Bakan da, memur maaşının düşüklüğünden şikayetçi

Haber Giriş : 08 Temmuz 2005 01:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk Sağlık-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu Kadın ve Aile ile SHÇEK'ten sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'yu dün makamında ziyaret etti. Türk Sağlık-Sen heyeti, SHÇEK'in personel yetersizliği ve düşük ücretle personel çalıştırılması gibi yıllardır çözülmeyen problemlerini de Bakana bir rapor halinde iletti. Personelin yeterli ücreti alamadığını ifade eden Bakan Çubukçu konuyla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.

Son kabine değişikliğinde Güldal Akşit'in yerine atanan Nimet Çubukçu'nun sendikacı misafirleri vardı. Türk Sağlık-Sen Genel Merkez yönetim Kurulu Genel Başkan Önder Kahveci önderliğinde bir heyetle Bakan Çubukçu'yu makamında ziyaret etti. Türk Sağlık-Sen AR-GE Merkezinin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun sorunlarıyla ilgili hazırladığı rapor da Bakan Çubukçu'ya iletildi. SHÇEK'i ayrıntılı olarak analiz edildiği raporda; kurumun sorunları ve çözüm önerileri, personel açısından sorunlar ve çözüm önerileri de yer alıyor.

Samimi bir ortamda gerçekleştirilen ziyarette Türk Sağlık-Sen heyeti sorunları sözlü olarak da iletti. Genel Başkan Önder Kahveci SHÇEK Personelinin maaşlarının ve Başbakanlık tazminatlarının yetersiz olduğunu ifade ederek maaş ve tazminatların günümüz koşullarına göre iyileştirilmesini istedi. Bakan Çubukçu'da personel yetersizliğini, maaş ve tazminatların azlığını kabul ederek gerekli çalışmayı yapacaklarını söyledi. Bakan Çubukçu ayrıca kapsamlı Rapor için Türk Sağlık-Sen'e teşekkür ederek raporda belirtilen hususları titizlikle inceleyeceğini söyledi.

TÜRK SAĞLIK-SEN'İN BAKAN ÇUBUKÇUYA SUNDUĞU KAPSAMLI RAPOR

GENEL TANIM

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, 24.05.1983 tarih ve 2828 Sayılı Kanun ile kurulmuş katma bütçeli ve tüzel kişiliği olan bir kuruluştur.

Kurum 1983 yılından bu yana 81 il ve 35 ilçede teşkilatlanmıştır. Hizmet alanları genişlemiş olan kurumun kuruluş dökümü aşağıdaki gibidir;

İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü 81
İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlüğü 35
Çocuk Yuvası 95
Yetiştirme Yurdu 95
Huzurevi 61
Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi 54
Kreş ve Gündüz Bakımevi 6
Yaşlı Dayanışma Merkezi 5
Çocuk ve Gençlik Merkezi 44
Toplum Merkezi 60
Kadın Konukevi 13
Aile Dayanışma Merkezi 28
Gençlik Evi 2
Toplam kuruluş sayısı: 579

Ayrıca SHÇEK tarafından açılış izinleri verilen ve denetimleri yapılan 1226 Özel Kreş ve Gündüz Bakımevi ve Özel Çocuk Kulübü, 115 Özel Huzurevi, 507 Özel Rehabilitasyon ve Özel Eğitim Merkezi mevcuttur. Kurumun sunduğu hizmetleri koruyucu-önleyici ve destekleyici hizmetler ile bakım hizmetleri şeklinde iki grupta toplamak mümkündür.

Bakıma muhtaç yaşlı, zihinsel ve bedensel özürlü birey, bakıma muhtaç çocuk ve genç, sokak çocukları ve travma geçirmiş çocuklar kuruluş bünyesinde SHÇEK 'ten en fazla hizmet alan kitleyi oluşturmaktadır.

1- GENEL SORUNLAR

1. SHÇEK' in öncelikli amacı 2828 Sayılı Kanunla çocuk ve gençleri korunma ve bakım altına almak olmamalı. Problemi yerinde önceden tespit edip çözebilmelidir. Bunun için de çok ciddi bir çalışmayla ülkenin sosyal risk haritasının çıkartılması gerekmektedir.

