Şener'den Merkez Bankası'na 'ince' eleştiri
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Merkez Bankası'nın uyguladığı para ve
kur politikasını "ince ince" eleştirdi. Son dört yıldır enflasyonun
hedefin altında kaldığını belirterek, "Ekonomiyi ortaya koyduğumuz hedeften
daha fazla daraltan bir politika izlenmiştir" diyen Şener, Merkez Bankası'nın
21 milyar dolar yerine 40 milyar dolar alması halinde kuru daha yüksek seyredeceğini
savundu. Şener, "Enflasyon temel gösterge haline dönüştüğü takdirde kurun
düşmesinden Merkez Bankası mutludur" diye konuştu.
Abdüllatif Şener, CNN Türk'te katıldığı bir programda soruları yanıtladı. Şener,
YTL'deki değerlenme nedeniyle, uygulanan dalgalı kur sisteminde bir sorun olduğunu
düşünmediğini belirtti. Bu sistem içerisinde de Merkez Bankası'nın elinde döviz
kurunu yukarı çekebilecek değişik enstürmanlar bulunduğunu vurgulayan Şener,
"Ancak Merkez Bankası şu ana kadar izlediği politikalar çerçevesinde zaman
zaman döviz alımları yapmıştır. Ama ılımlı bir alım takvimi ve miktarı oluşturmuştur.
Bu kurların yukarı doğru çıkmasına yeterli olmadı. Ama hiç bir zaman Hükümet,
Merkez Bankası'na (alımları artır-azalt) dememiştir. Kendisi düzenlemiştir.
Merkez Bankası'nın rezervleri zaten son bir yılda çok arttı. Bu artış kuru yukarı
çekmemiştir"dedi.
"21 MİLYAR YERİNE 40 LMİLYAR DOLAR ALINSAYDI"
Merkez Bankası'nın aldığı döviz miktarının 21 milyar dolar değil 40 milyar
dolar olması halinde kurun daha yukarıda olacağını savunan Şener, döviz alımlarının
tutarının giren sermayenin altında tutulması halinde kurun yukarı doğru gitmeyeceğini,
alım tutarını giren sermayenin üzerine çıkarılması halinde ise kurun da yukarı
doğru gideceğini ileri sürdü. Şener şunları söyledi:
"Merkez Bankası birinci planda enflasyondan sorumlu. Kendisini enflasyon
oranı ile başarılı veya başarısız görür. Ekonominin tamamı itibariyle değil.
(Benim rolüm enflasyon) demekte ve enflasyona göre başarılı ya da başarısız
olduğunu anlatmaya çalışıyor. Merkez Bankası Kanunu'nda büyümeye vurgu var ama
enflasyon temeldir. Önce ekonominin bütününe bakmak lazım. Enflasyon hedefi
son 3, 4 yıldır ne belirlediysek daha düşük gerçekleşti. Ekonomiyi ortaya koyduğumuz
hedeften daha fazla daraltan bir politika izlenmiştir. Bunun ötesinde başka
bir faktör daha var. Uluslararası piyasalarda petrol ve aramalı fiyatları çok
yükseldi. 2005'te petrol fiyatlarındaki yükselme enflasyonu 1.5 puan yukarı,
büyümeyi yüzde 1 aşağı çekemkedir. Bu ögörülemeyen artışın sonucu. Enflasyonda
bu yıl yıllık hedef yüzde 8. Şimdi yüzde 7.5 civarındayız. Petrolün 1.5 puan
olan etkisini düşüdüğümüzde yüzde 6'lık bir enflasyonu aşağı çekme politikası
uygulanmış demektir."
"REZERV 70 MİLYAR DOLAR OLMALI"
Merkez Bankası'nın 45-47 milyar dolar civarında seyreden rezervinin büyük bir
rezerv olmadığını, Çin, Güney Kore, Singapur, Tayvan, Malezya, Meksika gibi
ülkeleri örnek göstererek anlatan Şener, "Bu rezerv artarsa, kur değişir
mi? Piyasa kuralları içerisinde dalgalı kur sistemine aykırı olmayacak bir mekanizmayla
kuru yukarı çeklmiş olursunuz" diye konuştu.
Şener, Türkiye gibi serbest kur (dalgalı kur) rejimi uygulayan ülkelerdeki
ortalyamaya uygun bir rezerve ulaşmak için Türkiye'nin rezerv düzeyinin 70 milar
dolar olması gerektiğini savundu.
"POLİTİKALARI KATI KULLANIYORUZ"
Şener, Merkez Bankası'nın yüksek düzeyde döviz alarak piyasaya vereceği YTL'nin
olası enflasyonist etkileriyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, "Aslına bakarsanız
elimizdeki iktisat politikası araçlarını hedeflediğimiz enflasyon düzeyine ulaşmak
için kullanacağımızdan daha katı kullanıyoruz araçlarını. Az önce yaptığımız
hesap bunu gösteriyordu" dedi. Şener döviz alınarak çıkarılacak YTL'nin
birebir enflasyon dengelerini, fiyat istikrarını bozacağı izlenimine de katılmamak
gerektiğini söyledi.
Şener, bu yolla piyasaya çıkacak YTL'nin Merkez Bankası bilançosundaki dengeleri
nasıl etkileyeceğini kendisinin de kestiremediğini, ancak IMF'nin de daha yüksek
bir rezerv olabileceği yolunda açıklama yaptığını, bu nedenle fazla döviz alınmasının
uygulanan programa aykırı bir sonuç doğuracağı düşüncesinde olmadığını açıkladı.
Abdüllatif Şener, düşük kura herkesin kendi açısından baktığını da belirterek,
"En kesin olanı enflasyona yaradığıdır. Dolayısıyla enflasyon temel ekonomik
gösterge haline dönüştüğü takdirde kurun düşmesinden Merkez Bankası da mutludur"
dedi.