Pratisyen hekimler uygulamadan rahatsız
Pratisyen Hekimler Derneği Samsun Şube Başkanı Dr. Murat Erkan, en çok görünen
ve sakat bırakan hastalıkların artık birinci basamak sağlık kuruluşlarında tedavi
edilemez duruma geldiğini söyledi.
Bütçe Uygulama Talimatnameleri'nin sosyal güvenlik kuruluşu mensuplarının sağlık
harcamalarının hangilerinin ne oranda finanse edeceğinin Maliye Bakanlığı'nca
belirlendiğini belirten Dr. Murat Erkan, daha önce geri adım atılan kısıtlama
uygulamasının Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı'na yapılan eklerle 20 Aralık
2005 tarihi itibarıyla bütün sosyal güvenlik kuruluşları tarafından uygulanır
hale geldiğini kaydetti. Sağlıkta eşitsizliklerin bütçe uygulamalarıyla derinleştiğini
ve acil önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Erkan, "Son uygulamayla
birlikte ülkemizde en çok görülen ve en çok sakat bırakan hastalıklar birinci
basamak sağlık kuruluşlarında pratisyen hekimler tarafından tedavi edilemez
hale gelmiştir. Başlıca depresyon, KOAH, astım, hiperkolesterolemi, hiperlipidemi,
hipertansiyon, migren, diyabet ve üst solunum yolu hastalıklarının tedavisinde
bilimsel olarak ilk tercih edilen etkili ilaçlar pratisyen hekimler tarafından
reçete edilirse sosyal güvenlik kuruluşları tarafından geri ödenmeyecektir.
Söz konusu hastalıkların tedavi adresi 2. ve 3. basamak hastanelerinde uzman
hekimler olarak gösterilmektedir. Ülkemizde mevcut uzmanların il ve ilçelere
dağılımı düşünüldüğünde, halkımız eşit ve ulaşılabilir bir sağlık hizmeti alamayacak,
hastane sıraları, ulaşım masrafları gibi nedenlerle ilaca ulaşamayacak, tedavi
olamayacak ya da cepten ödemeyi seçecektir" dedi.
Sağlık hizmeti sunma yükümlülüğünden kaçmak isteyen hükümetin, sağlık hizmetini
finanse etmekten de kaçmak isteğini savunan Erkan, "Söz konusu kısıtlamalar
iktidar tarafından birinci basamakta umut olarak ortaya çıkarılan, 10 günlük
eğitimle aile hekimi ilan edilen meslektaşlarımızı da içermektedir. Koruyucu
sağlık hizmetlerinin yürütülmeyeceği aile hekimliği uygulamasında böylece tedavi
de yapılamayacaktır. Aslında hiç başlamaması gereken aile hekimliği uygulaması
başlayamadan anlamsızlaşmıştır" diye konuştu.
Erkan, sağlıkta tıbbi teknoloji ve ilaç konusundaki savurganlığın önlenmesi
için sosyal devlet olmanın gereği olarak sağlık hizmeti sunumu ve finansmanının
devlet tarafından yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.