Seçimlerin ardından, yerel yönetimlerin gelirlerini artırmak için ?Kent Vergisi' sistemine geçilmeye hazırlanılıyor.

Haber Giriş : 29 Mart 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Belediye Gelirleri Kanunu Tasarısı'nın hazırlıklarında son aşamaya gelindi Özellikle gelişmiş ülkelerde yoğun olarak kullanılan sistemde, büyükşehirlerde, otel işgaliye vergisinden, özel kurumlar ve gelir vergisi tarifelerine kadar bir çok vergi devreye giriyor.

Türkiye seçimini yaptı. Şimdi sıra asli gündemde. Neredeyse bir aydır ikinci plana itilen ekonomide. Ekonomiyi bekleyen büyük tehlike ise siyasette.

* Yerel seçimlerin sonuçları üzerindeki tartışmalar uzayabilir
* Muhalefet kanadında iç hesaplaşma başlayabilir
* Güçlü iktidara karşı etkili muhalefet yaratılması zaman alabilir
* Kıbrıs ve AB ile ilgili gelişmeleri bekleyen özel sektör, yatırım kararlarını erteleyebilir
* İç borç faizleri yüzde 23 psikolojik barajına takılıp kalabilir
* YÖK Yasası, imam hatip katsayısı derken tansiyon yükselebilir
* Kamu Yönetimi Temel Kanunu ortalığı gerebilir
* Anayasa değişikliği tartışmaları alevlenebilir
* 31 Mart MGK'sından öncü siyasi sinyaller gelebilir

BAĞIŞIKLIK GÜÇLENDİRİLMELİ
Böylesi mayınlı sahada, ekonominin geleceği adına adımlar atılması güçleşebilir. 1 Nisan'da Genel Kurul yapmaya hazırlanan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'ye olası siyasi riskleri hatırlattığımızda, "İstikrarda ne kadar mesafe alırsak iç ve dış siyasi şoklara karşı o kadar dirençli oluruz" yanıtını aldık.
Bu arada IMF'nin de seçim sonuçlarının iktidar davranışına yansıması konusunda oldukça dikkatli olduğunun altını çizelim. Ek Niyet Mektubu yerel seçimlerden sonra Washington'a gönderilecek. IMF, satır aralarında 2004 sonrasının ipuçlarını arayacak. Hükümet'in IMF programı ile yola devam etmek yerine dört elle AB'ye sarılma arzusuna gelince... Ekonomi yönetimindeki yaygın kanı şöyle:
1. AB, müzakerelere başlanıp başlanmayacağına ilişkin kararını bu yıl açıklar. Avrupa, tarih verirken IMF'yi şart koşar. Böylece, Türkiye'ye yönelecek sermayesini güvence altına alır.
2. AB kesin bir takvim ortaya koymazsa, IMF ile yakın işbirliği kaçınılmaz olur. Çünkü Türkiye'de hükümetlerin ve kurumların kredibilitesi tek başına kapsamlı bir programı sürdürmeye müsait değil.
Son olarak, Ankara kulislerinde dolaşan "tahkim" söylentilerine değinelim. Bazı bakanların düşündüğü "borç silme operasyonu" gerek Hazine gerekse Maliye'deki sorumlu bürokratlara yansıtılmadı. Sorunları çözmeyip halının altına süpüren bu tehlikeli oyunu oynamaya hazırlananlara hatırlatmakta yarar var. Hazine, 1996-2003 yılları arasında garantili mahalli idare borçları için 5.2 milyar dolar ödedi. Borçlanma Kanunu sonrası yerel yönetimler biraz silkelendi, 1.3 milyar dolar tahsilat yapılabildi. Şimdi, o şans da heba ediliyor. Öte yandan seçimden sonra "Kent Vergisi"ne benzer gelir artırıcı düzenlemelere gidileceği biliniyor. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da Meclis'teki yerel yönetim paketine ilave Belediye Gelirleri Kanunu Tasarısı hazırlıklarının son aşamaya geldiğini söylüyor. Bu nedenle tahkime gitmek yerine yapılması gerekenler çok açık:

* Gereksiz belediyeleri kapatacaksınız
* Yerel gelirleri artıracaksınız
* Harcamaları şeffaflaştırıp, denetimi etkili kılacaksınız
* Ama Hazine alacağından vazgeçmeyeceksiniz!

ABD MODELİ VERGİ İDARESİ
IMF'nin, "Olağanüstü vergiler ve zamlarla idare ediyorsunuz" uyarısı sonunda etkili oldu. Küçük çaplı vergi ayarlamaları yerine projektörler vergi idaresine odaklandı. Ankara'ya, Amerikan Vergi İdaresi modeli önerildi. "Yarı Özerk Gelir İdaresi Başkanlığı." IMF patentli model, maliyeye saatli bomba gibi bırakıldı. "Vergi politikaları Maliye Bakanlığı'nca belirlenmeli", "Gelir İdaresi Başkanlığı ise uygulamayı yapmalı ama bakanlıkla bağı koparılmamalı" modeli oldukça riskli. Bu yapı;

* Maliyede iç çekişmeleri hızlandırır
* Gelir İdaresi'ni güdük bırakır
* Bakana yakın olanlar, vergi yönetiminde güç mücadelesine girebilir
* Mükellefini tanıması gereken maliye, merkezdeki yetkileri koruma ve kollama telaşına kapılabilir
* Bu noktada cesur olmak lazım.
* Gelir İdaresi'ni yeni baştan ele alırken korkuları canlandırmayalım, özerk yapalım
* Vergiyi toplamayı ve denetimi işin ustalarına bırakalım
* Taşrayı itilip kakılmışlıktan kurtaralım
* Merkezi idarede köşe kapmaca oyununa son verelim.

sabah

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber