Haftalık Ders Çizelgelerindeki yanlış tercih

Liselerde ders seçimini merkezden yapmak yerine öğrenci keyfiyetine bırakmak ne kadar doğru bunu özellikle Talim ve Terbiye Kurulu bir kez daha tartışmalıdır diye düşünüyorum.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 02 Nisan 2013 00:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MEB Ortaöğretim(lise) Haftalık Ders Çizelgelerini nihayet yayımladı. Nihayet diyoruz çünkü; 2013-2014'te okutulacak ders kitapları seçildikten sonra yapılan bu düzenleme istenecek kitaplara yansımayacaktır. Sonradan talep alınır sorun çözümlenir denilebilir fakat çizelgeler ben dahil Ortaöğretim öğretmen ve yöneticileri tarafından beğenilmedi.

Öncelikle belirtelim bu çizelgelere geçen yıl değişikliği yapılan 9.sınıflar da eklenmeli ve tek kalemde hazırlanmalıydı. Orada ikinci grup seçmeli ders kavramı varken burada seçmeli dersler kategorilere ayrılarak belirlenmiş. TTKB gerekli birleştirmeyi yaparak çizelgenin son halini oluşturmalıydı.

Bir diğer nokta ise daha önce var olan alan uygulaması 2010 yılında yayımlanan haftalık ders çizelgeleriyle kaldırılmıştı. Bunun yerine ders çizelgeleri;

Zorunlu dersler,

Seçmeli dersler

ve haftada 1-2 saat olmak üzere ikinci grup seçmeli dersler

şeklinde üç aşamalı bir yapıdaydı.

Böylece 10.sınıftan itibaren Matematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji dersleri de seçmeli ders grubuna alınmış, 11.sınıftan itibaren Tarih ev Coğrafya gibi dersler de bu grupta sayılmıştı.

Böylece öğrenci istediği dersleri seçebiliyordu. Bunun çok demokratik olduğu düşünülebilir. Fakat Öğrenci isteğine göre yapılacak planlama okul idarelerini zora düşürdüğü gibi öğrencinin da sağlıklı bir planlama yapmasında engel oluşturuyordu.

Şöyle ki;

Alan uygulamasında Fen Bilimleri alanını seçen bir öğrenci 4 yıl boyunca hangi dersleri kaç saat alacağı belirlenmiş olduğundan geleceğe dönük planlamasını da buna göre yapıyor alan değiştirmek istediğinde bu değişikliği o alana ait dersleri borçlu geçerek gerçekleştiriyordu.

Böylece planlama bakanlıkça yapılmış oluyordu. Şimdi (2010'dan beri) tamamen veli hatta ve hatta öğrencinin tasarrufuna bırakılan bir uygulama ile karşı karşıyayız. Öğrenci genellikle arkadaş grubuna göre yada başkaca keyfi nedenlerden dolayı ders seçimi yapabiliyor böylece öğrenci başarısızlığı ile karşı karşıya kalınıyor.

Bu uygulama ile okullar ve sınıflar arası farklılıkların oluşması da söz konusudur. Örneğin A okulunda okuyan Mühendislik isteyen bir öğrenci 4 yıl boyunca her yıl haftada 4 saatten toplam 576 saat Matematik dersi alabilirken başka bir okulda 360 saatin de altında ders görebilmektedir. Alan uygulamasında temel derslerde böyle bir sorunun yaşanması söz konusu dahi değildi.

Bu uygulamayla öğretmen planlaması da sağlıklı yapılamamaktadır çünkü kimin hangi dersi seçtiği hangi dersten ne kadar saat bulunduğu sağlıklı planlanamamaktadır. Bunun yanı sıra norm sayısında yıllar arasında da farklılıklar gösterebilmekte ve öğretmen mağduriyetleri söz konusu olabilmektedir.

Bu ve benzeri sorunlar nedeniyle biz her defasında Alan uygulamasının yeni uygulamadan daha iyi olduğunu savunmuştuk. Bir öğrencinin kendi geleceğini planlamasını (hangi dersi ne zaman, kaç saat alacak…) öğrenciye ya da bir nebze veliye bırakmak doğru değildir. Bu planlama işin uzmanları tarafından merkezi yöntemle yapılmalıdır fikrimizi tekrar ediyoruz.

Yeni çizelgelere bakacak olursak;

Yukarıda 2010 yılından itibaren uygulanmakta olan çizelgelerden ve sakıncalarından bahsettik. Şimdi de yeni çizelgelerle ilgili değerlendirmemizi yapalım. Bu çizelge de aynı anlayışla hazırlanmış olup eskiye göre daha da sorunludur diyebiliriz.

Çizelge;

Ortak Dersler,

Seçmeli dersler

Olmak üzere iki bölümlü planlanmış. (meslek liselerinde meslek dersleri de var)

Yukarıda da bahsettiğimiz haftada 1-2 saati geçmeyen ikinci grup (diğer) seçmeli dersler bu çizelgede seçmeli dersler kategorisine alınmış.

Bunun anlamı şudur.

Örneğin Genel Lisede okuyan bir öğrenci;

11.sınıfa geldiğinde daha önce sadece 2 saat seçebildiği diğer Seçmeli Dersler kategorisindeki dersleri istediği kadar seçerek sınıfı geçebilecek. 12.sınıfta da aynı yöntemi uygulayıp mezun olabilecek.

Öğrenci 21 saat seçmeli dersi seçerken;

Seçmeli Ders adı Haftalık Ders Saati
Beden Eğitimi 2
Müzik 2
Kuran-ı Kerim 2
Hz.Muhammed'in Hayatı 2
İşletme 2
Uluslararası İlişkiler 2
Görsel Sanatlar 2
Sosyal Etkinlik 2
Temel Spor Eğitimi 4
Demokrasi ve İns Hakl. 1
Toplam 21

Daha önce öğrenci bu grup derslerden sadece 2 saat seçebiliyordu. Şimdi ise seçmeli ders saati kadar (10.sınıfta 21, 11.sınıfta 21, 12.sınıfta 24) bu dersleri seçip Tarih, Coğrafya, Matematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji gibi derslerden (özellikle 11. Ve 12. Sınıfta) hiç almadan seçtiği bu derslerin notlarını yüksek tutarak bir de zorunlu olan Dil Anlatım'dan en az 2 geçer not alarak sınıfı direkt (ortalamayla) geçebilirler. Sınıfta kalmaları taraftarı tabii ki değiliz fakat sağlıklı nesil ve planlama için kontrolün bu kadar serbestçe öğrenci ya da veliye bırakılması doğru değildir.

Bir başka sorun ise bu yıl örneğin Genel liselerde 9.sınıfta seçmeli ders sayısı 7 saatle sınırlı iken bile derslik ve öğretmen sıkıntısı yaşandığına göre gelecek yıl 7 saat 9.sınıf, 21 saat ise 10. sınıf öğrenciler için nasıl planlama yapılacaktır? Buna derslikler de imkan vermez programlar da…

MEB bu çizelgeyi hazırlarken;

Dersin yanına kaç yıl okutulabileceğini yazmış. Biz bunu talep etmiştik. Bu yerinde bir düzenleme fakat hangi yıllarda okutulacağı kısıtlaması da yapılmalıydı. Örneğin bir öğrenci Osmanlı Türkçesi dersini 3 yıl boyunca okuyabilecekken, Diksiyon ve Hitabet Dersini sadece 1 yıl okuyabilecektir. Hangi yılda okuyacağına karar vermek öğrenciye kalmıştır.

MEB bu kadar çeşitliliği ortaya koyarken daha önce de belirttiğimiz gibi en azından bazı dersler için hangi yıllarda okutulacağını belirtmesi yıllara göre ayrıma gitmesi yerinde olurdu. Örneğin Astronomi ve Uzay Bilimleri Dersini sadece bir kez seçebilen öğrenciye bu dersi istiyorsan kendi programının da gereği olarak 10.sınıfta yada Fizik'ten x,y,z… konularını aldıktan sonra uygun olacağından 11.sınıfta okuyabilirsin demesi gerekirdi.