2. "Korunmaya Muhtaç Çocuk" tanımı yenilenmeli, ekonomik yoksunluk bir çocuğun korunma ve bakım altına alınması için sebep olmaktan çıkartılmalıdır. Ekonomik yoksunluk ayni-nakdi yardım veren mercilerce yerinde çözülmelidir. (Yerel Yönetimler, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığı ile)Bu durum da gösteriyor ki koruyucu-önleyici hizmetlere yerinde müdahalenin önemi.. Yani Toplum Merkezlerinin mikro düzeyde etkili hizmet vermeleri ile bu durum aza indirgenebilir. Soruna yerinde müdahale ya da koruyucu-önleyici hizmetleri sunarken kaynakların kıtlığı ya da varolan kaynakların kullanımındaki yetkisizlik de önemli sorunlardandır. Ayni-nakdi yardım alması uygun olan ailenin tespiti yapılıyor ancak yardımın süresi, miktarı v.b hususlardan yetkili olmama hizmetin sunumunda ve kontrolünde etkili olmuyor. Ya da aynı aile birkaç yerden (Sosyal Dayanışma Vakfından, belediyeler v.s ) ayni-nakdi yardımı alıyor. Bu durum da kaynakların yerinde kullanımını engelliyor. Buna göre sunulan hizmetin tekelden verilmesi, zamanında verilmesi ve kontrolünde de yetkiler verilmeli gerekli protokoller yapılmalıdır.

3. Parçalanmış aile çocukları, Aile Mahkemelerince korunma altına alınırken velayet durumu da netleştirilmelidir. Kurum bakımına alındıktan sonra, kurumun çocuk üzerinde inisiyatif kullanma hakkı olmalıdır. Çocuk için evlatlık verilmek doğru karar ise çocukla kan bağı olmayan hiç kimse bu durumu engelleyememelidir. Kurum bakımına alınan çocukların ailelerine yönelik taşınır, taşınmaz mal varlığının tespiti yapılarak çocuğun mağduriyeti giderilmeli mallarının ve hakların korunması ile ilgili il müdürlüklerinde hukuk bölümleri oluşturup, gerekli takipleri bu bölümler yapmalıdır.

4. SHÇEK bünyesinde hizmet veren kuruluşlardan çalışan meslek elemanlarının alanlarında ihtisaslaşmaları, o alanda verilen hizmete yönelik tüm yenilikleri takip, hizmeti iyileştirmelerinde destek olunmalı, her türlü hizmet içi eğitim için eşit fırsatlar tanınmalıdır.

5. Farklı birçok meslek elemanının birlikte görev yaptığı kuruluşlarımızda meslekler arası koordinasyonun sağlanması gerektiği bütün meslek elemanlarına anlatılarak çalışma barışı sağlanmalıdır. Sosyal Servislerin amacına uygun olarak işlevleri genişletilmeli Psiko-Sosyal-Eğitsel Servis olarak yeniden düzenlenmesi yapılmalıdır.

6. Her meslek elemanın kendi mesleğini icra edebilmesi için fırsat tanınmalıdır. Meslek elemanları gündüz, meslek elemanı gece, nöbetçi amir olmamalı, Nöbetçi Memurluk(amirliği) sistemine hızla geçilmelidir.

7. 2828 sayılı kanunla korunma ve bakım altına alınmanın birinci basamağını oluşturan Sosyal incelemelerin tüm vicdani yükünün sadece sosyal çalışmacılara yüklenmesi adil ve doğru değildir. Sosyal incelemeleri yine mutlaka Sosyal Çalışmacılar yapmalıdır. Fakat son karar Koordinasyon Kurulu benzeri bir yapı oluşturularak bu kurula aldırılmalıdır.

8. 2828 sayılı SHÇEK yasasına göre korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç kişilerin haklarının korunması, her türlü hukuk işleri ile ilgili olarak hukuk birimlerinin aktif rol almaları, her kuruluşun hukuki danışmanları bulunmalıdır. Kısaca hukuk işlemlerinin takipçileri olmalıdır.

9. Her konuda kuruluşların danışmanları (süpervayzır) bulunmalı. Bu danışmanlıklar (Hukuk, Teftiş, Mesleki konular vs. olarak )çeşitlendirilebilir.

10. SHÇEK İl Müd. Teşkilatlanmalarında bulunan özellikle Büyük Şehirlerdeki şubeleşmelerin bazılarında yeniden düzenlemelere ihtiyaç vardır. Örneğin: Bir ailenin korunmaya muhtaç çocuğunun işlemleri Aile ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü'nce yapılır. Aynı ailenin aynı-nakdi yardımı aynı il müdürlüğünün Genel Sosyal Hizmetleri Şubesinde yapılır. Ancak bu durumda her iki şubede birbirini haberdar etmez. Hâlbuki bir sosyal inceleme ile birçok hizmet planı yapılabilir işlemler çabuklaştırılabilir. Ya da Toplum Merkezleri aktif bir halde yetkili olsaydı bulunduğu bölgede o ailenin yardımını alarak çocuğunu yuvaya vermesi engellenebilir.

11. Aynı hizmetlerin birçok kuruluşça verilmesinin engellenmesi gerekmektedir. (Örneğin: Yardımlar da olduğu gibi.) Belediyeler, Kaymakamlıklar ve SHÇEK ortak çalışmalara muhakkak başlamalıdır. Kaynak bir kuruluştan yerinde tespit (Sosyal İnceleme) bir kuruluşa verilmeli ve işbirliği ile insanlara yerinde hizmet sunulmalıdır.
Yani Belediyeler ve Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakıfları kaynaklarını bir araya getirmeli, yardım alacakların tespiti, takibi gibi konularda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkili olmalıdır. İş birliği içinde yapılacak olan bu çalışmalar verilen hizmetin etkinliğini, doğruluğunu, yerinde çözümü (önleyiciliğini) önemini bize gösterecektir.

2- KURULUŞLARDA YAPILMASI GEREKEN DÜZENLEMELER

2828 sayılı kanuna göre bakım ve korunma altına alınan çocuk ve gençlerimizin barındırıldığı kuruluşlarımız gerek yapı, gerekse de fiziki şartlar açısından amaca uygun hizmet verilmesine engel teşkil eder hale gelmiştir. Kışla tipi bakım maalesef geçerliliğini ve yeterliliğini kaybetmiştir. Dünyada da uygulama örnekleri yıllar öncesinde kalmıştır.

1. SHÇEK Genel Müdürlüğü ve bağlı kuruluşların yıllardır biriken ve artarak süren kamuoyundaki olumsuzluğun giderilmesi için acilen tedbirler alınmalıdır. Kitle iletişim araçları tarafından kamuoyunda olumsuz haberler yapılmasının önüne geçilmelidir. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz açısından kuruluşlarımızla ilgili haberlerde, çocuk hakları sözleşmesine uyulması konusunda, medya uyarılmalıdır.

2. Kuruluşların fiziki mekânları çağın ihtiyaçlarına cevap verecek hale getirilmelidir. Kışla tipi kuruluşlar terk edilmeli, toplum içerisinde sosyal yaşamın gereklerine uygun grup evleri modeli yaygınlaştırılmalı, varolan kuruluşların şartları da iyileştirilerek bakılan kişi sayısının azaltılması yoluna gidilmeli veya kapasitesi küçük kuruluşların açılmasına önem verilmelidir.

3. Toplu bakım modellerinin zorunlu olduğu hallerde metropol illerden kaçınılarak sosyal hayatın daha homojen olduğu küçük iller tercih edilmelidir. Otokontrol sistemi bu yerlerde daha iyi işleyecektir.

4. Ayrıca var olan korunmaya muhtaç çocuk, genç ve özürlülerin durumları oluşturulacak proje kapsamında yerinden incelenmelidir. Bu çalışmalar sonucu bakılan kişi sayısında ciddi azalmalara neden olacaktır. Bu projede çalışacak meslek elemanlarının çalışmalarının daha etkin olabilmesi için özendirici tedbirlerin de alınması gerekmektedir.

5. Yine toplu bakımın zorunlu olduğu hallerde bölgesel esaslar göz önünde bulundurularak hizmet modelleri oluşturulmalıdır.

6. Kuruluşların maddi alanda en büyük destekçisi olan kuruluş dernekleri yeni dernekler kanununa göre çalışamaz hale gelmiştir. Kuruluş derneklerimiz kamu yararına çalışan derneklere dönüştürülmelidir.(Kızılay-Yeşilay benzeri)Merkez ve kuruluşlarda şubeler şeklinde yapılandırılmalıdır.

7. SHÇEK Taşra teşkilatlarında hemşire istihdamının yanı sıra sağlık memuru istihdamı da sağlanacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. (Ek ders alabilecek meslek grupları arasına ekleyerek)
8. Yetiştirme yurtlarında bakılan çocuklarımızın en ciddi kaynağını oluşturan çocuk yuvalarının çok ciddi bir reformdan geçmesi gerekmektedir. İnsanda zekânın ve kişiliğin 12-13 yaşına kadar oluştuğu bilimsel gerçeğinden hareketle, şu an çok az uyaranla büyümek zorunda kalan yuva çocuklarımız bu eksikliği bir ömür boyunca hissetmektedirler. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki maalesef yuvalarımızda büyüyen çocuklarımız zekâ olarak yaşıtlarından çok geride kalmışlardır. Kuruluşta kalma süresi uzadıkça bu fark daha da açılmaktadır. Yani sorun çocukta değil kuruluştadır. Çocuk yuvalarında öğretmen ya da çocuk eğiticisi başına düşmesi gereken çocuk sayısı 12 iken, bizim kuruluşlarımızda bu sayı 40'a hatta bazı yerlerde 50 'ye kadar çıkmaktadır. 4 katlı, 150 yatak kapasiteli bir kuruluşta 4 ya da 5 hizmetli personelle görev yapmaya çalışılmaktadır.

9. Çocuk yuvalarında bakıcı anne ve çocuk eğiticisi sayısı artırılarak, bunların hizmet verdiği çocuk sayısı en aza indirilmelidir. Mutlaka istihdam edilecek bakıcı annelerden en az lise mezunu olma şartı istenmelidir veya profesyonel bakım hizmeti verilmesi sağlanmalıdır.

10. Yetiştirme Yurtlarında bakılan gençlerin 3413 sayılı işe gireceklerine ilişkin yasanın kapsamının küçültülmesi gerekmektedir.
Varolan yasa da; gençlerin ilköğretimi tamamlar tamamlamaz iş hayatına atılmayı tercih etmektedirler. Yetişen gençlerin meslek edinme eğitim düzeylerini geliştirme eğilimleri bu sebepten dolayı düşük olmaktadır.

3- PERSONEL AÇISINDAN GENEL SORUNLAR

1-Personel Sayısının Yetersizliği

2828 sayılı kanuna göre sorunlarını çözmek amacıyla korunma ve bakım altına alınan toplumumuzun sosyal ve maddi imkânlar bakımından yoksun olan insanlarına, yeterli olmayan sayıda personelle hizmet verilmeye çalışılmaktadır. Bu durum hizmetin verimliliğini önemli ölçüde aksatmaktadır.
1986 tarihinden bu güne kadar personel ve kuruluş sayısını gösterir tablo.

YIL KURULUŞ
SAYISI PERSONEL
SAYISI KURULUŞ
BAŞINA DÜŞEN
PERSONEL SAYISI HİZMET
VERİLEN
KİŞİ SAYISI
1986 246 8983 37 22.296
1990 281 10503 37 24.565
1995 349 8806 25 26.276
2000 486 8800 18 58.195
2005 572 8302 15 142.000

22 Yaşındaki SHÇEK geçmiş yıllar boyunca personel olarak kan kaybetmiş fakat buna ters orantılı olarak kuruluş ve müracaatçı sayısını sürekli artırmıştır. Hizmet verilen kuruluş sayısı son 12 yıl içersinde %130 artmıştır. Personel sayısı ise %10 azalmıştır. 1995 yılında personel sayısı başına düşen, bakılan kişi sayısı ortalama 2,90 iken bu sayı 2004 yılında 12,28 çıkmıştır. Bu acı tablo göstermektedir ki kuruma acil personel alımı yapılmalıdır.

