Başbakan Müsteşarı Toplantılara Katılmalıdır
2005 yılı toplu görüşmelerindeki yanlışlar dizisi bir türlü bitmiyor. Bugünkü haberlere göre, Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer toplu görüşmelere katılmamıştır. Dün yaşanan masa krizinin ve Türkiye Kamu-Sen'in bugün yaptığı "Müşteşar toplantılara aynı koltukta katılırsa, görüşmeyi ayakta sürdürürüz" şeklindeki açıklamasının, Müsteşarı, toplantılara katılmaktan vazgeçirdiği göstermektedir. Ancak, Müsteşarın toplantıya katılmaması Kanunen hatalıdır.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 29'uncu maddesi memur sendikaları temsilcilerinin karşısına çıkacak kamu İşveren Kurulunu şu şekilde tanımlamıştır.
"Kamu İşveren Kurulu; Başbakan tarafından görevlendirilen bir
Devlet Bakanının başkanlığında aşağıdaki kamu görevlilerinden oluşur:
a) Başbakanlık Müsteşarı.
b) Maliye Bakanlığı Müsteşarı.
c) Hazine Müsteşarı.
d) Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarı.
e) Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanı.
f) Devlet Personel Başkanı.
g) Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürü.
h) Kamu işveren sendikası."
Bu madde, "Bir Başbakanlık müsteşarı temsilcisi" ibaresi değil "müsteşar" ibaresini kullanmıştır. Dolaysıyla Başbakanlık Müsteşarının toplantılara bizzat katılması gerekmektedir. Başbakanlık Müsteşarı resmi olarak görevi başındayken başka bir müsteşar yardımcısının, Başbakanlık Müsteşarı adına toplantılara katılması Kanuna aykırıdır.
Burada yanlış olan bir diğer husus ise Türkiye Kamu-Sen'in Müsteşara karşı olan tutumudur. Zira dün yaşanan krizin sorumlusu Başbakanlık Müsteşarı değil, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'dir. Sayın Müsteşarı toplantı masasının başına ve Bakan için hazırlanan yere oturtan Sayın Şahin'dir. Dolaysıyla hükümetin toplantı masasını tahakkümü altına alma gibi bir durum var ise bunu yapan Sayın Şahin'dir ve bize göre Sayın Şahin'e karşı tavır alınmalıdır.
Toplantılara bugüne kadar ilk kez katılan ve geçen yıl yaşanan krizlerden haberdar olmayan Sayın Müsteşarın, Devlet Bakanının yanlış uygulamasının farkına varmaması ve toplantı masasının başına Sayın bakanın davaeti üzerine oturması nedeniyle, ciddi şekilde eleştirilere muhatap olmasını kabul edilemez..
Başbakanlık Müsteşarı Kanuna göre toplantının asıl üyesidir. Tüm bunların ötesinde Başbakanlık Müsteşarı Devlet bürokrasisinin başıdır ve sadece bu nedenden dolayı toplantılara katılması bir zorunluluktur. Hiç bir müsteşar toplantıya katılmasa dahi Başbakanlık Müsteşarının toplantılara katılması gerekmektedir.
Bu açıdan Türkiye Kamu-Sen'in eleştirilerini, Sayın Müsteşardan ziyade bugüne kadar dile getirilen tepkileri dikkate almayan ve tüm memurları bugüne kadar hep oyalayan Sayın Şahin'e yöneltmesi yerinde olacaktır.