YÖK, çekilmesine gerekçe gösterdiği Danışma Kurulu öğretim üyelerinden oluşuyor.
YÖK, çekilmesine gerekçe gösterdiği Danışma Kurulu öğretim üyelerinden oluşuyor.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in, Yükseköğretim Yasa Taslağı
Komisyonu'ndan çekilmesine gerekçe gösterdiği Danışma Kurulu, eğitim
sendikalarının temsilcileri, öğretim üyeleri ve eski rektörlerden oluşuyor.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Yükseköğretim Yasa Taslağı
ile ilgili çalışmalar hakkında Danışma Kurulu'na danışmasını gerekçe göstererek
komisyondan çekildiğini açıkladı. Oysa Teziç'in komisyondan çekilmesine neden
olan Danışma Kurulu'nda kamuoyunun çok yakından tanıdığı saygın isimler
bulunuyor. Kurulda üniversite öğretim üyeleri derneklerinin başkanları, eğitim
sendikalarının temsilcileri, eski rektörler ve öğretim üyeleri yer alıyor.
İŞTE DANIŞMA KURULU ÜYELERİ
Prof.Dr.Üstün Ergüder/ Boğaziçi Üniversitesi eski rektörü
Prof.Dr.Mehmet Altan/Gazeteci-Yazar/İ.Ü.İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Çetin Elmas/ Türk Eğitim Sendikası Temsilcisi
Prof.Dr.Eyüp İspir/ Fırat Üniversitesi eski rektörü
Prof.Dr.Günal Akbay/ Ankara Üniversitesi eski rektörü
Prof.Dr.Şefik Dursun/ Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği
Prof.Dr.Mümin Köksoy/ Ahmet Yesevi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Mustafa Altıntaş/ Eğitim-Sen Temsilcisi/ Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Ahmet Rumeli/ ODTÜ Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Kadir Erdin/Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı
Prof.Dr.Tahir Hatipoğlu/ Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı
Prof.Dr.Süha Sevük/ ODTÜ eski rektörü
Prof.Dr.Sait Bilgiç/ 19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Ramazan Kaplan/ Eğitim-Bir-Sen temsilcisi
Prof.Dr.Enver Hasanoğlu/ Gazi Üniversitesi eski rektörü
Zafer Aydın/ İstanbul Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı.
HOCALAR DA ŞAŞTI BU İŞE!
Prof. Dr. Mehmet Altan (Gazeteci-Yazar/ İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi
Öğretim Üyesi):
"Önemli olan bir yasanın iyi çıkması değil mi? Zaten radikal bir reform
yapılmıyor. Bir reform için mutlaka Anayasa'nın 130 ve 131. maddelerinin
değişmesi, YÖK'ün kaldırılması gerekiyor. Şimdi yapılan sadece mevcut yasada bir
revizyon. Bunu "en iyi şekilde yapabiliriz" düşüncesi niye askıya alınmasına
neden olsun? Yani Milli Eğitim Bakanlığı kimseye danışmasa daha mı iyi? Kime
danışacağını YÖK'e mi soracak? Bu kurulda bütün eski rektörler var. Ben YÖK'ün
bu kararının akademik değil, siyasi olduğunu düşünüyorum".
Prof. Dr. Kadir Erdin (Üniversite Öğr. Üyeleri Der. Başk.):
"Bence bu acele verilen ve iletişim eksikliğinden kaynaklanan bir karar. Bu yasa
çalışması çok önemlidir, hiç kimse bundan geri adım atmamalıdır. Sanmıyorum ki
YÖK Başkanı, Danışma Kurulu'nun yapısını ve toplantıda konuşulanları öğrendikten
sonra bu tavrını sürdürsün. Sağduyunun hakim olacağı kanaatindeyim. Danışma
Kurulu Erkan Mumcu döneminden beri çalışmaların içinde olan ve yükseköğretim
alanında birikimli insanlardan oluşuyor. Tabii ki bu kurulun üyeleri kendilerine
danışıldığı zaman yanıt verecekler. Bu toplantının yararlı olduğu
kanaatindeyim."
Prof. Dr. Şefik Dursun (Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği-ÜNDER):
"Demokratik bir üniversite oluşturulabilmesi için öğretim üyesi, öğrenci dahil
tüm grupların görüşü alınmalıdır. Çünkü bu yasa onların geleceğini
ilgilendirmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın seçtiği kurulda her gruptan
temsilci var. Buradan çıkacak yasanın Meclis'te büyük kabul göreceğine
inanıyorum. Meseleye siyasi açıdan bakılmamalı. Danışma Kurulu toplantısında
herkes görüşlerini ifade etti. Güzel bir çalışma ortamı oluştu. İnanıyorum ki
YÖK'ün engellemelerine rağmen yasa en kaliteli bir şekilde çıkacaktır."
Prof. Dr. Mustafa Altıntaş (Eğitim-Sen temsilcisi):
"Yükseköğretim sorunu yalnızca YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'na teslim
edilemeyecek kadar ciddi bir konu. Sayın Teziç'in bu nedenle çekilmesini, kapalı
kapılar arkasındaki iktidar kavgası olarak algılıyoruz. 70 milyonu ilgilendiren
konunun kamuoyunun önünde tartışılması gerekir. YÖK Başkanı rektörlerin
taslağını bizimle, yani eğitim sendikalarıyla, öğretim üyeleriyle görüştü. Ama
rektörlere danışmadı. YÖK ve MEB'in arayışı özerk ve katılımcı bir üniversite
değil, iktidar kavgasıdır."
Zafer Aydın (İstanbul Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı):
"Ben öğrenciler adına yasadan beklentilerimizi arzettim ve kurul üyeleri de
dinlediler. Zaten kurulda her kesimden insan vardı. Bu yasanın iki ayağı
bulunuyor; MEB ve YÖK. Daha önce isteklerimizi YÖK başkanına iletmiştik, aynı
düşünceleri bakanlığa da iletmiş olduk. Biz taraf tutmuyoruz. Bir başkası da
çağırsa aynı şeyleri söyleriz. Artık bundan sonra yasanın çıkınca görüşlerimiz
ne kadar dikkate alındığı ona bakacağız."
Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu (Tüm Öğretim Üyeleri Der. Başk.):
"Ben bu çekilme nedenini bir bahane olarak görüyorum. Danışma Kurulu zaten bir
kez toplandı. Bakanlığın da kendine göre bir danışma kurulu oluşturma hakkı
olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki bu kuruldaki üyelerin bir kısmı, ben de dahil
olmak üzere YÖK Başkanı'nın daha önce görüşünü aldığı kişiler. YÖK'ün kararını
yanlış buluyorum, yeniden düşünmeli ve çalışmalar devam etmeli. Çünkü amacımız
daha iyi bir yasa çıkması için katkıda bulunmaktır."
Prof. Dr. Çetin Elmas (Türk Eğitim Sen temsilcisi):
"Pazar günkü toplantıya katılanların neredeyse tamamını zaten YÖK Başkanı daha
önce çağırıp görüşlerine başvurmuştu. O yüzden tepkisine ben bir anlam
veremedim. Bu yasa taslağı ile ilgili karar verilirken üniversitenin mutlaka
görüşü alınmalı. Biz konuşmayacağız da kim konuşacak?"
Yenişafak