Erzurum emniyeti, 'yargısız teşhir'i savunuyor...
Erzurum Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Ayazlar, ''HIV'' taşıyan yabancı uyruklu hayat kadınının basın toplantısı düzenlenerek teşhir edilmesine, tek başına karar vermediklerini, bunun hiyerarşik yolla yapıldığını söyledi.
Söz konusu basın toplantısı ile ilgili eleştirilerde ön plana çıkan Ayazlar, AA muhabirine, ''HIV'' taşıdığı tespit edilen yabancı uyruklu hayat kadını Oksana Topor'un, basın toplantısı düzenlenerek teşhir edilmesi kararının, hiyerarşik yolla verildiğini belirtti.
Bu konuda yetkilerini aşmadıklarını anlatan Ayazlar, böyle bir toplantının
başta Vali Mustafa Malay olmak üzere gerekli makamların inisiyatifi altında
gerçekleştiğini dile getirdi.
''AMACIMIZ KAMUFLE EDİLDİ''
Söz konusu hayat kadınının taşıdığı virüsün büyük tehlike olduğunu, bu durumun
topluma uyarıcı şekilde anlatılması gerektiğine inandığını kaydeden Ayazlar,
şunları söyledi:''Kadın çok sayıda kişiyle birlikte olmuş. Bu kadınla temasa
giren kişiler, yalnızca kendilerine değil, başta eşleri olmak üzere çevrelerindeki
insanlara da bilmeden zarar verebilir. Bu önemli bir toplumsal olay. Bunun önüne
geçilmesi gerekiyordu. Ancak bizim bu düşüncemiz basında adeta kamufle edilip,
olay başka boyutlara taşındı. Bunun için üzüntü duyuyorum.''
''ART NİYET VARDI..."
Gazetelerde ilk gün yer alan haberlerde art niyet bulunduğunu ifade eden Ayazlar,
olayın çok farklı değerlendirildiğini söyledi.
''Bu durumu kamudan mı gizleseydik, kadını apar topar sınır dışı mı etseydik, bunun başka bir yolu, yöntemi var mı?'' diyen Ayazlar, bunu topluma duyurmaktan başka yöntem olmadığını, bu nedenle kendilerine haksızlık yapıldığını kaydetti.
Kendilerinin toplum menfaatlerini göz önünde bulundurarak hareket etmeye çalıştıklarını
anlatan Ayazlar, şöyle devam etti:
''Bir gazetede, bu konuyla ilgili yer alan fotoğrafta, basın toplantısı sırasında
söz konusu kadının fotoğrafının özellikle bize yaklaştırılmak istendiğini bile
düşünüyorum. Bizi, insan haklarını ihlal etmekle de eleştiriyorlar. Bu çok yanlış.
Biz insanların haklarını koruyoruz. Türk ya da yabancı fark etmez. Söz konusu
hayat kadınına da birileri bu hastalığı bulaştırmış. Böyle bir durumda biz onun
da haklarını korumak için mücadele ederiz. 'Tartışılan poz...' başlığı ne anlama
geliyor? Ne demek bu? Ortada bizim amacımız kayboldu. Basın olmadan biz bunu
nasıl duyururduk?''
''TEHLİKENİN BOYUTLARI NEDEN TARTIŞILMIYOR?"
Ayazlar, özellikle büyükşehirlerde, bu hastalıkla ilgili tehlikenin arttığına,
ancak buna dikkat çekilmediğine işaret etti.
Gün geçtikçe artan, ancak dile getirilmeyen bu tehlikenin önüne geçilmesi gerektiğini kaydeden Ayazlar, ''Büyükşehirlerde kayıtlara bakılsın, bu mikrobu taşıyan kaç kişi var ve fuhuş yapıp aramızda dolaşıyor? İşin ciddiyeti anlaşılır'' diye konuştu.
Kendilerinin de bu konuda çaba sarf ettiklerini kaydeden Ayazlar, ''Benim de
ekiplerim var. Biz de bu konuda bir şeyler yapalım derken, bize haksızlık ediyorlar''
dedi.
''TOPLUM DUYARLI DAVRANDI''
Erzurum Sağlık Müdürü Ömer Tanfer ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz
konusu hayat kadınının teşhir edilmesinin ardından vatandaşların test yaptırmak
için başvuruda bulunduğunu ve bunun devam ettiğini bildirdi.
Tanfer, Erzurum'da, birçok hastane ve özel laboratuvar bulunduğunu, test yaptırmak için başvuran kişi sayısının belirlenemeyeceğini dile getirdi.
Ancak, toplumun duyarlı davrandığına dikkati çeken Tanfer, ''Vatandaşlar, söz
konusu kadınla teması olsun ya da olmasın test yaptırıp sağlık kontrolünden
geçiyor. Bu sevindirici'' dedi.
Öte yandan, yabancı uyruklu hayat kadını Oksana Topar'la ilgili kesin tanının,
Ankara'da yapılacak testlerden sonra konacağı, bunun en az 1 ay sürebileceği
kaydedildi.
Milliyet