Aynı şekilde Kuran-I Kerim Dersi 3 yıllık bir ders bu ders için de 9-10 ve 11. Sınıfta alman gerekir denilebilirdi.

Yani; Yeni Çizelgenin Hali;

Şeklindeki iken,

Aşağıdaki şekilde olabilirdi.

Şu anki duruma göre öğrenci özellikle (1) yıl okutulacak dersleri gelecek yıllarda okumaması gerekmektedir. Böylece öğrenci bu yıl 9.sınıfta okuduğu dersleri düşünecek ve 10.sınıf için buna göre seçim yapacaktır. Özellikle nakil gelen öğrenciler için bu durum daha da sorun oluşturacaktır. Oysa ki söylediğimiz kısıtlama olsa A dersi sadece o yıl okutulabileceğinden nakli dahil hiçbir sorun yaşanmayacaktı.

Ayrıca öğrenci bu yıl Diksiyon ve Hitabet dersini seçmiş mi, seçmemiş mi diye kontrolü yapılacak öğrenci buna göre yönlendirilecektir, kısıtlama ile bunun da önüne geçilmiş olacaktı.

Bakanlık bu uygulama ile Derslik sistemine geçilmesini (yani öğretmen dolaşmasın öğrenci dolaşsın, 9-A sınıfı olmasın Edebiyat, Matematik sınıfı olsun) öneriyorsa da yayımladığı genelgeye göre ortak derslerde şube bütünlüğünün bozulmamasını emretmektedir. Yani bu da başlı başına bir çelişkidir. Ayrıca okullarımızın öğrenci durumları ile derslik durumları buna müsait değildir. E-Okul dahi buna uygun yapılanmamıştır.

Önerilerle ilgili konuşacak olursak;

Bu kadar serbest bırakmak yerine Alanlar belirlenip alanlar bazında zorunlu dersler bakanlıkça tespit edilmiş olsa ve geriye kalan 5-7 saate kadar olan dersler okul-veli-öğrenci işbirliği ile belirlenmiş olsa idi daha sağlıklı bir durum ortaya çıkmaz mıydı? Buna bir de yukarıda söz ettiğimiz (1 ) yıl okutulacak dersin hangi sınıfta, (2 yada 3) yıl okutulacak dersin hangi sınıflarda okutulabileceğini belirlemiş olsa idi emin olun ki bu sisteme göre çok daha pratik ve sistematik bir yapı oluşurdu. Böylece öğrenci de öğretmen de okul idaresi de gelecek planlamasını sağlıklı yapabilirdi.

En azından okul Norm kadro belirlerken öğrencilere kabaca, gelecek yıl kaç kişi Fen Bilimleri alanı istiyor diye sorar gelecek sayıya göre gelecek yıl x şube oluşacak o zaman şu dersler açılacak şu kadar öğretmene ihtiyacım olacak diyebilirdi.

Bu sisteme göre Matematik 10. sınıflarda 2 şube kadar 4 saat okutulacak 3 şubede de 2 saat okutulacak, 2 şube Geometriyi 1 saat istiyor diğer 3 şube Geometriyi 3 saat istiyor gibi çok çetrefilli bir durum ortaya çıkmaktadır.

Bu durumunda önüne geçilmesi gerekirdi.

Konu ile ilgili söylenecek çok şey var ama biz sözü çok fazla uzatmadan bağlayalım.

Liselerde ders seçimini merkezden yapmak yerine öğrenci keyfiyetine bırakmak ne kadar doğru bunu özellikle Talim ve Terbiye Kurulu bir kez daha tartışmalıdır diye düşünüyorum. MEB'in bu planlamayı sağlıklı yapacak haftalık ders programlarını düzenleyen bir programı da ilgili birimlerden talep etmesini bekliyoruz. Elimizde bulunan özel sektöre ait hazır ders dağıtım programlarıyla bile çok zor düzenlenen program konusuna da bakanlık el atmalıdır.

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber