gösteriyor. Annenin sağlığına olumlu etkilerini de unutmamak gerek! Anne bebek arasındaki ilişkiye, annenin ve bebeğin psikolojisine olan katkılarını da keza aynı şekilde...

Son yapılan araştırmalara göre, her anne bebeğini anne sütüyle beslemek üzere yola çıkmasına rağmen, bugün ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslemenin en fazla yüzde 30 civarında olduğu tahmin ediliyor. Anneler, doğum sonrası karşılaştıkları güçlükler neticesi 6. aydan önce ek gıdalara başlayabiliyorlar. Ki, yaşanan sorunların çoğu da küçük desteklerle atlatılabilecek türden... O yüzden annenin destek istemesi, özellikle yakın çevrenin de anneye destek vermesi çok önemli!

Nasıl ki, normal şartlarda her anne hiçbir müdahale olmaksızın bebeğini doğurabilirse, yine her anne bebeğini emzirebilir aslında... Anneler yeter ki morallerini bozmasınlar, motivasyonlarını kaybetmesinler. Doğumdan sonra bebek, yine hiçbir müdahale olmadığında, annesinin göğsüne ortalama 50 dakika gibi bir zamanda sürünerek çıkıp emmeye başlayabiliyor. Dolayısıyla doğa zaten her şeyi planlamış! Bize düşen doğamıza güvenmek, en ufak sıkıntıyı kendimize dert etmemek... Bu arada tabii, herkes emzirme konusunda annelere elinden gelen desteği vermeli, annenin endişelerini azaltmasına, kendisine ve bebeğine güvenmesine yardımcı olmalı.

ANNE SÜTÜ YETERLİDİR

Bebeğiniz sütünüzle doymuyorsa, kan şekeri düzeyinin düşmesine bağlı olarak, uyuklama ve ağlamama gözlenir. Sakin görünümü size yanlışlıkla bebeğinizin doyduğu izlenimini verebilir. Bu yüzden bebeğinizin kilo alımını, ilk 1 yaşa kadar yakından izlemelisiniz.

Doğumdan sonraki ilk 7 günde vücudunuzun ürettiği süte, ilk süt (kolostrum) denir. Sarımsı renkte olan bu süt, özellikle protein, mineral ve vitaminlerden zengindir. Doğumunuzdan sonraki ilk 7-15 gün arasında üretilen süt, 'geçiş sütü' olarak bilinir. Bu sütte toplam protein miktarı azalırken laktoz, yağ ve toplam kalori içeriği artar. İlk iki haftadan sonra anne sütü 'olgun süt' özelliği kazanır.

Bebeğinizi her emzirdiğinizde, vücudunuz sütü bebeğinizin ihtiyaçlarına uygun olarak üreterek, miktarını ayarlar. Emzirmenizin başında karbonhidrattan zengin bir süt (ön süt) verirken, sonuna doğru yağdan zengin bir süt (son süt) salgılarsınız.

Emzirmenin tek bir pozisyonu yoktur. Değişik pozisyonlardan kendinize en uygun olanı seçip, emzirebilirsiniz.

Emziren anneye 'Sütün yetiyor mu acaba' diye sormayın!

l Dışarıda emziren bir anne görürseniz ve bundan rahatsız oluyorsanız, basitçe onlara bakmayın.

l Emziren bir anneye 'Acaba sütün yetiyor mu?' diye sormayın. Her annenin bebeğine sütü yeter!

l Bir anneyi sütünün kalitesi konusunda kaygılandıracak şekilde davranmayın.

l Hamile bir anneyi emzirme ve emzirme problemleri hakkında korkutmayın, olumsuz deneyimlerinizi paylaşmayın. Emzirmek güzeldir. Her anne, bebeğini emzirebilir; ufak tefek sorunlar olursa da aşılabilir. Aşılamadığında da alternatif yollar denenebilir.

l Sizin ve bebeğinizin işine yaradı diye herkes için en doğrusunun sizin yaşadığınız deneyim olduğunu düşünmeyin. Yaşadığınız her şey size özeldir.

l İşyeri sahibiyseniz, işyerinizde emziren anneler için ufak düzenlemeler yapabilirsiniz.

l Emziren bir anneye yardım etmek istiyorsanız, bebeğine ve kendisine güvenmesini sağlayın.

l Anneye 'şu memeden şu kadar, diğerinden bu kadar, şu kadar süre emzirmelisin', gibi tarifler vermeyin.

l Anneye, 'Bebeğini göğsünde fazla tutma alışır, göğsünde uyumasın şımarır' şeklinde öğütlerde bulunmayın.

l Sizin uygun gördüğünüz emzirme süresi başka anneler için uygun olmayabilir. '6 ay yeter' gibi cümleler kullanmayın.

Emzirmenin püf noktaları

Başlangıçta göğüslerinizden süt gelmese bile bebeğinizi doğumdan hemen sonra emzirmeniz önemlidir. Bu, bebeğinizin emme refleksinin oluşmasını, sütünüzün salgılanmasını ve rahminizin kasılıp, daha çabuk iyileşmesini sağlar. Takip eden süreçte ise, bebeğiniz memenizi her aradığında sık sık emzirmelisiniz.

- Bebeğiniz bir öğünde alacağı sütün yüzde 50'sini ilk 1-2 dakikada, yüzde 90'ını ise ilk 5 dakikada emer. Ortalama emzirme süreniz 15-30 dakika arasında olmalıdır.

- Bu nedenle bebeğinizi devamlı ve saatlerce emzirmek yerine, en az 15 dakikalık aralarla emzirmeniz, en sağlıklı olanıdır.

- Bebeğinizi sabit zaman aralıklarıyla değil, o istedikçe emzirmeye çalışmalısınız. Bu süre 30 dakika ile 3 saat arasında değişmekte olup, beslenme aralıklarının ilk ay için 3 saati aşmamasına özen gösterin. Daha sonraki aylarda, bu süre bebeğinizin isteğine göre uzar.

- Anne sütünün yeterliliği, göğsünüzü sıktığınızda süt gelmesinden, bebeğiniz düzenli bir şekilde kilo almasından (ilk 6 ay içinde 150-200 gram ya da her ay 600-800 gram) anlaşılır.

- Bebeğiniz günde 5-6 kez altını ıslatıyor ve günde 1-2 kez kakasını yapıyorsa, sütünüzün yeterli olduğunu anlayabilirsiniz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber