Akdoğan: Öcalan'ın şartlarında iyileşme olabilir
GEÇTİĞİMİZ hafta tam 90'ların tortusu üzerimize çökmüştü ki, ani bir refleksle hem Kürt kanadı, hem hükümet çözüm sürecine daha da sıkı sarıldı.

Verda Özer
İvmeyi arttırdı. Hükümetin salı günü sürecin yol haritası-nın taslağını HDP ile paylaşmasının hemen akabinde, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ı ziyaret ettim. Evvelki hafta "Suriyeli Kürtler Türkiye'nin doğal müttefikidir" diyen Akdoğan ın, Kobani ve çözüm sürecine ilişkin çarpıcı açıklamalarına hemen başlayalım.
ÖCALAN'IN ŞARTLARINDA İYİLEŞME OLABİLİR'
AKDOĞAN sözlerine, HDP'nin son mesajlarını olumlu bulduğunu söyleyerek başlıyor:
"Keşke ilk baştan böyle yaklaşsalardı, biz zaten Kobani'ye karşı hep olumluyduk"
diyor. Çözüm sürecinin hem toplumun talebi ve bir çıpa olduğunu vurguluyor.
Hem de devletin kararlılığını. Geçtiğimiz hafta Meclis'e gelen güvenlik paketiyle,
devletin eski güvenlik refleksinin geri geldiği korkusu oluştuğunu söylüyorum.
Akdoğan bu önlemlerin Avrupa Birliği standartlarının gerisinde olmayacağını,
sadece kamu düzenini sağlamaya yönelik olduğunu söylüyor. Ona göre kamu düzeni,
çözüm sürecinin temeli. Eksenlerinin demokrasi ve insan hakları olacağını vurguluyor.
Peki söylemde İŞİD ile PKK'yı bir tutmak, sürece zarar vermedi mi? PKK'nm tehdit
olmaktan hala çıkmadığını söyleyerek yanıtlıyor bu sorumu.
Son günlerde Öcalan'm konumunun tartışılması gerektiği yorumlan yapıldığını
hatırlatıyorum. Akdoğan beni şaşırtan bir cevap veriyor. Bunu şimdiden konuşmanın
sürece zarar verebileceğini söyleyerek. Ve ekliyor: "Cezaevi şartlan süreç
ilerledikçe değerlendirilebilir, iyileşmeler olabilir."
'ABD'Yİ KÖBANFYE HAVA SALDIRISI İÇİN TÜRKİYE ZORLADI'
AKDOĞAN, Kobani konusunda ise çarpıcı bir açıklamada bulunuyor. ABD'yi Kobani'yi
kurtarmaya yönelik hava bom-bardımanı başlatmaya Türkiye'nin zorladığını söylüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "operasyona ara vermeden devam edilmeli"
açıklaması sonrasında, Ankara-Washington arasındaki görüşmeler hızlanmış. Türkiye'nin
hava saldırılarının arttırılmasında büyük rol oynadığını, çok çaba sarfettiğini
anlatıyor.
Peki insani koridor açılacak mı? Akdoğan, Türkiye'nin Kobani'ye yönelik yaptığı
insani yardımların fiili olarak zaten "insani koridor" olduğunu söylüyor.
Ve bölgede ve uluslararası alanda Kobani için tek çaba gösteren ülkenin Türkiye
olduğunu.
KÜRTLERLE EMPATİ KURUYORUZ'
PEKİ hükümet Kobani konusunda Kürtlerle empati kuruyor mu? "Biz Kobani
halkı ile zaten empati kuruyoruz, yoksa neden yardım gönderelim?" diyor.
Peki Türkiye'deki Kürtlerle? "Şiddet olaylarına karışmayan vatandaşlarımızla
elbette empati kuruyoruz, onlan anlıyoruz."
Akdoğan, PYD ile Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) şu anda IŞİD'e karşı yaptığı
geçici işbirliğini de Türkiye'nin sağladığını anlatıyor. PYD'nin ÖSO'ya yaklaşması
için Ankara'nın çok çaba sarfettiğini ekleyerek.
'BARZANİ İLE HER ŞEY KONUŞULUR'
PEKİ, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Baş-bakanı Neçirvan Barzani'nin Kobani'ye silah gönderdiği açıklaması? Akdoğan "yorum yok" dese de, önemli bir ekleme yapıyor: "Barzani ile her konu konuşulur, yardım talebi olursa, o da dahil." Ve bu konuda görüşmelerin sürdüğünü söylüyor. Son olarak: Başbakan Davutoğlu'nun "Kürtlerin devleti Türkiye'dir" sözü ne anlama geliyor? Bunun PYD'ye değil, Rojava halkına yönelik olduğunu söylüyor. Peki Ankara PYD'nin özerkliğini neden tanımıyor? "Çünkü Suriye halkının onayını almadan kurulmuş de facto, meşru olmayan bir yapı" dese de, Ankara'nın bilinen asıl rahatsızlığını dile getiriyor: "PYD'nin Esad'la arasına mesafe koyması ve ÖSO ile aynı çizgiye gelmesi lazım."
KOBANİ, çözüm sürecinin zayıf noktalarını ve eksikliklerini bir anda su yüzüne
çıkardı. Leonard Cohen'in "bir çatlağı vardır her şeyin; işte ışık da oradan
içeri sızar" sözünü hatırlıyor insan ister istemez. Bu sefer çatlaktan
ışık sızıyor gibi. Zira hem sürecin aktörleri sürece sımsıkı sarılıyor. Hem
de çatlaklarla yüzleşiyor. Umutlu olmamak için hiçbir sebep yok.