2- Çalışma Saatlerinin Fazlalığı

Eleman yetersizliği sebebiyle kuruluşlarda görev yapan personel, haftalık kırk saatlik çalışma süresinin çok üzerinde çalıştırılmaktadır. Verilen hizmetin devamlılığının getirdiği zorunlulukla günlük çalışma saatlerinin dışında da çalışmak zorunda kalan personel, her yeni çalışma gününe isteksiz ve yorgun bir şekilde başlamaktadır. Örneğin, 08.00/17.00 saatleri arasında çalışması gereken kurum şoförü çoğu zaman gece geç saatlere kadar zorunlu olarak görev yapmaktadır.
Nöbet tutan personel ertesi gün iş yerlerinde personel olmaması nedeniyle göreve devam etmek mecburiyetinde kalmaktadır. Bu durum, iş verimini önemli ölçüde düşürmektedir.

3- Çalışma Şartlarının Ağırlığı

Kuruma bağlı kuruluşların çoğunda (Çocuk Yuvaları, Yetiştirme Yurtları, Rehabilitasyon Merkezleri, Huzurevleri) 24 saat esasına dayalı yatılı rehabilitasyon, koruma ve bakım hizmeti sunulmaktadır. Çocuk Yuvaları ve Yetiştirme Yurtlarında bulunan meslek elemanları (özellikle öğretmen ve çocuk eğiticisi) ile bakıcı annelerin, en uygun şartlarda hizmet verebilmeleri için 12 çocuğa bakmaları gerekirken, bu sayı 40 ve daha yukarıya çıkmaktadır. Bu durum rehabilitasyon merkezleri ve huzurevleri için de aynıdır.
Kuruluşlardaki çalışma şartlarının ağırlığı ve ücret veya izin kullanmadan fazla çalışma zorunluluğu personelin başka kurumlara yatay geçişine sebep olmaktadır.


4- Ücret Yetersizliği ve Ücret Dengesizliği

Ülkemizde kamu alanında, personel açısından yapılan işin güçlük tespitinin doğru yapılarak ücretlendirilmediği için, SHÇEK personeli çalışma şartlarının zorluğu ve süresinin uzunluğuna rağmen yeterli ücreti alamamaktadır. Bu sebeple çalışanlarımız ücretin yüksek ama çalışma şartlarının ağır olmadığı kamu kuruluşlarına geçmektedir.
SHÇEK çalışanları üç yönlü bir ücret adaletsizliğine maruz kalmaktadır. Bunlar;

a- Kamu kurumlarının kendi arasındaki ücret dengesizliği; bazı kamu kuruluşlarında (Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve benzeri) fon adı altında, personellerine ek ödeme yapmaktadırlar.

b- SHÇEK kuruluşlarındaki ücret dengesizliği; SHÇEK Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatlarında personel ücretleri, sözleşmeli ve kadrolu personel ücreti olmak üzere iki sistem üzerine bina edilmiştir. Sözleşmeli maaş alan personel, iş güçlüğü açısından farklılık olmamasına rağmen aynı derecedeki kadrolu maaş alan personele nazaran daha yüksek ücret almaktadır.

Sözleşmeli Personel Kadrolu Personel
Unvanı Maaş İkramiye Toplam Unvanı Maaş Ek Ders Toplam Fark
Sos.Çal. 1.055 295 1.350 Sos.Çal. 903 200 1.193 157
Öğretmen 923 260 1.183 Öğretmen 901 200 1.101 82
Çoc.Eğt. 893 251 1.144 Çoc.Eğt. 612 200 812 332
Hizmetli 596 194 790 Hizmetli 604 - 604 186
Not: Kadrolu olarak maaş alan meslek elemanlarının Kadro Derecesi 1-4 olarak alınmıştır. Eş ve 2 çocuk parası dahildir.

c- Sözleşmeli personel arasındaki ücret dengesizliği; SHÇEK'te sözleşmeli olarak çalışan meslek grupları arasındaki ücret dengesizliği, bazı meslek grubunun (örneğin öğretmenlerin) mağduriyetine sebebiyet vermektedir. Meslekler arası iş bölümü göz ardı edilerek, 4 yıllık üniversite mezunları arasında farklı sözleşmeli ücret belirlemesi çalışma barışının bozulmasına yol açmaktadır.

