Hakim ve savcılar, siyasi etiketler sayesinde mesleğe başlıyor.
Adalet Bakanlığı tarafından Türkçe'ye çevrilerek ilgili birimlere ulaştırılan,
AB Komisyonu'nun "Türk Yargısı Raporu"nda, yargının yürütme tarafından
kuşatma altına alındığı, hakim savcıların Adalet Bakanlığı'nın genelgeleriyle
yönlendirildiği savunuldu.
Hakim ve savcıların, siyasi etiketler sayesinde mesleğe başlayabildikleri vurgulanan
raporda, mahkemelerdeki iş yükünün azaltılması için Türk yargı sistemine, "savcı
- sanık pazarlığı"nın getirilmesi önerildi. AB Komisyonu tarafından Türkiye'ye
gönderilen iki uzman, bürokratlar, hakimsavcılar ve sivil toplum örgütlerinin
temsilcilerinden oluşan 57 kişi ile yüz yüze yaptıkları görüşme sonunda, 166
sayfadan oluşan "Türkiye Cumhuriyeti'nde Yargı Sisteminin İşleyişi Raporu"nu
hazırladı.
Raporun "Yargı bağımsızlığı " bölümünde şu tespitler yapıldı:
* Türk yargısı kabul edilemeyecek oranda Adalet Bakanlığı'nın siyasal iradesinin potansiyel etkisine maruz kalıyor.
* Türk Anayasası'nın 140'ncı maddesi, yargıçların idari işlemlerini devletin yürütme erkine bağlayarak yargıç bağımsızlığına önemli derecede halel getiriyor.
* Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Cumhurbaşkanının etkisinden de çıkarılmalı. Cumhurbaşkanı siyasi görüşlerini atamalarına yansıtabilir.
* Yüksek Kurul üyelerinin kararlarını Bakanlık tarafından kendilerine verilen
bilgilere bağlı olarak almaları Türk yargısının yürütme tarafından kuşatıldığını
gösteriyor.
sabah