Başbakan Yardımcısı Şahin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın taşra teşkilatlarının İl Özel İdareleri'ne devri konusundaki düzenlemeden vazgeçildiğini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Şahin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın taşra teşkilatlarının
İl Özel İdareleri'ne devri konusundaki düzenlemeden vazgeçildiğini açıkladı.
İL ÖZEL İDARESİ'NE DEVRİNE İLİŞKİN DÜZENLEMEDEN VAZGEÇİLDİ''
- ''SAYIŞTAY KANUNU'NDA CİDDİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILACAK''
- TASARIDA TEFTİŞ KURULLARI İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK YOK
- BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI ÖMER DİNÇER:- ''BELEDİYE SINIRLARININ GENİŞLETİLMESİ İLE İLGİLİ KANUN, YEREL SEÇİMLERDE UYGULANAMAZ''
- DİNÇER'DEN, CHP'NİN İSTİFA TALEBİNE CEVAP:- ''BU KONUYU SİYASİ DEĞİL, BİLİMSEL PLATFORMDA TARTIŞACAĞIZ''
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer,
Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı'nda yapılan değişikliklerle ilgili bir basın
toplantısı düzenledi. Türkiye'nin önünde yılların ihmali ile birikmiş yığınla
sorunun çözüm beklediğine işaret eden Şahin, bütün bu sorunlara çözüm üretmenin,
köklü yapısal değişikliklerden geçtiğini belirtti. Uzun süre üzerinde çalışılarak
hazırlanan Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı'nın 3 Kasım'da kamuoyuna açıklandığını
hatırlatan Şahin, hazırlanan tasarının Bakanlar Kurulu'nda imzalandığını, ancak
bugüne kadar TBMM'ye gönderilmediğini kaydetti. Tasarının kitap halinde dağıtılmasından
sonra kamuoyunda daha önce yapılmasını istedikleri ciddi bir tartışma ortamının
başladığına dikkat çeken Şahin, hükümet olarak bu eleştirileri memnuniyetle
karşıladıklarını kaydetti. Düzenlenen panellere ve sempozyumlara katılarak buralardan
gelecek tekliflere göre yeniden düzenleme yapmayı düşündüklerini kaydeden Şahin,
yeniden düzenlenen tasarının bugün TBMM'ye gönderildiğini açıkladı. Şahin, tasarıya
yönelik eleştirilerin büyük bölümünün yapıcı ve iyi niyetli, bir kısmının da
politik zemine kaydırılan eleştiriler olduğunu ifade ederek, tüm eleştirilerden
faydalandıklarını söyledi.
Tasarıya yönelik en önemli eleştirilerden birinin merkezi yönetimin mahalli yönetimler üzerindeki idari vesayetinin kaldırıldığı yönünde olduğunu hatırlatan Şahin, Anayasa'nın 127. maddesinin bu konuda bir hükmünün bulunduğunu bildirdi. Şahin, Anayasa hükmünü tasarıya taşıyarak merkezi yönetimin görevleri arasına yeni bir madde eklediklerini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın taşra teşkilatlarının İl Özel İdarelerine devri konusunda da eleştiriler aldıklarına işaret eden Şahin, böyle bir düzenlemeyi kaygıyla karşılayanlar olduğunu ifade etti. Şahin, eleştiriler ışığında tasarıda yapılan değişiklikle Milli Eğitim Bakanlığı'nın taşra teşkilatlarını İl Özel İdaresi'ne bağlayan düzenlemeden vazgeçildiğini ve şimdiki statünün devamına karar verildiğini bildirdi. Şahin, Milli Eğitim Bakanı'nın, yetki genişliği ilkesine dayanarak fiziki mekanların taşra teşkilatlarına devrine karar verebileceğini söyledi. Tasarı ile mahalli idarelerin kendilerine kanunlarla verilen görevlerden herhangi birini ciddi şekilde aksatması halinde merkezinin idare önce makul bir süre verip, aksaklığın giderilmemesi halinde gerekli tedbirleri alma yetkisine sahip olduğunu hatırlatan Şahin, bu maddenin yeniden gözden geçirildiğini ve maddeye halkın sağlık, huzur ve esenliğini önemli ölçüde olumsuz etkilemesi gibi bir takım kriterler getirildiğini belirtti. Şahin, maddede merkezi idarenin talebi üzerine İçişleri Bakanlığı'nın kanunlarda öngörülen tedbirleri alacağı ifadesine yer verildiğini bildirdi.
Tasarının 11. maddesinde kamu hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi amacıyla merkezi idare ve mahalli yönetim organlarının kendilerine ait hizmetleri üniversitelere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, noterlere, sivil toplum kuruluşlarına gördürebilecekleri yönünde hüküm bulunduğunu hatırlatan Şahin, yeni düzenleme ile bu hizmetlerin neler olduğunun kanunla tespit edilir hale geldiğini vurguladı.
Tasarının 18. maddesine göre İçişleri, Maliye, Sağlık, Milli Eğitim ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları'nda ana hizmet birimi şeklinde rehberlik ve denetim birimi oluşturulabileceğine işaret eden Şahin, bu maddede yer alan kurum dışı müşteri ifadesinin çok eleştiri aldığını söyledi. Şahin, ''Sanki kamu yönetimine ticari hayatın yansıtılması şeklinde bir çalışla yapıyormuşuz gibi bazı değerlendirmeler yapıldı. Kastımız sadece şuydu. Bu bakanlıklar adı Teftiş Kurulu olmasa bile bu teftiş kurullarına benzer bir denetim ve rehberlik birimleri oluşturabilecekler, ancak bunlar kurum dışı işyerleri ile ilgili denetim ve rehberlik hizmetleri de yapacaklar. Bu da kanunla düzenlenmiş olacak şeklinde bir ifadeyi metne taşıdık. Mesela mahalli idareler Maliye Bakanlığı'na göre kurum dışı işyeridir. Özel okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na göre kurum dışıdır. Bu konuda maddeye ciddi bir açıklık getirdik'' diye konuştu.
Tasarıda merkezi idareye dahil kurum ve kuruluşlarla il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşların dış denetiminin Sayıştay tarafından yapılacağına ve yaptırılacağına dair hüküm yer aldığını hatırlatan Şahin, yeni düzenlemeye göre de öyle olacağını, ancak Sayıştay'ın başka denetim birimlerine bu denetimi yaptırmasının usul ve esasların kanunla tespit edileceği ifadesinin metne eklendiğini, bunun da Sayıştay Kanunu'nda ciddi değişiklik yapılacağı anlamına geldiğini vurguladı.
HALK DENETÇİLERİNİN GÖREVİNE DANIŞTAY SON VERECEK
Tasarının halk denetçiliği ile ilgili bölümüne de bazı eleştiriler geldiğine dikkat çeken Şahin, tasarıya göre her ilde halk denetçilerinin görev yapacağını belirtti. Şahin, o yerel yönetim organında görev yapan kişilerin de herhangi bir ihtilaf halinde halk denetçisine gidip gitmeyeceği sorusunun yöneltildiğini bildiren Şahin, bu eleştirileri ciddiye aldıklarını ve maddeye 'kanun dışı gerçek kişi' ibaresi ekleyerek bu kaygıları ortadan kaldırdıklarını söyledi. Halk denetçisinin, İl Genel Meclisi'nin üçte iki çoğunluğu ile görevden alınabileceği hükmünü de değiştirdiklerini anlatan Şahin, halk denetçisinin siyasi iradenin etkisi altına girebileceği kaygısını ortadan kaldırmak için denetçinin İl Genel Meclisi'nin salt çoğunluğu ve Danıştay kararı ile görevden alınabileceğine yönelik hüküm getirildiğini ifade etti.
Şahin, bakanlıklara ve kamu tüzel kişilerine idari düzenleme yetkisi verilmesini düzenleyen 44. maddenin Anayasa'ya aykırılık taşıdığı şeklinde eleştiriler yöneltildiğini hatırlatan Şahin, bu maddeyi 'Bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri önceden kanunla düzenlenmeyen ve kanun hükümlerine aykırı şekilde düzenleme yapamaz' şeklinde değiştirdiklerini ve Anayasa'ya aykırılık kaygılarını giderdiklerini söyledi.
TASARIDA 11 YENİ DÜZENLEME
Tasarıda 11 yeni düzenleme yapıldığını kaydeden Şahin, bu değişikliklerin tasarıya eklendi ve tasarının Meclis'e gönderildiğini söyledi. Asıl işin şimdi başladığını vurgulayan Şahin, bu tasarının, başlı başına kamuda yeniden yapılanmayı gerçekleştirebilecek bir tasarı olmadığına dikkat çekti. Bu tasarıya bağlı olarak çıkarılması gereken yasal düzenlemelerle ilgili çalışmaların devam ettiğini anlatan Şahin, Başbakanlık bünyesinde Kamu Yönetimi Yeniden Yapılanla Danışma Kurulu, Yeniden Yapılanma Koordinasyon Kurulu ve bu kurullara bağlı takımlar oluşturulacağını ve çalışmaların organize edileceğini ifade etti. Şahin, yerel yönetimlerle ilgili yasa tasarını da Şubat ayı içinde çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ise Kanun'un yürütülmesine ilişkin bazı tedbirler aldıklarını anlattı. 2004 yılında çalışmaya başlayacak olan Yeniden Yapılanma Danışma Kurulu'nun, değişik toplum kesimlerinden, yeniden yapılanma süreci içinde yararlı olabileceğine inanılan insanlardan oluşacağını ifade eden Dinçer, 20 kişiden oluşacak bu Kurul'un tavsiye niteliğinde kararlar alacağını ve ayda ya da iki ayda bir biraraya geleceğini söyledi.
Yeniden Yapılanma Koordinasyon Kurulu'nun ise Başbakanlık'taki ilgili birimler ve bazı bakanlıkların uzmanlarından oluşacağını kaydeden Dinçer, bu kurulun, yapılan çalışmaların Anayasa'ya uygunluğu ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu'nu uygunluğu açısından inceleme görevi yerine getireceğini kaydetti.
Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığı'nın yeniden yapılandırıldığını anlatan Dinçer, bu kuruluşun, kamu kurumlarında bürokrasinin azaltılmasına ilişkin çalışma yapacağını söyledi. Dinçer, 2004 yılı sonunda bazı yararlı basitleştirmeler ve kolaylaştırmalar yapılmış olacağını vurguladı.
Açıklamaların ardından Şahin ve Dinçer basın mensuplarının sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, büyükşehir belediyelerinin sınırlarının genişletilmesi ile ilgili yasayı veto etmesine ilişkin soru üzerine Şahin, TBMM Grubu'nun konuyu değerlendireceğini ifade etti. Bakanlar Kurulu'nda da Meclis Grubu'nda da konunun değerlendirilmediğine işaret eden Şahin, kişisel olarak bir değerlendirmede bulunamayacağını kaydetti.
Ömer Dinçer ise teknik olarak seçim süreci 2 Ocak'ta başlayacağından TBMM'de aynen kabul edilse bile bu kanunun 28 Mart'taki yerel seçimlerde uygulanmasının mümkün olmayacağını ifade etti.
TEFTİŞ KURULLARI İLE İLGİLİ DÜZENLEME MUHAFAZA EDİLDİ
Tasarı ile teftiş kurullarının kaldırılmasının büyük eleştiri aldığının hatırlatılması ve bu konuda neden yeni bir düzenleme yapılmadığının sorulması üzerine Şahin, şunları söyledi:
''Çok önemli Bakanlıklar Teftiş Kurulu'na benzer ana hizmet birimi şeklinde denetim birimi kurabiliyorlar. İsminin şu veya bu olmuş olması bir şey ifade etmez. Kamuda hem merkezi yönetimde hem mahalli yönetimlerde gerekli denetimlerin daha titizlikle, bir de rehberlikle yapılıyor olması Türkiye'de yolsuzluğa prim veren değil belki de yolsuzluğun önünü kesecek olan en önemli adımdır diye değerlendiriyoruz. Konuya kurumsal bir taassupla ve kişisel konumlarımızı düşünerek yaklaşırsak çok isabetli olmayan sonuçlara varırız. Biz yapmış olduğumuz düzenlemenin isabetli olduğu kanaatindeyiz. O nedenle muhafaza ettik.''
CHP'nin, 9 yıl önce yazdığı bir makaleden dolayı istifasını istediğinin hatırlatılması üzerine Başbakanlık Müsteşarı Dinçer, o konuda ayrıntılı bir bilgiyi daha sonra vereceğini söyledi. Bugün o konuda konuşmak istemediğini kaydeden Dinçer, ''O konuyu siyasi bir platformda değil, bilimsel bir platformda tartışacağız'' dedi.
Hbervitrini