Meslek Grubu Eğitim Düzeyi Sözleşme Ücreti Fark
Sosyal Çalışmacı 4 Yıllık Fakülte 1.055 YTL 132 YTL Sos. Çal / Öğretmen
Öğretmen 4 Yıllık Fakülte 923 YTL 30 YTL Öğretmen / Çocuk Eğt.
Çocuk Eğiticisi Lise 893 YTL

d- Sosyal İmkânların Yokluğu

Çalışma şartlarının ağırlığı ile ücretlerin yetersizliği sebebiyle psiko-sosyal açıdan yıpranan personelimiz, yıllık iznini tatil yaparak dinlenmek yerine inşaat ve benzeri işlerde çalışarak kışlık ihtiyaçlarını karşılayacak ek gelir peşinde koşmak zorunda kalmaktadır. Yıllık izin haklarını personel yokluğundan dolayı defaten kullanamadıkları için yeterli dinlenme imkânı olmadığından personelin iş veriminde azalmaya sebep olmaktadır.

e- Görevde Yükselmelerde Dengesizlik
Genel müdür yardımcılığı, daire başkanlığı, şube müdürlüğü; meslek grupları arasında yaşanan ayrımcılığın en belirgin olduğu noktalardan biridir. Meslekler arası iş bölümü göz ardı edilerek iş bölümü uygulamasında sıkıntılar olmaktadır. Oysa her meslek elemanının kendi branşında fakülte mezunu olduğu düşünüldüğünde, sadece mesleki iş bölümünden söz edilmesi gerekmektedir.

GENEL SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

1. Genel kadro sıkıntısının had safhada olması sebebiyle kurumun kadro sayısının en az 25 bin olması yönünde acilen düzenleme yapılması.

2. Çağın gerektirdiği Sosyal Hizmet Politikalarının yaşama geçirilebilmesi için maliye Bakanlığından Sosyolog Sosyal Psikolog, Klinik Psikoloğu, Özel Eğitimci vb. gibi kadroların ihdas edilmesi.

3. Personel sayısının yetersizliğinden kaynaklanan sorunların çözümü için acilen ihtiyaç duyulan personelin açıktan atamalarının yapılması.

4. SHÇEK kurumu ve kuruluşları cazip hale getirilerek, diğer kamu kurumlarından ihtiyaç duyulan meslek elemanlarının yatay geçişle temini yoluna gidilmesi.

5. Kuruluş personelinin kadro karşılığına denk gelen başka kurumlara yatay geçişlerinin ivedilikle önlenmesi gerekmektedir. Bu kaçışın engellenebilmesi için ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi elzemdir.

6. Başbakanlık tazminatının merkezde uygulandığı gibi katsayıya bağlanarak tüm SHÇEK personeline verilmesi gerekmektedir.(Özürlüler Daire Başkanlığında olduğu gibi)

7. Kuruluşlarda bulunan usta öğreticilere Maliye Bakanlığından "Usta öğretici" kadrosu alınarak ilgili personelin de maddi açıdan (ek ders almasını sağlamak) desteklenmesi sağlanmalıdır.

8. SHÇEK Merkez ve taşra teşkilatlarında çalışan personellerin yaptığı hizmetin zorluğu göz önüne alınarak, tüm personellerimize yıpranma hakkı verilmelidir. (Asker ve Polislerde olduğu gibi) Çünkü bizim kuruluşlarımız diğer devlet dairelerinden çok farklı iç dinamiklere sahiptir. Özürlülere yönelik hizmetlerde çalışan personel sık sık saldırıya uğramakta ve hatta sakat kalma riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Yetiştirme yurtlarında ve sokak çocukları merkezinde görev yapan personellerin sorunlu çocuklar tarafından sık sık taciz ve saldırıya maruz bırakılmakta veya bu çocuklar sokakta yaşayan insanlara saldırıda bulunmaktadır. Bu saldırıların bazıları ise ölümle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle bu riskler göz önüne alınarak fiili hizmet zammından faydalandırılması sağlanmalıdır.

9. Ek ders ücretinin ödenmesine gerekçe teşkil eden Bakanlar Kurulu kararı ivedilikle düzeltilerek, ek ders alacakların genişletilmesi sağlanmalıdır.

10. Kuruluşlarımızın pek çoğunda, özellikle yatılı hizmet veren kuruluşlarda, nöbet ve vardiya uygulamaları dolayısıyla, pek çok personel haftalık 40 saatin üzerinde görev yapmaktadır. Bu fazla çalışmanın karşılığında da izin ya da ücret alamamaktadır. SHÇEK'e has olmak üzere mesai ücreti ödemesi yapılması.

11. Nöbet hizmeti, ek ders kapsamından çıkartılıp Sağlık Bakanlığının uygulamasına benzer bir düzenlemeyle nöbet ücreti diye ayrı başlık altına alınmalı ve cazip hale getirilmelidir.

12. Eşit işe eşit ücret getirilmesi: Sözleşmeli personel çalıştıran kuruluşlarda sözleşme kapsamı dışında bırakılan şoför, teknisyen ve teknisyen yardımcısı, memur, şef kadrolarında çalışan personelin ücretlerinin sözleşmeli statüde çalışan personelin ücretleri oranına getirilmesi,

13. Görevde yükselme eğitiminin periyodik olarak yapılması gerekmektedir. Görevde yükselme eğitiminde meslekler arası ayrımcılık yapılmamalı, fırsat eşitliği sağlanmalıdır.

14. Sosyal olanakların olmaması da SHÇEK' ten kaçışın sebeplerindendir. SHÇEK merkez ve taşra teşkilatın da çalışan personelin, yıpratıcı çalışma şartlarından kaynaklanan moral motivasyon çöküntüsünün giderilmesi ve verimli hizmet verebilmesi maksadıyla, en az bir hafta ücretsiz yada düşük ücretle tatil yapması sağlanmalıdır. Bunun için özelleşmeye tabi tutulan birkaç tesisin SHÇEK' e tahsisini sağlamak sorunu kısmen çözebilecektir.

15. Hastalık, Üniversite kazanan çocuk vb. sebeplerden ötürü taşradan metropole gelmek zorunda kalan SHÇEK personeli gittiği bu şehirler de ailesiyle birlikte konaklayacağı yer bulmakta sıkıntılar yaşamaktadır. Bu tür zorunlu seyahatler günümüz ekonomik şartlarında özellikle tek maaşla çalışan personelin bütçesinde ciddi açıklar oluşturmaktadır. Özellikle metropol şehirlerde oluşturulabilecek misafirhaneler sayesinde personelin bu mağduriyeti giderilebileceği gibi, bu uygulama SHÇEK'i cazibe merkezi haline de getirecektir. (Emniyet ve Silahlı Kuvvetlerdeki benzer uygulamalar.) Emlak olarak sıkıntı yaşamayan kurum elindeki bazı binaları bu şekilde dizayn ederek çözüm üretebilir.

16. Yetiştirme Yurtları ve Çocuk Yuvalarında görev yapan öğretmenlere verilen eğitime hazırlık ödeneğinin diğer kuruluşlardaki öğretmenlere de verilmesi hususunda düzenleme yapılmalıdır. Çünkü eğitime hazırlık ödeneği özlük hakkı olarak değerlendirilmemelidir. Bu ödenek, öğretmenlerin ders yılı başında eğitim materyallerinin alınması için ödenen bir ödenektir. Konunun bu şekilde değerlendirilerek uygulamaya konulması sağlanmalıdır.

17. Genel müdürlük merkez teşkilatında çalışan Bilgisayar İşletmenlerinin yüksek okul mezunu olması şartı ile sözleşmeden faydalandırılmakta, taşra teşkilatlarda görev yapan bilgisayar işletmenleri için uygulanmamaktadır. Merkez ve taşra teşkilatlarında aynı işi yapan personeller arasında statü farklılığı nedeni ile oluşan ücret dengesizliğinin sözleşme statüsü kaldırılarak sağlanması.

SONUÇ

1983 yılında uygulamaya başlanılan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu,bazı maddeleri, çağımızın ihtiyaçlarına cevap verecek hale getirilebilmesi için çalışmalara başlanılması elzemdir.

Çağdaş yaşam koşullarına uygun düzenlemeler yapılırken yukarıda bahsi geçen hususlarında göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Sosyal refah düzeyi yüksek toplumların oluşturulabilmesi için her alanda olduğu gibi sorunların çıkmadan önlenebilmesi Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu için projelerde birinci öncelikli adım olmalı, yeniden oluşturmak yerine varolanı iyileştirmekte ikinci adımımız olmalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber